//9. Bölüm //

234 16 155
                                    

Defne'nin Anlatımıyla

Gözlerimi yabancısı olmadığım bir yerde açtım etrafıma bakındım etraf simsiyahtı karanlıktı bir şey göremiyorum. Doğru düzgün bildiğim tek burnumun aldığı o yabancı olmayan kokuyuydu. Etrafıma bakınımayı bir kez daha denedim ama sonuç değişmedi etraf yine karanlıktı.

Tenimde hissettiğim soğuklukla irkildim gözlerim karanlığa iyice alışınca olduğum yeri kavrayabilmiştim. O karanlık odadaydım namı diğer ceza odam öldürülmek için aç bırakıldığım hem fiziksel hemde psikolojik olarak şiddet gördüğüm o odayım.

Dizlerimi iyiyice kendime çekerken bunun bir kabus olmasını diledim ya da delirdiğimi hayal gördüğümü dilemek istedim ama olmadı defalarca kez gözlerimi kapattım açtım ama bir şey değişmedi yine bu odadaydım.

Yıllar sonra buraya nasıl geldiğimi düşündüm en son Ömer'le birlikteydim ikimizde uyumuştuk nasıl oldu da bu odaya geldiğimi anlamıyorum. Düşündükçe bir çıkmaza giriyor gibiyim o çıkmaz daha da genişliyor içine çekiyordu beni, bu oda gibi. Ve yine yine yeniden başa o belirsizliğe geri dönüyorum.

Ben böyle düşüncelerimde kaybolurken kapının açılma sesi ile irkliyorum iyice kabuğuma çekiliyorum. Gözüme dolan ışıkla gözlerim acırken o acıya dayanamayıp gözlerimi kapattım kapının kapanma sesini duyunca gözlerimi açtım karşımda bana alaylı bir sırtışla bakan biricik anneme baktım merakla.

"Defne, Defne, Defne! Sana kaç kere benim sözümü dinle demiştim başına bir bela getireceksin demiştim inanmamıştın bana annenin sözünü dinlemdin ısrarla. Yine dediğim oldu işte.”

"Ne saçmalıyorsun yine?” hissiz çıkan sesimle ifadesiz tavrım ile yüzüne baktım. Aşağılar tavrıda yüzüme bakarken keyif dolu ifadesini bozmayıp konuşmaya başladı.

Bana yaşattıklarını yaşıyormuşsun çocuğunu kaybetmişsin.”

“Sen nereden biliyorsun bunu?”

“Yalnız dediklerimin bu kadar çabuk çıkacağını düşünmemiştim, hem yine istemiyorsun hemde çocuğunu kaybettin. Yalnız kocana acıdım şu an hem senin yüzünden ailesi ile arasını bozmuş hemde bir katille yaşıyor yazık!”

Alayla kurduğu bu cümle canımın bir kez daha acıtmasına sebep olmuştu.

“Ben katil değilim.”

Gerçeği bildiğim halde yine kaçmaya çalıştım yine onun dedilerini inkar ettim, vicdanımı rahatlamaya çalıştım ama bir işe yaramamıştı işte. Ama gerçekler yine yüzüme vurmuştu her zamanki gibi...

“Katilsin, sen katilsin bizim hayatımızı mahvettin. Mahvetmeye devam ediyorsun gittiğin yere belanı götürüyorsun!”

“Sus...”  fısıltı gibi çıkan sesimle onun susmasını diledim onu duymamak istedim ama onu engellemek yerine daha da yükseldi ses tonu. Gözyaşlarım gözlerimden usul usul süzülürken onu duymaya çalıştım.

“Niye susayım doğru değil mi bunlar belanı herkese yaymıyor musun, katil değil misin sen yalan mı bunlar?”

“Sus dedim sana sus!” sesimi daha da yükselttim onu duymamak için ellerimle kulaklarımı kapattım.

“Önce Can'ı öldürdün sahip çıkamadın ona, sonra İpek'i yakmaya çalıştın onu öldürmedin ama bir şekilde kandırdın kızımı. Şimdide kendini çocuğunu öldürdün ona kıydın işte yalnız bu kadarını ben bile tahmin edemezdim kendi çocuğunu öldürmen aklımın ucundan geçmezdi. Elinde iki kişinin kanı var kabul et kızım katilsin sen hem kendi kardeşini hemde çocuğunu öldüren cani bir katilsin!”

Kış Güneşi -2 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin