Nabıyonuz lan canını yediklerim.
-*-n
Karşımdaki televizyona kilitlenmiş şekilde bakarken elimdeki mandalinayı soyuyordum.
Aklım sadece televizyonda değil bu olanlardaydı da.
Kendi kendime mırıldanıp, ağzıma mandalinayı atarken aklıma gelen şeyle durdum.
Odel bana iki farklı kurgu anlatmıştı.
Aklıma gelen şeyle gözlerimi kıstım, hafızamı biraz zorlarken aklıma gelen şeyle elimdeki mandalina elimden kayıp, tabağıma düşmüştü.
''O gece defteri çalışanlarımdan biri düşürdü. Daha doğrusu eski çalışanlarımdan biriydi. Dante benim en yakın arkadaşımdı fakat aramız bozulmuştu. Bunu değerlendirmek isteyen bir çalışanım ki başka biri tarafından gönderildi defteri çaldı fakat defteri düşürünce sen buldun. Olay senin üstüne kaldı.'' Bu onun suçu değildi ki!
''Burada senin suçun ne oluyor?'' Titreyen sesimle konuştuğumda, derin nefes alarak devam etti.
''Bu olanları gidip Danteye anlatabilirdim fakat yapmadım. Olaylara göz yumdum bu kadar sinirli olacağını düşünmemiştim.'' Yani o söylemedi diye mi burada ben kuklaya çevrilmiştim?
''Neden söylemedin ki?'' O kadar sessiz ve ince çıkmıştı ki sesim bu soruyu sorarken duyduğundan bile şüphe duyuyordum.
''Eski arkadaşım, aramızda olanlar yüzünden gururuma yedirememiştim.''
Aklıma dolan şeyle gözlerim büyüdü.
Bana böyle anlatmamıştı ki! Neden Dante'nin yanında farklı telefonda ayrı anlatmıştı anlamıyordum.
Ayrıca Danteyle kuzen olduklarını söylemişti ama yakın arkadaşız demişti ilk başta.
Neler olduğunu anlamıyordum ama tek bir suçlu vardı o da odeldi.
Hem yalan söylemişti hem de şüpheci davranışlar sergiliyordu.
Elim telefonuma uzanırken bu olayları Dante'nin nasıl bildiğini merak ediyordum.
Elim Dante'nin numarasını tuşlarken tereddüt etsem de fazla kasılmadım.
Birkaç çalışan sonra açılan telefonla boğazımı temizleyip, karşı tarafa izin vermeden konuştum.
"Ton ton ton dantel ton." istemsiz şekilde dediğim şeyle kahkaha atarken karşı taraftan gelen iç çekmeyle ciddiyete büründüm.
"Bir sorun mu var Nar? Karar mı verdin?" bozuk Türkçesi ile bıcır bıcır konuşurken aklıma neden onu aradığım geldi.
"Yanında kim var?" hafif sert çıkan sesimle Dante;
"Sekreterim Liya ki o şimdi çıkıyor. Başka kimse yok ne- Hey! Ben sana neden açıklama yapıyorum?" ona görmese bile göz devirip;
"Tek başına, kimseye söylemeden bana gel. Acil." dedim.
Ayaklanma sesleri gelirken geleceğini anladım.
"Tamam yarım saate oradayım." sorgusuz sualsiz gelirken sırıttım.
Böyle adam ol.
Telefonu başka bir şey demeden kapatırken mesajlara girdim.
Siz: Ne yapıyorsun ln
Tanıom: şimdi uyumaya hazırlanıyordum :)
Siz:
Tanıom: Olmaz uçaktan yeni inip, evime geçtim.
Siz:
Siz: Her neyse ben sana başka bir şey soracaktım.
Siz: Sen bu Danteyle kuzen misin?
Tanıom: Sana ne lazım :p
Siz:
Siz: Senin sevgilin yokmuydu lan?
Siz: Ne bu yavşak yavşak tavırlar?
Tanıom: Ahakjaka
Tanıom: Sadece şaka yapıyordum! Sakin ol.
Tanıom: Evet kuzeniz ve sevgilim vardı. O zamanlar...
Siz: Tamam son bir soru soracağım.
Siz: Defterin kaybolduğunu kameradan mı öğrendiniz? Danteyle ortak çalışıyorsunuz sana bağlı değil yani?
Tanıom: Evettt
Tanıom: Bunları neden bana soruyorsun?
Siz: Hiç, öylesine.
Siz: ocakta yemeğim var bb
Tanıom: şeker şey ahjalsja
Tanıom: Ci vediamo
Bölüm sonu
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tarif Defteri - Yarı Texting - Tamamlandı ✔️
Chick-LitTamamlandı Siz: Sen sanıyorsun ki zengin olduğun için Siz: Yakışıklı olduğun için Siz: Güzel yemek yapabildiğin için Siz: İtalyada bana hayat verebileceğin için dediklerini yapacağım? Siz: Medyum musun be abicim? Siz: Nokta atışı yapmışsın. Siz: Se...