KACINCI BÖLÜMDEYİZ GKAŞDLGKALD
YARIN GELİRİM DEDİM Mİ DEMEDİM Mİ LAN?
HEMEN GELMEZSİN DEDİNİZ QIRICI.
baslıoz askitolarım :*
-
-
-
Mutfak kaç metre kareydi acaba?
Belimdeki el yerinde durmayıp, daha da kavrarken kendine doğru biraz daha çekti.
Acaba buraya kaç öğrenci sığardı?
Karnımdaki bıçak inşallah öldürür, Allah'ım ne olur öldürsün.
''O bıçak ille de karnıma girecek yani.'' dediğimde bana anlamsız şekilde bakarken belimdeki elleri bir aşağı bir yukarı hareket etti.
Adam modemi söktü götürüyor aloooo...
Dante, kızaran yüzüyle bana bakarak kendine yeni gelmiş gibi belimdeki ellerini çekti.
''Kusura bakma...'' kekelemiş gibi konuşurken kaşlarımı çattım.
''Kusura baktığımız yeter, şimdi keyfine bakma zamanı.'' dediğimde bana kaşlarını kaldırdı.
''Durumdan memnundun o halde?'' Ulan..
''Siparişleri verdim. Gelir az sonra al telefonun.'' diyerek telefonu uzattım. Elimdeki telefonu aldığımda arkamı dönerek, masaya oturacaktım ki bellimde çıplak bir ten hissettim.
Eli belime değiyordu ama ben nasıl hissetti- Lan! Sırtım niye açık? Hızlıca arkamı dönecekken Dante;
''Tişörtün kıvrılmıştı, düzelttim.'' dediğinde kafamı salladım yine de ondan tarafa bakmadım.
Hiç utanmıyordum ama şimdi dünden razıymış gibi durmayalım.
Dante'nin bana baktığını hissediyordum ama dönüp de bir şey demedim. Bana bir şey diyecek gibi olsa da çalan telefon ortamdaki gerginlik ve sessizliği almıştı.
Dante telefonunu alarak yanımdan ayrıldı.
Ulan sanki İtalyanca biliyorum siz salak mısınız ya?
Dante mutfaktan çıktığı gibi benim telefonum çalmıştı. Kaşlarımı çatarak telefona baktığımda 'tanıom' yanı Odel'in aradığını gördüm.
Telefonu yanlışlıkla açarken ofladım.
''Alo?'' Odel'in sesi kulağıma dolunca kaşlarımı çattım.
''Alo?'' Aynı şekilde karşılık verdiğimde karşıdan bir gülme sesi geldi yine de sesimi çıkarmadım.
''Nar nasılsın?'' Kendimi gülmemek için sıkarken;
''Alo, Odel? Orada mısın?'' dediğim şeyle karşıdan tekrar bana seslendi.
''Sesim gelmiyor mu? Alo, Nar.'' Sinirliymiş gibi birkaç homurtu bıraktım.
''Ulan konuşmayacaksan neden arıyorsun ki?'' dediğimde;
''Sesim gelmiyor mu? Alo!'' dediğinde güleceğimi anlayarak;
''Alo... Alo!'' diyerek telefonu yüzüne kapattım. Telefonu kapatır kapatmaz geri arama ihtimaline karşılık telefonumu uçak moduna aldım.
Yavşak Odel senin yüzünden başıma gelmeyen kalmamıştı.
Kendi kendime mırıldanırken mutfağa Dante geri girdi.
''Cidden çok güzel sipariş vermişsin.'' Alayla söylediği şeyle kaşlarımı çattım.
''Nesi varmış?'' dediğim şeyle tekrar gülümsedi.
''Euro yüzünden İtalyanca öğrenme gereği duymadın mı?'' alay ettiğini anladım.
''Bizimde Allah'ımız var ne yapacağız lan euroyu?'' dediğimde kısa bir kahkaha attı.
''Çabuk yükseldi, bir ara Türkiye'ye tekrar tatile gitmeliyim.'' dediğinde kaşlarımı çattım.
Sus Nar, sakın söyleme. Yapma, bak bu adama daha fazla alay malzemesi verme, rezil olma. Yapma Nar!
''Euro'dan daha çabuk yükselen bir şey var o da senin gö-'' son anda durdum.
Allah'ım neden?
''Ee?'' Alayla, konuşurken yüzümü buruşturdum.
''Neyse, ben kibar biriyim. Uzaklaş.'' dediğimde yanıma oturdu. Sandalyeyi dibime kadar çekerken bir elini saçlarımı attı.
Ne oluyor ulan?
''Odel'le mi konuştun?'' sorduğu şeyle kafamı sallayarak onayladım.
''Ne zaman bitecek bu? Sıkıldım.'' Homurdanmamla saçımdaki elini biraz daha saçlarıma yaydı.
''Az kaldı, bir tanığı ikna etmek için uğraşıyorum.'' dediği şeyle kaşlarım yukarı havalandı.
''Türk mü bu tanık?'' dediğimde gözlerini gözlerimden ayırmayarak kafasını salladı.
''Euro teklif ettin mi adama?'' Euro olmuş on beş lira. Biri bana teklif etse anına kabulümdür. Dante kaşlarını çatarak kafasını salladığında ona 'Malsın.' bakışımı attım.
''Euro teklif etsene adam sana ebesinin bilgilerini bile verir.'' dediğimde yerinde kıpırdandı.
Euro olmuş on beş lira Dantecim kusura bakmayacaksın.
''Tamam marul kafa onu hallederiz de sana başka bir şey demem gerek.'' diyerek kafamdaki elini çekecekken kafamda onunla birlikte hareket etmişti.
Acıyan saç diplerimde inlerken kaşlarımı çattım.
Ulan! Saçımı yolmak için dolaşmış numarası yapıyordu kesin.
''Dur, dolaşmış.'' diyerek tekrar çektiğinde bir daha acıdığı için hafif çığlık attım.
''Yavaş!'' hafif çığlığımla kapıdan ses gelmişti fakat rüzgar çarpmıştır diyerek umursamadım.
''Kızım sakin ol acıtmadan çıkartacağım.'' dediğinde bir daha çekti. Gözlerim acıdan dolarken;
''Acıyor!'' dediğimde Parmak uçları bu sefer saç diplerimi okşadı.
''Tamam acısını alacağım, bekle.'' dediğinde gözümden birkaç damla aktı.
Şu an inanılmaz bir şekilde saç diplerim acıyordu.
''Acıyor çıkart artık!'' diye bağırdığımda benim sesimden sonra aksanlı bir Türkçeyle başka bir ses daha duydum.
''Burada ne oluyor?'' Sinirli ve şaşkın bir ses tonuyla kafamı kaldırdığımda sarışın, manken gibi bir kadın gördüm.
Dante'nin mırıldanır şekilde söylediği şeyle ona döndüm.
''Diyeceğim diğer şeyde annemin geleceğiydi.''
BÖLÜM SONU
YARIN GELİRİM ASKIM
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tarif Defteri - Yarı Texting - Tamamlandı ✔️
Literatura KobiecaTamamlandı Siz: Sen sanıyorsun ki zengin olduğun için Siz: Yakışıklı olduğun için Siz: Güzel yemek yapabildiğin için Siz: İtalyada bana hayat verebileceğin için dediklerini yapacağım? Siz: Medyum musun be abicim? Siz: Nokta atışı yapmışsın. Siz: Se...