Bölüm 12

4 1 0
                                    

O sırada varlıklar kalabalık bir şekilde sokağa dağılmışlardı. Az öncekinden fazla varlık vardı sokak ta demir ve diğerleri varlıkların kalabalık olduğunu gördüklerinde gözleri pörtlemiş bir şekilde kala kalmışlardı. Durumu sadece normalmiş gibi karşılayan market çalışanı hiçbir şey olamamış gibi hadi aldıklarınız bu kadarsa kasadan geçireyim. Birazdan kapatacağım mağazayı dedi. Lakin duyan olmadı sözlerini biraz yükselterek yineleyince herkes kendine geldi. Ve şaşkınlıklarını koruyarak birbirilerine bakarak hep bir ağızdan konuşmaya başlamışlardı. Market çalışanı yarım dakika kadar bekledi. Ve yüksek sesle

Market çalışanı: beyler mağazayı kapatacağım aldıklarınızı kasadan geçireyim hadi

Deyince herkes sustu on saniyelik sessizliğin ardından demir sinirli bir şekilde sesini yükselterek

Demir: başlatma mağaza'dan kasandan mağaza mı önemli yoksa canın mı sokağa bak varlıklar sokağın heryerini sarmışlar kendine gel!

Deyince mertle Kemal araya girerek demiri sakinleştirmiş market çalışanına da arka tarafa gitmesini söylemişlerdi. Market çalışanı arka kısıma geçerken mertle Kemal sakin ol diyerek demiri sakinleştirmişti. Sokağa çıkma yasağının başlamasına sadece otuz beş dakika kalmıştı. Birkaç dakika sonra çok güçlü bir Siren sesi duyuldu. Siren sesiyle birlikte varlıklar sokaktan hızla ayrıldı. Mert varlıkların sokaktan ayrıldığını görünce söze girerek

Mert: beyler vakit daralıyor ödemelerimizi yapıp çıkalım.

Kemal: evet bir an önce evlere geçelim.

Demir: genç kasaya geç ödeme yapacağız.

Diyerek bağırdı. Market çalışanı koşarak kasaya geldi. Ve cebinden kart çıkarıp okuttuktan sonra şifresini girdi. Ve ürünleri tek tek geçirmeye başladı. Demir de o sırada dışarıya bakmaya başladı. Kemal yavaş adımlarla yanına yaklaştı ve beraber dışarıya bakmaya devam ettiler. Mert gence dönerek

Mert: nerede oturuyorsun

Market çalışanı: dört sokak ileride

Mert: yaa yakınmış

Market çalışanı: evet yakın şimdi alacaklarımı alıp eve geçeceğim

Mert: anladım, merak etme sokak ta problem yoksa çıkarız şimdi

Dedikten sonra market çalışanı gergin yüzüyle iki yüz ellibir Türk lirası tuttuğunu söyledi. Mert de kartını çıkarıp uzatırken siren sesi hala sokaklarda yankılanmaya devam ediyordu. Ara ara ses yükselirken ara ara da ses düşüşe geçiş yapıyordu. Market çalışanı mertin kartını alıp posa sokarak işlemlere başladı. Birkaç saniye sonra mertten şifre girmesini istedi. Mert dört haneli şifresini girerken demir yüksek sesle hadi diye söylendi. Mertte el işareti ile sakin ol derecesine demirin yüzüne baktı. Demir mertin bakışlarını anlayarak sesli bir şekilde tamam dedi. Ve arka tarafa doğru geçti. O sırada mertin işlemleri bitmişti. Kartını alıp cebine koydu. Ve ürünlerini poşetlemeye koyulurken Mehmet de aldıklarını kasaya koydu ve market çalışanı sırasıyla ürünleri kasadan geçirmeye başladı. O sırada Kemal demire sıra sen de gel hadi diye bağırdı. Demirde hızlı adımlarla arka taraftan kasanın yanına geldi. Ve beklemeye başladı. Bir süre sonra Mehmet de ödemesini yapıp poşetlemeye koyulurken demir ürünleri kasaya koydu. Aldığı çok bir şey yoktu ama tedbiren aldığı ürünler vardı. Hızlı bir şekilde kasadan geçirip ödemesini yapıp poşetlemeye geçerken Kemal ürünleri kasadan geçirmeye başladığı sırada sokaklarda yankılanan siren sesi durmuş ortalığı ürpertici bir şekilde sesizlik sarmıştı. Sokağa çıkma yasağının başlamasına artık yarım saatten az zaman vardı. Kemalde ödemesini yapıp poşetledikten sonra hadi dışarı çıkalım dedi. Lakin sesizlik hiç hoş değildi. Demir el işaretiyle beklemeliyiz dedi. Ama Kemal bekleme taraftarı değildi. Önce dışarı çıkıp içeriden görünmeyen kısımlara baktı. Yarım dakika sonra içeri dönüp hadi çıkalım dışarısı temiz dedi. Demir öyle deyince market çalışanı da ben de mağazayı kapatayım diyerek eline poşet alıp arka tarafa yöneldi. O sırada sesizliği sokaktan geçen iki polis arabası bozdu ve ses çıkararak hızla geçip gitti. Demir poşetlerini alıp

Demir: hadi beyler çıkalım.

Deyince herkes tamam diyerek poşetlerini alıp dışarı çıkarken bu seferde yanlarından yedi tane itfaiye aracı hızla geçip gitti. Demir itfaiyelerin gittiği yöne bakarak umarım bir şey yoktur. Dedi. Ve öyle baka kaldı. Mert koluna dokunup hadi devam edelim dedi. Ve yeniden sessizliğe bürünen sokaktan hızlı bir şekilde yürüyerek uzaklaşırken sonraki geçtikleri sokaklar daha daha sessizliğe bürünmüştü mert biraz yavaşlayarak

Mert: bu sessizlik beni korkutmaya başladı.

Diyerek söylenince Kemal de derin nefes alıp verdi. Ve

Kemal: beni de

Dedi Kemal de öyle deyince demir de söze girerek

Demir: evlere çok uzak değiliz azıcık sabredin gidelim evlere

Mehmet: evet demir haklı on dakika içinde herkes evinde olacak hadi hızlanın biraz

Deyince herkes hızlı adımlar atmaya başladı. Ama Bir süre sonra...

BÜYÜNÜN LANETİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin