Bölüm 25

1 0 0
                                    

Dışarıdan sessiz kükreme sesi geldi. Sesin camın arasından geçip odanın duvarlarına vurması demir ve esmayı ürkütmüştü. Esma odanın dışında olmasına rağmen birkaç adım geri çekilmiş demir de bir adım kendini geri çekmişti. Ve panikle kapıyı sertçe kapattı. Ve kapının sesinden sonra ortalık sakinliğe bürünmüştü. Demir ve esmanın nefes sesinden başka bir ses yoktu. Demir elindeki kilitli menteşeleri yer bıraktı. Belindeki silahları alıp yere koydu. Ve esmaya dönerek burada biraz oturalım birazdan gireriz olur mu?

Deyince Esma birkaç nefes alıp tamam dercesine başını salladı. Ve oturma pozisyonu alarak yere oturdu. Ve demir de oturdu. Birkaç dakika birbirlerine hiç konuşmadan baktılar. ve

"iyi misin Esma"

"iyiyim ya sen"

"İyiyim, bir problem yok değil mi"

"hayır yok sadece olanlar beni çok yordu"

Demir derin nefes alıp verdi ve evet dedi. Tekrar bir sesizlik oluştu ortamda ve yarım dakika sonra kapının deliğinden bakmaya başladı.

"bir şey gözüküyor mu?"

"hayır mavi duman var oda da ve seste gelmiyor"

"o zaman girelim ve şu kırık olan yerleri kapatalım"

"tamam biraz bakayım bir hareketlilik yoksa gireceğiz içeri"

"tamamdır"

Bir süre daha içeriyi izledi ve camda ufak bir hareketlilik tespit etti. Ve sabit bir şekilde biraz daha bakıp

"sanırım biraz burada dursak iyi olacak"

"neden bir şey mi gördün"

"Evet kırılan camın orada bir şey var tam net değil bu yüzden şimdilik içeri giremeyiz"

Deyip eski oturma pozisyonuna geçiş yaptı.

Esma demirin az evvelki hareketine çok takılmıştı. Ve direk söze girdi.

"davranışlarını neden değiştiriyorsun veya böyle değişiklikler oluyor mu? Veya farklı bir biçimde sorayım davranış değişikliğinin farkına varıyor musun?

"davranışım mı değişti nasıl? "

"evet az önce yer sofrasını yere düşürdüğüm için ani cümlenle kırıcı oldun. Belki normalde kırılacak bir durum değildir lakin beni kalbim hassas"

Demir esmanın yüzüne bakarak dikkatlice dinledi. Ve Esma cümlesini bitirdiğinde başını öne eğerek

"özür dilerim hiç farkında değilim annem ve bu durum beni çok gerdi"

Esma güler yüzüyle özrünüz kabul edilmiştir beyefendi"

Deyince demir de hafifçe gülümsedi. Ve kolay olmadı mı?

Diye sordu demir Esma cevaben

"oldu çünkü acısını şu olaylar bitsin misliyle çıkaracağım senden"

Deyip güldü. Bunun üzerine demir peki deyip güldü.

Birkaç dakika sonra biraz başını öne eğdi ve kapıyı dinliyormuş gibi yapıp gözlerini kapattı.

Annesi gelmişti aklına çok değil az evvel annesini kaybetmişti ve bu yaşanan olaylardan dolayı daha kimleri kaybedecekti bilmiyordu. Ama içten içe çok korkuyor lakin esmaya belli etmiyordu. Bu yüzden de esmanın kalbini kırmıştı.

Odadan çat diye bir ses dışarı çıkı verdi. Ve demir sesin gelmesiyle birlikte irkilip gözünü açtı. Ve kapı hafif aralıktı. Esmanın olduğu yere döndüğünde Esma ayakta ve kapıya doğru kitlenmişti demir hızlı bir şekilde ayağa kalktı.

"Esma iyi misin beni duyuyor musun"

Dedi ama esmadan ses yoktu. Gözlerini hiç kıpırdatmadan kapıya bakıyordu. Demir sesini yükselterek Esma dedi. Ve Esma kendi sesini kalın bir şekilde duyunca kendine geldi. Demir bir kez daha iyi misin diye sordu. Esma hafif duraksayarak iyiyim dedi. Ve odadan iki kez daha çat çat sesi duyuldu. Ve aradan birkaç saniye geçti ve helikopter sesleri gelmeye başladı. Ve helikopter sesinin hemen ardından silah sesleri gelmeye başladı. Demir silah seslerini duyunca

"bir an önce içeri girip camı tamir etmemiz lazım"

Diyerek hafif açık olan kapıyı biraz daha açtı. Ve kafasını içeri uzattı.

Görünürde hiçbir şey yoktu. Arkasını dönerek

"Esma ben içeri girip balkona doğru ilerleyeceğim kapının önünde durma, çıkmam gerekebilir"

"dışarıdaki durumu bilmiyoruz biraz dahamı bekleseydik"

"ama biliyorsun cam kırık odayı güvenli hale getirmemiz lazım"

Deyince Esma peki dikkatli ol dedi demir de tamam diyerek yerde duran silahlardan birini esmaya verdi.

"ters bir durum olduğu anda ateş et çekinme"

"tamamdır"

Deyip iki eliyle silahı balkona doğru tutarken demir diğer silahı alıp birkaç adım attı. Ve durdu. Derin nefes alıp verdi mermiyi silahın ağzına verdi. Ve balkona doğru doğrulttu. Yavaş bir şekilde birkaç adım daha atayım diye mırıldandı. Ve tam adım atacaktı ki...

BÜYÜNÜN LANETİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin