BÜYÜNÜN LANETİ

Bölüm 15

Kapının zil sesi uzunca çaldı. Demir kalkıp otomatiğe bastı kapı açıldı. Ve sertçe kapandı. Koşar adımlarla yukarı gelen Kemaldi demir şaşkınlıkla

Demir: hayırdır ne oldu?

Kemal: Mustafa

Demir: ne oldu Mustafa'ya

Deyince Kemal öylece kaldı. Gözleri doldu. Ve başını öne eğdi. Demir bir kez daha sözlerini yineleyerek ne oldu. Dedi. Kemalde hafif başını kaldırdı. Ve Mustafa dedi. Mustafa derken sesi öyle titriyordu ki demir anlamıştı. Ve kısık sesle anladım. Dedi. Ardından olduğu yere çöküp gözyaşı dökmeye başladı. Ve "Kemal titrek sesiyle siz iyi misiniz teyze kızı neden yerde diye sordu." demirde yine kısık sesle bayıldı ayıltmaya çalışıyoruz derken annesi ayıldı. Diye bağırdı. Annesi Esmanın kalkmasına yardım ederken göz yaşlarına hakim olamadı çünkü oğlunun yakın arkadaşlarından biriydi Mustafa ve Mustafa'nın annesiyle yakın komşuluk ilişkileri vardı.

En son geçen hafta iki aile görüşüp uzun tatil yapmalıyız diye konuşmuşlardı. Demir ve Mustafa'nın belirleyecekleri rotaları gezeceklerdi. Gündüz bir anda gece oluvermişti halka bir şekilde üzüntü mahallede kendisini derinden gösteriyordu. Kara haber tez yayılır derler ya aynı o şekilde bütün mahalle Mustafa'nın öldüğünü duymuştu.

Mustafa enerjik ve iyi biriydi çevresini mutlu edip güldüren biriydi deli dolu biriydi kısacası kalıplı biriydi arada arkadaşlarına uysa da genelde kendi oluşturduğu programı uygulayıp hayatına öyle bakıyordu. Yakınlarında olan alışveriş merkezin de spor dersleri veriyordu. Özel hayatını gizli tutan biriydi. Bazen gizemler içinde konuşup izlenim verse de bazen de açık açık konuşuyordu. Arkadaş ortamında dev derlerdi ama uzun zamandır da arkadaşlarını uyardığı için demiyorlardı.

Hayata bakışı farklıydı. Yaptığı iş dışında kurduğu güzel hayalleri vardı. Mesela boks yapmak istiyordu. Hatta dünya şampiyonluğu büyük bir hayal olarak görse de olmak istiyordu.

Demir sakinleşmişti. Balkonda her yarım dakikada bir derin nefes alıp veriyordu. Onun gözünden bakıldığın da Mustafa iyi bir dosttu. Birlikte çok fazla anıları vardı. Ama son anıları kötü bir anı olmuştu.

Tabi varlıklar kendilerini unutturmuyordu. Evdekilerin kafası dağılsın diye televizyon açık duruyordu. Önce yayınlanan program yarıda kesildi. Ardından kırmızı renklerle alt kısımda son dakika yazdı. Ve takım elbiseli üç adam canlı yayına başlıyordu. Önce moderatör

Ekran başında bizleri izleyen herkese hayırlı günler dileriz. Diyerek söz girdi. Ve ardından biliyorsunuz ki Marmara bölgesinin belli kesimlerinde değişik varlıklar görülmektedir. Hükümetimiz bu konu ile ilgili harekete geçmiştir. Ve sokağa çıkma yasağı gelmiştir. Lakin bu varlıklar için hükümetin yeniden harekete geçmesi beklenmektedir. Ve varlıkların yoğun olduğu bölgelere askeri operasyon düzenlenmesi beklenmektedir dedi. Ve sözü yanında bulunan gazetecilere bırakmak istedi. Yanında bulunan gazeteciler alanında en iyi diyebileceğimiz gazetecilerdi. Birinin ismi Adnan diğerinin ismi yağızdı. Sözü Adnan alarak konu ile ilgili ilk değerlendirmesini yapmaya koyulurken moderatör son dakika bilgisi deyince Esma televizyonun sesini açtı. Ve son dakika bilgisi ekranın altında yer almaya başlarken moderatör de söze girdi. İstanbul'un iki ilçesinde diğer ilçelerinde görünen varlıklardan %45 daha fazla görüldüğünü bu sebeple sokağa çıkma yasakların ihlal edilmemesi gerektiğini söyledi. Ve Esma kısa bir şaşkınlık içine girdi. Ardından demir balkondan içeri girip televizyona bakarak

Demir: nereden çıktı bu varlıklar? Bunların yüzünden en yakın arkadaşımı kaybettim. Diyerek yine göz yaşlarına boğuldu. Annesi de dayanamayıp ağlamaya başladı. Esmanın da gözleri dolmuştu. Ayağa kalkıp demire yaklaşıp sarıldı. Ve kulağına sakin ol lütfen dedi. Demir karşılık vererek esmaya sarıldı. Ve ardından göz yaşlarını sildi. Ve televizyonu Esma ile birlikte izlemeye başladılar. Ama demirin aklı Mustafa'daydı geçmişte yaşadıkları iyi kötü olan tüm anılar gözünün önüne geliyordu. Annesi de o sırada göz yaşlarını silerek diğer odaya geçtiği anda dışarıdan sesler geliyordu. Perdeyi aralayıp baktığında elliden fazla varlığın koşarak geldiğini gördü ve görür görmez çığlık atmaya başladı. Çığlık sesini duyan demir ve Esma hızla odaya gelip

Demir: anne ne oldu?

Esma: teyzem ne oldu?

Deyince demirin annesi dışarıyı eliyle gösterdi. Demir ve Esma dışarıya bakmasıyla donması bir oldu. Demir yedi saniye sonra bunlar çok fazla dedi. Esma telaşla

Esma: ne yapacağız şimdi

Demir: bilmiyorum ama sanırım bahsettikleri yoğun iki ilçeden biri burası

Esma: eğer öyleyse operasyonlar buradan başalar öyle demişlerdi.

Dedi. Ve ortam sessize büründü. Lakin dışarıdaki gürültü artarak devam ediyordu. Çünkü varlıklar gördükleri araçlara zarar veriyorlardı.

Demir: hadi içeri geçelim sen de sakin ol anne iyi hisset

Deyince o da tamam oğlum dese de iyi değildi. Olanlar çok ağır gelmişti önce Mustafa'nın ölümü sonrası varlıkların evin etrafında sık sık görülmesi en önemlisi de eşinin ortalıkta olmaması pek dillendirmese bile aklı hala eşindeydi. Demirde hiç oralı değildi aklına bile getirmiyordu. Hele bu olanlar olunca tamamen unuttu. Sanılıyordu. Ama azda olsa o da babasını düşünüyordu. Akşama doğru arkadaşların yanına gidiyorum diyip çıkmış ama hala gelmemişti. Ve araya sokağa çıkma yasağı girmişti.

Esma ben bizimkileri arayıp geleyim diyerek balkona geçip oturdu.

Demir o sırada hem esmayı izliyor hem de televizyona bakıyordu. Yorum yapan gazetecileri bir süre izledikten sonra kanal değiştirdi. Ve diğer haber kanallarına bakmaya başladı. Hemen Hemen hepsi varlıkları konuşuyordu. Az evvel izledikleri kanala geri dönüp sesini biraz daha açtığında moderatör ekranda da gördüğünüz gibi son dakika haberimiz var dedi. Ve ardından söze girerek bu akşam onsekiz de varlıkların yoğun olduğu iki ilçede askeri operasyon hava destekli başlayacaktır. Dedi.

O sırada Esma telefonu kapatıp içeri girdi. Ve

Esma: bizimkilerin selamı var.

Demir ve annesi aleykümselam deyince demirin annesi oralar nasılmış diye sordu.

Esma: iyiymiş sadece havalar biraz bozulmuş ve çok da korkuyorlar bizler buralardayız ya

Deyince demirin annesi "evet korkmaları çok normal az evvel gördük olanları dedi. "

Ve birden...