Bir anons sesi duyuldu. Diğer seslerden farkı sesinin yükseltilmiş olmasıydı. Bir de yasağın başladığını söylemiş olmasıydı. Demir sesini yükselterek bu kadar yüksek ses nedir. Duyuyoruz yani diyerek tepkisini göstermişti. Esma keskin bakışlarını kullanarak
Esma: sakin ol vardır bir sebebi
Diyerek kısa da olsa gerilen ortamı sakinleştirmişti. O sırada demirin annesi oturma odasının kapısında belirdi.
Demirin annesi Meryem: kızım hoş geldin.
Esma: hoş buldum teyzem nasılsın bakalım
Demirin annesi Meryem: şükür iyiyim kızım
Dedikten sonra birbirlerine sıkı sıkı sarıldılar. Ardından demirin annesi siz geçin oturun ben bir şeyler hazırlıyayım diyerek Mutfağın yolunu tutarken Esma koltuğa oturdu demir marketten aldıklarını kapının önünden alıp mutfağa götürdü. mutfağın kapısından girerken
Demir: anne, esmanın geleceğini neden söylemedin.
Demirin annesi Meryem: evet bilerek söylemedim biliyorsun baban kızıyor.
Demir: biliyorum kızıyor ama bana söyleseydin, dışarıda olanları biliyorsun
Demirin annesi Meryem: haklısın
Deyip yüzünü düşürdü demirde aldıklarını dolaba yerleştirmeye koyuldu. O sırada dışarıdan bir anons daha yapıldı.
'' dikkat dikkat bölgesel olarak elektrik kesintileri yaşanabilir. Tedbiren dışarı çıkmayın yasak pazartesi sabah yediye kadar sürecektir. Değişiklik olursa anons yapılacaktır.
Dedi. Ve ortalık sesizliğe bürünmüştü. Demir ve Annesi bir birbirlerine bakarak kala kalmışlardı. On saniye şoku yaşadıktan sonra demir dolaba aldıklarını yerleştirmeye devam ederken Esma mutfağın kapısında belirdi. Ve "yardım edilecek bir şey var mı? " diye sordu. Meryem esmaya dönerek " yok kızım sen otur hazır zaten getiriyorum " dedi. Esma tekrar içeri döndü. Demirin dolapta işi bitince annesi "şu tepsiyi içeri götür ben de tabakları getireyim " dedi.
Demir tepsiyi alıp oturma odasına geçti annesi de arkasından tabaklarla beraber oturma odasına geçti. Ve tepsidekileri masaya koydular Demirin Annesi tabakları koyup tencereyi alamaya tekrar mutfağa gittiğinde demir televizyonu açıp koltuğun üzerinde olan kumandayı alıp masaya oturmuştu. Esmanın dalgınlığı başlamıştı. Çocukluğundan beri dalgınlığı vardı. Ve kontrol etmekte zorlanıyordu. Dalgınlığından çıkması zor oluyordu.
Demir: Esma hadi gel yemek yiyelim Esma
Dedi ama Esma duymuyordu. Demir kalkıp esmanın yanına oturdu. Ve birkaç kez koluna dokundu. Yine kendine gelmemişti demir esmanın yanından kalkarken annesi oturma odasına geldi. Tencereyi masaya koydu. Ve" hadi geçmemişsiniz" dedi.
Demir: hayır ben geçtim ama Esma duymuyor anne daldı yine
Deyince demirin annesi esmanın yanına oturdu. Ve kalın bir ses tonuyla Esma dedi. Ve Esma kendine geldi. Hadi sofraya geçelim kızım deyince Esma tamam teyzem diyerek cevap verdi. Ve kalkıp masaya geçtiler. Meryem yemekleri koyarken demir kanal değiştirip duruyordu. Televizyon da doğru düzgün bir şey yoktu. Haber kanallarına geçti. Ve televizyonun sesini yükseltti. Elektrik kesintileri sebebiyle ülke genelinde yaşayanlar olanları yeni öğreniyordu. Ama yapılan haberlerde varlıkların görüldüğü yer Marmara bölgesiydi. Kıyıya yakın bölgeler de yoğun görülmeler kaydediliyordu. Meryem yemekleri koyduktan sonra hadi afiyet olsun dedi. Ve ekledi.
Demirin annesi Meryem: ne olacak böyle bu varlıklar neyin nesi
Demir: hiçbir fikrim yok anne
Demirin annesi Meryem: alışverişi iyi düşünmüşsünüzde yasakları uzatırsalar ne yapacağız?
Demir: umarım öyle bir durum almaz ama olursa da zamanı gelince çaresin bakarız.
Deyince kafa salladı annesi ve ardından
Demirin annesi Meryem: kızım bu dalgınlık sende bildiğim kadarıyla pek olmuyordu. Sıklaştı mı?
Esma: evet teyze sıklaştı hatta ben çoğu dalgınlıklarımı hatırlamıyorum
Demirin annesi Meryem: anladım doktora gittin mi?
Esma: gitmeyeli çok oldu ilaç kullanıyorum ama değişen bir şey yok
Demirin annesi Meryem: anladım. Kızım sizinkiler ne yapıyıor.
Esma: iyiler şükür bildiğiniz gibi
Dedi. Ve hafif gülümsediler ve yemek yemeye devam ettiler. Ve birkaç dakika sonra telefon çaldı. Arayan cemdi. Demir telefonu açtı.
Demir: alo, Cem
Cem: demir, Mustafa daha kötü oldu. Yasak olduğu için polis burada durmayın dedi. Hastaneden birazdan ayrılacağız çıkmadan haber vereyim dedim.
Demir: iyi yaptın. Çok mu kötü durumu?
Cem: evet, maalesef tam bilgi verilmiyor ama sık sık müdahale oluyor.
Demir: anladım dönüşte dikkat et bizimkiler biliyor mu durumu
Cem: yok şimdi arayacağım görüşürüz.
Demir: görüşürüz.
Deyip kapattı. Ve telefonu masanın üzerine koydu. Ve gözünden yaş gelmeye başladı. Ve Mustafa'nın kötü olduğunu söyledi. Başını eğip öylece kaldı. Demirin öylece çaresiz kalışı Annesi ni ve esmayı üzmüştü. Annesi söze girerek iyi olacak merak etme dedi.
Demir: iyi olmuyor anne buradan gittiğinden beri durumu kötüleşiyor.
Demirin annesi Meryem: sakin ol kuzum iyi olacak.
Dedi. Demir derin nefes alıp verdi. Ve umarım dedi. Ama annesi duyduklarından dolayı umutlu değildi. O sırada Esma yine dalmıştı. Demir koluna dokunup Esma iyi misin? Diye sordu. Esma hafifçe dudağını oynatarak iyiyim dedi. Ama Değildi. Birden gözlerini kapattı. Ve yere düştü esmanın yere düşmesiyle demir ve annesi panikle esmayı yerden kaldırmaya çalıştılar. Ve demir yanaklarına hafifçe vurmaya başladı. Ve ardından
Demir: anne, kolonya getir.
Deyince annesi televizyonun yanında duran kolonyayı alıp dökmeye başladı o sırada...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BÜYÜNÜN LANETİ
FantasíaSaatler gece biri gösteriyordu. Marmara bölgesi hafifçe sallandı. Sosyal medya ve televizyonlarda Marmara 3.8 sallandı diye yazıyordu. Halk panik bir halde sokaklara dökülürken, boğazda terslik vardı. balinadan daha büyük düz yüzeyli siyah ve kı...