BÜYÜNÜN LANETİ

Bölüm 16

Helikopter sesleri gelmeye başladı. Sesler uzaktan gelse de kalabalık geldikleri gürültünün yoğunluğundan belliydi. Demir balkona çıkıp oturdu ve Yaklaşık beş dakika sonra iki helikopter gelmiş ve devriye atmaya başlamıştı. Ve üçer dörder dakika arayla beş helikopter daha devriyeye dahil olmuştu. Esma gürültünün yoğunluğundan şikayet ederek demirin yanına geldi. Ve kaç adet oldular diye sordu. Demir de yedi oldu sanırım dedi. Bölgesel olarak ışıklarla dairesel hareketler çizerek bölgeyi tarayıp diğer mahallere geçiş yaparken Esma demin geçen varlıkları şimdi görmediler mi dedi. Demir de üzerine ilk tespitleri yapıyorlardır dediği anda aşağı caddeden siren sesleri gelemeye başladı. Siren sesleri bir süre duyuldu. Ve birkaç dakika sonra anons sesi geldi. Her zaman anons yapan kişi değildi. Gelen ses daha kalındı.

"Dikkat dikkat ilçemizde varlıklar için askeri operasyon başlayacaktır. kimse dışarı çıkmasın"

Sesin ardından devriye atan helikopterler biraz uzaklaştı. Helikopterler uzaklaştıkça ortalık sesizliğe büründü. Bir süre sessizlik devam etti. Ve birkaç dakika sonra zırhlı polis aracı parkın yakınına gelerek her otuz beş saniye de bir operasyon olacaktır. Evden çıkmayın diye anons yaptı. Ve bu beş dakika sürdü. Beş dakikanın sonunda parkın yanından ayrılıp gitti. O sırada parkın üst kısmında bulunan sokaktan silah sesleri yükseldi. Demir ve annesi seslerin gelmesiyle birlikte yerinden fırladılar. Demirin annesi çok korkmuştu. Ama Esma duymamış olmalı ki televizyona bakarak istifini bile bozmadı. Demir koşarak mutfağa gitti. Damacanadan bir bardak su doldurup içeri geri dönerken dışarıdan çığlık sesleri geldi. Demir bu da ne diyerek söylendi. Ve bardağı annesine verip balkondan dışarı baktı. Ama kimse yoktu. Tekrar içeri döndü. Ve esmanın yanına oturup koluna dokunarak

Demir: Esma Esma beni duyuyor musun?

Diye sordu. Ancak bir cevap alamadı. Sözlerini yineleyerek tekrar

Demir: Esma beni duyuyor musun?

Dedi. Ama yine ses vermiyordu. Demir annesine dönerek

Demir: anne Esma kendine gelmiyor.

Deyince annesi derin nefes alıp verdi. Az da olsa kendini toplayıp esmanın yanına oturdu ve kalın sesini kullanarak Esma dedi. Esma kendi ismini duyunca biraz irkilerek efendim dedi.

Demirin annesi Meryem: kızım yine dalıp gittin uzaklara

Esma: of ya teyzem hep böyle oluyor dalıp gidiyorum hep

Dedi. O sırada esmanın gözleri doldu. Esma belli etmemeye çalışsa da demirin annesi anlamıştı. Hadi kızım sen yol yorgunusun yatıp dinlen deyince

Esma: haklısın teyzem ama bu dışarıdaki durum beni tedirgin ediyor. Hiç yatasım yok Ama operasyonlar başlayana kadar uzanayım.

Demirin annesi Meryem: tamam, hadi ben sana odanı göstereyim

Deyince Esma tamam diyerek kafa sallayıp teyze oğlu sen de biraz uzan operasyonlar başlayana kadar dedi gülümseyerek demirde gülümseyerek

Demir: tamam uzanırım hadi iyi uykular sana

Esma: sana da

Diyerek odadan çıktı.

Demir de bir süre oturduğu yerden dışarı baktı. Ve baktıkça gözleri daldı ve bir süre sonra gözleri kapandı.

Uzaktan gelen helikopter sesleri demiri rahatsız etmeye başlamıştı. Ve kısık sesle ne bakıp durdunuz deminden beri aynı yerlere bakıyorsunuz. Diye söylendi. Ve yaklaşık bir dakika sonra helikopterin ateş açtığını gördü. Her attığı mermi kulağının içinde yankılanıyor gibiydi. Elleriyle kulaklarını kapatıp yüzünü gerginleştirip kendini sıkmaya çalışsa da sesler sanki mermiler yanında ateşleniyorcasına kulağının içinde yankılanmaya devam ediyordu.

Bir süre öyle bekledi. Helikopter ateş etmeyi kesmişti. Ellerini kulaklarından çektiğinde sağ elinin kanlar içinde olduğunu fark etti. Yüksek sesle kulağım kanıyor diye gözlerini çatı. Nefes nefese kalmıştı.

Demirin annesi Meryem: ne oldu oğlum

Demir: kabus gördüm.

Demirin annesi Meryem: tamam sakin ol ben su getireyim.

Diyerek koşar adımlarla mutfağa gitti. Demir o sırada yanında duran peçeteyle terleyen yüzünü silip birkaç kez hızlı nefes alıp verdi ve ayağa kalktı. Ve balkona çıktı. Etrafa baktığında kimse yoktu. Ne helikopter ne asker ne varlık ortalık fırtına öncesi sesizliği yaşıyordu. Annesi sert bir ses tonuyla al oğlum deyince demir irkilerek arkasını döndü. Ve annesinin getirdiği suyu balkondaki sandalye ye oturarak yavaş yavaş içmeye başladı.

Ve ardından annesine dönerek

Demir: anne saat kaç oldu.

Demirin annesi Meryem: on yedi otuz iki

Demir: operasyon saati yaklaşmış.

Demirin annesi Meryem: evet oğlum ben esmayı uyandırayım.

Demir: tamam uyandır bir de diğer odaların camlarını perdelerini kontrol edip kapılarını kapat alacaklarımızı alalım, sadece burada duralım.

Deyince annesi itiraz etmeden tamam diyerek esmanın yanına gitti.

Demirin annesi Meryem: Esma kızım hadi kalk saat yaklaştı.

Deyince Esma sanki hazırmışçasına gözlerini açıp tamam dedi.

Demirin annesi Meryem: hadi sen demirin yanına geç ben de mutfaktan bir şeyler alıp geleyim.

Esma: tamam teyzem

Deyip Esma demirin yanına geçerken demirin annesi odaları tek tek dolaşıp camları ve perdeleri kontrol edip kapattı. Ardından odaların kapılarını kapattı. Ve Tam mutfağa geçiyordu ki dışarıdan...