Tükettik

2.4K 60 12
                                    

"Berat zorlama yemicem işte." Berat'ın bana uzattığı tabağı elimle ittirdim.

"İlaç kullanmanı istemediğim için zorlamak zorundayım. İç hadi güzelim, hiçbir şey olmayacak." doktor bir sürü antidepresan vermişti bana. Onları içince ruh gibi olduğum için, normal olarak Berat içmemi istemiyordu.

"Olmuyor." bacaklarımı kendime çekip kafamı gömdüm. Sadece ağlamak istiyordum ve ağlamaktan başka hiçbir şey yapamıyordum. "Olanları hala daha kendime yediremiyorum Berat."

Yanıma oturup kollarını bedenime sardı
En mutlu ve rahat olduğum yerdi burası.

"Tamam, seni zorlamicam. Yavaş yavaş olacak her şey." kafamı göğsüne bastırıp gözlerimi kapattım.

"Yarın maçın var. Antrenmana gitmen gerek."

"Ben böyle rahattım." diyip bana daha da sarıldığın da kendimi yavaşça geri çektim.

"Hadi git, kovuyorum seni." dediğim de bana kısa bir bakış atıp ayağa kalktı.

"Sende gelsene benimle Afra."

"Olur mu ki?"

"Olur olur, neden olmasın?" bana çok düşkündü, yani bu aralar öyleydi.

"Bekle o zaman." diyip üzerimde ki battaniyeyi kenara ittim. Merdivenlere yöneldiğim de omzumun üstünden Berat'a kısa bir bakış attım. Merdivenden çıkana kadar, hatta odaya girene kadar ayırmamıştı o güzel gözlerini benden.

Direk lavaboya girip elimi yüzümü yıkadım, ardından dolaba yanaşıp biraz göz gezdirdim. Elime geçen ilk kombini alıp hızla giyindim.

Makyajımı ve saçımı da yaptıktan sonra odadan çıktım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Makyajımı ve saçımı da yaptıktan sonra odadan çıktım. Berat evden çıkmıştı. Kapıyı kilitleyip ben de evden çıktım. Arabaya yanaştığım da beni göz ucuyla baştan aşağı süzüp ellerimi tuttu.

Ellerimi nazikçe dudaklarına götürürken konuştu. "Bu hallerini özlemişim."

Gülümsediğim de ellerimi bırakmadan arabanın kapısını açıp binmemi bekledi. Bindiğim de kapıyı kapattıp hemen sürücü koltuğuna geçti.

"Şarkılar senden." dediğin de telefonumu çıkarıp arabaya bağladım.

Sonumu seninle görmeliyim
Seni sevmeyen herkese küsmeliyim
Ama gitme, deli diye mi ünleneyim?
Hadi gel bu cinayete süs vereyim
Önümü göremiyorum, yönümü bulamıyorum
Aşağıya tırmanıyorum, yukarıya düşüyorum
Tutunamam vallahi, unutamam vallahi

Evvelinde kaybedildim sahte sevgilerde
Hayallerim şimdi başka birinin ellerinde
Yolunu bulur bu adam, huzur bulur mu sence?
Devri daim olur ruhumun derinlerinde

Sen geçince semtimi sever gibiyim
Rüzgarında ben de yıkılır gibiyim
Doğal afetim ol, gel yine kabul
Seni çok sevdim, beni çok sev

Senin adın ölmek mi, saadet mi?
Bana acı vermek de bir maharet mi?
Tüm şarkılarımı sana yazıyorum
Bu da bir tür kötü arabesk mi?
Göğe sordum, dile gelmedi
Talihim niye bana geri dönmedi?
Yoksun diye yaz bile gelmedi
Duyan değil, düşen anlar beni

Evvelinde kaybedildim sahte sevgilerde
Hayallerim şimdi başka birinin ellerinde
Yolunu bulur bu adam, huzur bulur mu sence?
Devri daim olur ruhumun derinlerinde

Sen geçince semtimi sever gibiyim
Rüzgarında ben de yıkılır gibiyim
Doğal afetim ol, gel yine kabul
Seni çok sevdim, beni çok sev

Şarkı bittiğinde biz de tesise varmıştık. Berat arabayı park ettiğin de inip yanıma gelmesini bekledim. Yanıma gelip elimi tuttuğun da bir şey demeden onu takip ettim. Sevgili miydik bilmiyordum. Öyle gibiydik sanırım.

Tesise girdiğimiz de Berat soyunma odasına kadar getirmişti beni.

"Eh bundan sonrasına da gelmeyeyim." dediğim de gülüp alnımı öptü.

"Bekle beni, geliyorum hemen." diyip içeri girdi. Duvara yaslanıp beklemeye başladım. Buraya doğru gelen adım sesleri duyduğum da kafamı sola çevirdim. Yusuf'la Uğurcan buraya doğru geldiğin de sırtımı duvardan ayırdım.

"Afra, ne yapıyorsun burada?"

"Be-"

"Sevgilisini bekliyor, başka ne yapsın kız." benden önce Uğurcan abi cevap vermişti.

"Ne yüzüme vuruyon? Bak böyle olmuyor Uğur." aralarındaki atışmaya bayılıyordum.

"Zevzek. Neyse, sen daha iyi misin Afra?"

"İyiyim abi, toparlanmaya çalışıyorum." diyip burukça gülümsedim.

"İyi ol iyi, sen iyi olunca Berat da iyi oluyor. Birbirinize tutunun." bu ilişkinin en büyük destekçilerinden biriydi Uğur abi. Odanın kapısı açıldığın da Berat kapıda vezir gibi duran bizi görünce bi' duraksadı.

Öksürdü. "Ağalar, gidebiliriz!" dediğin de anlamsızca yüzüne baktık.

"Afra al şunu abicim hadi." Uğur abinin emiriyle Berat'ın koluna girip onu oradan uzaklaştırdım.

Sahaya geldiğimiz de Berat'ın kolunu bırakıp arkasında bekledim.

"Ben şuraya geçip oturucam." İlerliyordum ki önüme geçip durdurdu.

"Öpeyim bir tane." gülüp yüzümü yaklaştırdım. Boynuma nazikçe bir öpücük bırakıp sahaya ilerledi.

Ask adam ya valla

Hiç sıkılmadan antrenman bitene kadar Berat'ı izlemiştim. Başka ne yapabilirdim sanki? Berat yorgunlukla yanıma geldiğin de terden su olmuş yüzüne baktım.

OFF

Saçları, vücudu ıpıslaktı.

"Antrenman bittiyse hemen gidelim, çok terlemişsin. Daha çok hava çarpmasın." diyip ayağa kalktım.

"Bi dur da kızım, yoruldum zaten."

"E ben ne diyorum? Hadi kalk kalk." elinden tutup çekiştirdim. Bıkkınlıkla nefes verip kalktı. Bir eline su şişesini alıp diğer elini de omzuma atıp beni kendine çekti. Saçlarım arasına küçük öpücükler bıraka bıraka girmiştik içeri. O soyunma odasına girdiğin de ben de kapıda bekledim. İleri geri yavaşça yürürken karşıma çıkan kişiyle duraksadım. Ne işi vardı onun burada?

"Kerem?"

Göz Göze/ Berat Ayberk Özdemir (Tamamlandı) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin