1.2

891 105 135
                                    

Yunho'nun evinin önünde durup kapıyı ard arda çalan San, kapının açılmaması yüzünden şüphelenmiş ve elini silahına atmıştı. Kapıyı tekrar çalacakken kapının açılmasıyla silahına karşısında duran kişiye doğrultmuştu. Yunho karşısında havlusunu düzeltmeye çalışıyordu.

"Şerif?" San gözlerini devirerek silahını tekrar yerine bırakıp Yunho'ya baktı.

"Konuşmamız lazım. Mümkünse giyinik olduğun bir halde."

Yunho içeri girmesi için yana çekilince içeri girdi ve evin içindeki kokuyla yüzünü ekşitti. Ağır derecede çamaşır suyu kokuyordu.

Arkasından kapının kapandığını duyunca endişeyle arkasını dönüp Yunho'ya baktı.

"Buyrun oturun şerif, ben de giyineyim o sırada."

San başıyla onaylayıp evin içini gezmeye başladı. Çamaşır suyunun kokusu sadece salonda vardı, diğer odalarda normal bir koku vardı. San çamaşır suyunun kan kokusunu kapattığını biliyordu bu yüzden cebindeki mor ışığı çıkardı ve salonda yerlere baktı. Koltuğun arkasında gördüğü lekeyle hızla oraya eğildi ve daha yakından bakmaya çalıştı.

"Şerif?" San elindeki ışığı kapatıp arkasını dönmeden konuştu.

"Kang Yeosang'ı tanıyor musun?"

"Eskiden tanışıklığımız vardı. Neden?"

"Jung Yunho," ayağa kalkıp sırtındaki kelepçeleri çıkardı.

"Seni Kang Yeosang'ı öldürme şüphesiyle tutukluyorum." Kelepçeleri bileklerine geçirip telsizden ekibe bulundukları yere gelmeleri için bilgi verdi.

"Ne? Onu yıllardır görmüyorum. Öldüğünü bile şimdi öğrendim!"

"İfadende söylersin bunları, ağzını yorma."

"Şerif bana inanman gerekiyor!"

Birkaç dakika bekledikten sonra ekibin eve gelmesiyle beraber Yunho'yu arabaya götürdüler. San evi biraz daha inceleyip orayı ekibe bıraktı ve merkeze döndü. Wooyoung'un hala orda olduğunu ümit ediyordu. Odasına girince Wooyoung'u orda görmemesi yüzünün düşmesine sebep olmuştu. Telefonunu çıkarıp Wooyoung'a mesaj attı.

"Lunapark gününü mahvettiğim için özür dilerim :( birazdan seni almaya geleceğim, hazırlan."

Çok geçmeden Wooyoung'dan cevap gelince gülümsedi.

"Pekala! hazırlanıyorum o zaman."

San hemen karakoldan çıkıp Wooyoung'un evine doğru yol aldı. Evet Yunho'yu sorguya çekmesi gerekiyordu ama şuan daha önemli bir şey vardı, Wooyoung.

Evin önüne gelince park edip Wooyoung'u bekledi. Gülümseyerek evden çıkan Wooyoung'u fark edince gülümsedi. Wooyoung onu fark edince gülümsemesi büyüdü ve el salladı. 

Arabaya binince San bir süre ona bakıp gülümsedi.

"Neden bakıyorsun?"

"Çok güzelsin de ondan."

Utanıp başını eğdi ve saçlarını geriye attı.

"O zaman, lunapark?"

"Hmhm."

Lunaparka giderken ikisi de hiç konuşmamıştı. Lunaparka gidip eğlenmek istiyorlardı sadece. Biraz her şeyden uzaklaşıp sadece birbirlerinin kalp atışlarını duymaları onların ilacı olacaktı belki de. Bunu yapamamaları çünkü Wooyoung'un onu katil olarak suçlayabilecek kadar adaletsiz bir dünyada yaşaması kadar kötü bir his yoktu onlar için. 

Who? // woosanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin