!Hafif smutlu(?) bir bölüm!
Mia hızlı adımlarla San'ın odasına girince irkilip ona baktı.
"Onunla konuştun mu?"
"Kiminle Mia?"
"Dışardaki kızla? Wooyoung'u buraya çağırmalısın."
"Hızlı davranmak istemiyorum, Yeonjun Wooyoung'dan sonra öldürülmüş olabilir."
Ayağa kalkıp ceketini aldı.
"Nereye gidiyorsun? Konu Wooyoung'a gelince neden hep böylesin? O bir katil olabilir."
Kaşlarını çatıp Mia'ya baktı.
"Sen aptal sevgilinin hırsızlık yaptığını ilk öğrendiğinde o olmaması için yalvarmamış mıydın?"
"En azından yalvarmıştım, başkalarını buraya getirip onu kurtarmaya çalışmıyorum senin gibi. Wooyoung katil, bunu biliyorsun."
Saçlarını geriye atıp sinirle güldü.
"Ne var biliyor musun? Sikmişim, keşke o gün bıraksaydım da ölseydin."
Mia'nın bi süre ona bakan donuk gözlerine bakıp daha sonra odadan çıktı. Wooyoung'a mesaj attı.
"Müsait misin?"
Çok beklemeden cevap geldi.
"Müsaitim tabii ki, gel."
Wooyoung'un evine doğru yol aldı ve başının ağrısının geçmesini bekledi. Mia'ya söylediği şey yüzünden pişman değildi, Mia'nın sürekli onun üzülmesini istemesi onu bıktırmıştı artık. Onu çağırmakla gerçekten hata etmişti.
***
Wooyoung'un kapısını çalıp beklemeye başladı, birkaç dakika sonra Wooyoung gülümseyerek kapıyı açmıştı. Onun gülümsemesiyle San da gülümsedi. Wooyoung hızla kollarını San'ın boynuna sarıp vücudunu onunkine yaklaştırdı. San da karşılık vererek ellerini beline sardı ve boynunu öptü.
Wooyoung'un kıkırdamasını duyup geri çekildi ve parlayan gözlerine baktı.
"Hoş geldin."
"Hoş geldim evet."
Kapıdan çekilip San'ın içeri girmesini bekledi ve içeri girdiğinde kapıyı arkalarından kapatıp kapının yanında bekleyen San'a baktı.
"Geçsene neden burda bekliyorsun."
Salona girip etrafa baktı, odanın bi duvarında onlarca fotoğraf asılıydı. Arkasını dönüp Wooyoung'a baktı.
"Bakabilir miyim?" Wooyoung başıyla onaylayınca fotoğraflara doğru gitti ve inceledi.
Fotoğraflar Wooyoung ve arkadaş grubunun fotoğraflarıydı. Aralarından yaşayan tek kişinin Wooyoung ve Yunho olması onu üzüyordu. Gözünden akan yaşı eliyle silip yanındaki Wooyoung'a baktı.
"Bana sinirli değil misin?"
"Sinirli olmamı gerektirecek bir şey mi yaptın?"
"İşimi daha iyi yapıyor olsaydım hepsini kaybetmezdin." Wooyoung'un buruk gülümsemesi San'ın gözünden tekrar yaş akmasına sebep oldu. Wooyoung elini yanağına koyup gözyaşını sildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Who? // woosan
Ficção AdolescenteChoi San Gwangju'nun ünlü bir polisiydi. Jung Wooyoung ise okuldan sonra eğlenmeyi seven bir gençti. Yolları nasıl çakışmış olabilirdi ki?