Çınar konuşmaya başladı ama sesi hışırtılı geliyordu yine. Ahh korkunçtu. Gözleri sanki 3 yaşındaki bir çocuk azar yerken yere nasıl bakıyorsa aynen öyle bakıyordu.
Galiba ona acımıştım. Ortam çok sessizdi birden bu sessizliği Atakanın sesi bozdu. "Asya! Sakın ona acıma." dedi azarlarcasına bir ses tonuyla.
İyi de yeter ha bu çocuğun iç sesimi okur gibi sürekli fala atlaması.Artık gerçekleri öğrenmek istiyordum. Bıkmıştım bu gizemden. Ayağa kalktım. Gökalbe doğru yürüdüm ve "neler oluyor .artık bana anlatacaksın." dedim.
Ovv sesim ne kadar da emredici ve kesin çıkıyordu.
Kendimi yine güçlü hissetmeye başlamıştım.
Ahh ben bir Tanrıydım.Tam ego tatmin ederken bu havamı Gökalp bozdu. "Asya,biliyorum benden pek haz etmiyorsun" dedi etrafı izlerken. "Yok canım saçmalama tabikide senden haz etmiyorum." dedim burnu dik bir edayla.
Eli Çınarın omzunda olan Atakan birden lafa girdi. "Zaten sen ne zaman doğru kişilerden haz ettinki..." dedi Çınarın omzunu sıkıyor olmalıydıki Çınar aniden kükredi.Ne demek istiyor bu çocuk. Hem ona ne. Hatta daha önemli bir soru, o benin Çınarla olan geçmişimi nereden biliyor.
Bu çocuk beni ürkütüyor.Bide şöyle bişey var Gökalp ve Atakan nerden tanışıyorlar. Hadi onu da geçtim Çınarın bunlarla ne alakası var.
Kafamda gazilyon tane soruyla uzaklara dalmışken Atakan beni dürttü. "Kime diyoruum." dedi. Ahh Tanrım parmakları nasıl güzel.Ya şu halde düşündüğüm şeye bak. Neyse konuya dönelim.
"Bin tane soru sıralamayacağım. Bana gerçekleri anlatın." dedim bi Gökalbin bi Atakanın gözlerinin içine bakarken.
Gökalp lafa girdi " Asya herşeyi ögrenme vaktin geldi. Bak sen özel bir ruha sahipsin.Kim olduğunu daha anlayamadın. Bizim kim olduğumuzu,neden burada olduğunu hala anlayamadın. Yakında anlayacaksın korkma."
Tam lafına atlayacakken "sus. Ben konuşuyorum." dedi emirci ve kırıcı bir ses tonuyla. Yine ne yapacağımı anlamıştı. Saçma gelecek belki ama artık bu duruma alışıyordum galiba.
Gökalp devam etti, "Sen psişik bir insansın hatta psişik insanlarında en özelisin." dedi.çok garip hissediyordum. Neler olduğunu dair hiç bir şey anlamıyordum.
İç sesim birden lafa girdi tabi canım hatta mewtwo'yuz biz dedi. Gülmemek için zor tuttum kendimi. Böyle bir iç sese sahiptim işte...
Gökalbin sözünü "nasıl ya. Bişey anladıysam fizikci oluyum " diyerek kestim ellerimi havaya kaldırarak. Iyy fizikten nefret ediyorum. Bunu şu durumda bile dile getirebilirim ki getirdimde.
"Yani sen hem Telekinezi (Cisimlerin düşünce gücü ile hareket ettirilmesi) hem Biyokinezi (kendi vücudunu ve DNA'yı değiştirme gücü)hem Sonokinezi (beyin gücü ile ses dalgaları oluşturmak) hem Aerokinezi (Beyin gücü ile havaya hükmetmek) ye sahipsin. Sen çok ama çok özelsin. Bu özelliklerden sadece ikisini seçebilir ve geliştirebilirsin. Kendini gerçekleştir Asya. Sen harikasın." diyerek cümlesini tamamladı.
Galiba şoka girmiştim. Ten rengimin 1 ay önce ölmüş bir insan gibi olduğuna emindim. Gözlerimi dahi kırpamıyordum. Evet bu tarz şeylere hep meraklı olmuşumdur lakin kendiminde o insanlardan olabileceğim aklıma dahi gelmemişti...
Aynı anda hem heyecanlanmış hem kokrmuş hem mutlu olmuştum. Belkide olmamıştım,bilmiyorum şuan kendimi pek hissedemiyorum... Bundan sonra neler olacağını daha neler duyacağımı,öğreneceğimi tahmin dahi edemiyordum.