Gölgeler.

454 15 1
                                    

Yemek yedik ve hepimizin uykusu vardı erkenden uyuduk. Mervenin çığlıklarıyla gözümü açtım. Tanrım çok fena bağırmıştı,kulaklarımın titrediğini hissetim. 

"Merve noldu" dedim uykulu bir sesle. "O-orda o-orda biri v-vardı bi-bişey geçti gördüm" dedi titreyerek.

Hemen lambayı açtım ve Volkanla beraber etrafa bakmaya başladık fakat hiç kimse yoktu. Koca evin her bir deliğine bakmıştık.

"Bişe yok kızım saçmalama yat uyu ya bizide korkuttun gece gece." dedi volkan yatağına doğru ilerlerken. "Gördüm diyorum size niye inanmıyorsunuz y.. BAK!" diye bağırdı işaret parmağıyla kıpının buzlu yerini göstererek.

Aman tanrım. B-buda ne?!  Kapının önünde bişey var. 

Volkan hemen makyaj masamın üzerindeki vazoyu alıp kapıya yöneldi. Kapıyı açtı ama kapının önünde kimse yoktu. Tanrım ne oluyor. "M-merve o ne ne oluyor bu lanet evde.  Vo-volkan dikkat et kanka." derken ağladığımı fark ettim.

Hepimiz çok korkuyorduk. Annemi aramayı düşündüm ama bana yine "kendi hayal dünyanda kurduğun şeylerin gerçek olduğunu düşünüp düşünüp kendini korkutmaktan başka yaptığın bişey yok Asya saçmalama." Diyecekti.

Evin tüm lambalarını açtık ve heryere baktık. "Acaba hırsız mıdır?" dedim "Ya bence öyledir başka ne olacak." dedi Volkan çatallaşmış sesiyle, bizi rahatlatmak için. "Ya ya tabi hırsızdır. Ne biliyosunuz sapık olmadığını. Belki psikopat sapığın teki. Ha ha ne biliyonuz ya ne biliyonuz? Kanka senin şu silahı getirsene" dedi Merve hafif kinayeli hafif korkmuş bir ses tonuyla. 

Evet benim bir silahım var gökalp vermişti. Niye verdiğini hala anlayamıyorum ama bana "Bu silah sana hep en yakın yerde dursun. Ruhsatı falan herşeyide tam" demişti. 

"Ya gençler hırsız yada katil ben çok fena ko.." lafımı tamamlayamadan kapı çaldı.

Saat gecenin tam 4.38'i kim bu saate birinin kapısını çalardı ki?  "Belki komşuduuur" dedi Merve. "Evet merve kesin komşudur gecenin bir vakti un istemeye gelmiştir." diyerek ona karşılık verdim.

Volkan "Siz geçin bakıyım arkama" dedi eliyle bizi geriye yiterken. Kapı deliğinden baktı ve bize yüzünü ekşiterek baktı. Bu demek oluyorduki; "bunlar kim olum lan." "Ne var ne kim miş?" dedim tırnaklarımı yerken.

"Bilmiyorum olum iki tane gölge görüyorum yüzleri görünmüyo" dedi. "Biziz aç şu kapıyı." dedi birisi. Bu o lanet Gökalbin sesiydi. Biraz da olsa rahatlamıştık. Kapıyı açtığımızda annem yarı uyanık yarı uyuyor bir şekilde, Volkansa gözleri korkudan patlayacak gibi açılmış bir şekilde karşımızda boy gösteriyorlardı.

"Anne?" dedim kaşlarımı kaldırarak. Şaşırmıştım çünkü bir hafta falan kalacaklarını söylemişlerdi ama onlar gideli daha üç gün olmuştu. "İyi misiniz siz?" dedi Gökalp etrafa bakınarak.

"Evet iyi gibiyiz."dedim kafamı kaşırken. "Ne iyisi kızım az önce korkudan ölüyorduk malmısın sen ne iyisi!"  "Evde gölgeler gördük Gökalp abii çok korktuk biz yaa" dedi Merve dizlerine vurarak. Bu kız ne dengesizdi ya az önce ağlıyordu ama şimdi dalga geçiyor. Olsun ben onu her haliyle seviyorum.

"Ne ne gölgesi? Asya sen iyi misin? Sana bişey oldumu?" dedi bana sarılırken. Ne? Bu adam bana sarılıyor muydu? ıyy. Ve asıl mesele neden bu kadar merak etmişti beni? Önceden asla böyle şeyler sormazdı. Daha doğrusu benimle ilgilenmezdi.

"iyiyim bişey yok sadece ne olduğunu anlayamadık."  "Siz niye erken geldiniz? Daha doğrusu neden bu saatte geldiniz?" dedim. tam Gökalp konuşacaktı ki geldiğinden beri konuşmayan annem lafa atıldı."Gökalp uyandırdı gecenin bi vakti, eve gitmemiz gerekiyor dedi." diyerek Gökalbe bakan gözlerini devirerek bana baktı.

"Neden?" Dedim Gökalbe bakarak. "Seni özlemiş olamazmıyım" dedi pis pis sırıtarak. Salak şey. Nasılda sevmiyordum ama. Gökalbin fizik dersinden farkı yoktu benim gözümde.

"Yaa yaa" dedim limon yemişcesine yüzümü ekşitirken. "Eee anlatın ne bu gölge falan ne iş?" dedi koltuğa yerleşirken. Hepimizin uykusu kaçmıştı annemde dahil. 

"Bilmiyoruz bizde anlamadık Merve görmüş çığlık attı bizde uyandık sonrada hertarafa baktık hiçkimse yoktu. Bizde göz yanılmasıdır diye düşündük geri yatacaktık ki kapının buzlu camının önünde bişeyler gördük tüm lambaları yaktık etrafa bakıyorduk siz geldiniz." dedim.

Rengi soldu aniden. Noluyo bu adama ya? "Bişey mi oldu? Ölü görmüş gibi oldun" dedim kaşlarımı kaldırarak.

"Yoğ hayır sadece.. Neyse yatın siz hadi bakalım yarın herşeyi konuşuruz başbaşa." dedi yalandan bir gülümsemeyle. 

Başbaşa mı? hahahahah. Bu adamla yanlız falan kalmam ben. Ona aldırış etmeden "hıhı" dedim Merveyi ve Volkanı alıp yukarı çıktım ve uyumaya çalıştık.

Kafam o kadar karışık ve korkutucu şeylerle dolu ki aklıma herşey geliyor. Her ihtimal geliyor. Acaba başımdaki şey ne? Neden bunları yaşıyorum? Yoksa gerçekten musallat mı oldular? Kafamda ki soruları kim cevaplayacak? Başımda o kadar çok bela varken bile Atakanın aklıma gelmesi ne kadar doğru? Atakan neden bu kadar garip? Herşeyin bir cevabı vardır. Yani olmalı. 

DEĞİŞEN HAYATIM.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin