Kahvaltı ederken dünden konuşuyoduk. "kanka bence peşinde sapık var" dedi Merve azındaki lokmayı çiğnemeye çalışırken.
"yada gökalbin pislikleri." dedim tükürür gibi. Gökalbi cidden sevmiyordum, ne iş yaptığı bile belli değildi. "Kendi işimin patronuyum" diyordu sürekli. Ne yani adam mafya babası mıydı? yada gangsta?
Her ne iş yapıyorsa bu bizi sürekli tehdit altında bırakıyordu. Bi keresinde adamın teki beni kaçırmıştı, aslında o adamı sevmiştim.
çünkü tek derdi Gökalpleydi beni evinde misafir ağarlar gibi ağarladı ama tabi aileme sanki bana zarar veriyormuş gibi görünmek için benden sanki işkence ediyolarmışcasına çığlık atmamı falan istemişti.
"baban değildir saçmalama" dedi Volkan. "baban deme şu adama" dedim. "her ne kadar öz olmasada ve sen inkar etsende o senin baban Asya." dedi Merve bilmiş bilmiş. Gözlerimi devirmekle yetindim.Kahvaltımızı edip okul için hazırlandık. Sabah okula servisle,akşamsa eve yürüyerek gidiyorduk çünkü sabah uykumuz olduğundan yürümeye üşeniyorduk.
Sırama oturdum Miley Cyrus- stay parçasını açtım ve uyumak için kafamı sıranın üzerine koydum. Şarkıyı dinlerden yanıma birinin oturduğunu hissetim. O çocuk Atakan. Yine yanıma oturmuştu, belkide arkadaş olmak falan istiyordu.
"Günaydın" dedim sevecen bir gülümsemeyle. "Selam,günaydın" dedi yorgun,titrek,erkeksi ve bi o kadarda muazzam bir ses tonuyla. Tanrım bu çocuk çok ama çok garipti.
Tekrar kulaklığımı takmıştım ama tek kulağım açıktı. -sad but true- parçasını açmayı düşünüyordum. Müzik galerisinde ararken Atakan "güzel şarkı evet" dedi. ne dediğini anlamamıştım. "Efendim?" dedim kaşlarımı kaldırarak.
"sad but true diyorum iyi parçadır. bende severim." ne? bi dakika bu çocuk ne dedi? açmak için aradığım şarkının adını mı söyledi? tanrım bu çocuk ne böyle? nasıl bildi?
"n-ne? nasıl yani. iyide onu açacağımı nerden bildin?" dedim titrek bir sesle. güldü tanrım mükemmel bi gamzesi vardı. Bu çocuk insan değildi. Mükemmel kaslar,mükemmel burun,mükemmel gamze,mükemmel dişler.. Bu çocuk Zeus'un oğlu gibiydi.
"tahmin" dedi "tahmin ettim, herkes tahmin eder." Evet canım tabi tahminmiş. "Vay canına tahmin konusunda iyisin ha" dedim hafiften kinayeli bir ses tonuyla ve gülümseyerek.
"Tahmin edemeyeceğin şeyleri tahmin ettiğin zaman tahminler hep tahmin olmaktan çıkıp hayata ve kaderine geçerler." Ne bi dakika bu çocuk bu cümleyi bi andamı söyledi? ben hala ne dediğini idrak etmeye çalışıyorumda.
"Evet haklısın" demekle yetindim. Bu çocuk gizemliydi ve bir o kadar da harika. Acaba atakanın hikayesi neydi, çok merak ediyordum. İlk defa böle bir şeyi merak ediyordum. Önceden sadece Merveyi ve Volkanı merak ederdim.
Ama şimdi Atakanı'da merak ediyordum. Nasıl bu kadar gizemli olduğunu, nasıl böyle mükemmel olduğunu, nasıl bu şekilde farklı olduğunu. Her şeyi merak ediyordum.