Çıkış zili çalmıştı ve herkes peşinde dünyanın en tehlikeli katili varmışcasına okulu terketti.
Ben okuldan etraf sakinleşince çıkardım, kalabalıkta kimin eli kimin neresinde belli değildi çünkü. Merve,Volkan ben sallana sallana yürürken lavaboya girmem ve öğle arasında içtiğim 4 şişe suyu boşaltmam gerektiğini fark ettim.
Onlara beni okulun karşısındaki parkta beklemelerini söyledim. koşarak lavaboya girdim ve işimi halledip hemen çıktım, bizimkilerin yanına giderken arkamda birinin nefes alış verişini duyar oldum daha hızlı yürümeye başladım bir kaç saniye sonra omuzumda bir el hissetim.
Aniden arkamı döndüm ve refleks olarak havaya yumruk salladım. Ardından elim sert bi gövdeye çarptı, kafamı kaldırıp kimin olduğuna baktığımda okulumuza yeni gelen çekici ama bi o kadar ürkütücü Atakan'ı fark ettim.
Bu aralar gördüğüm son derece gerçekçi kabuslardan dolayı ürkek ve paranoyak olmuştum.
"Ö-özür dilerim ben.." lafımı kesti ve "Önemli değil sakin ol. sadece telefonunu sınıfta unutmuştun ve bende sana vermek için almıştım" derken cebinden telefonumu çıkartıp bana verdi. " Tam teşekkür etmek için kafamı kaldırmıştım ama o yoktu, galiba çoktan gitmişti.
Yürümeye devam ederken birden duraksadım. Hey dostum bu bu imkansızdı ben telefonumu nasıl unuturdum? bi dakika ben telefonumu unutmamıştımki. Telefonumu çantamın ön gözüne koyduğuma yemin edebilirdim. Ne işler dönüyordu burda.
Korkuyla telefonumun tuş kilidini açtım ve bir cevapsız arama vardı. Numara rehberimde kayıtlı değildi kim olduğunu merak etmiştim. Okuldan çıkmıştım parka baktığımda Merve ve Volkan orda yoktu, at kafalar beni bırakmışlardı.
Tam telefonumu açtım o numarayı arayacaktımki Merveden mesaj geldi "bebeğim biz eve gittik haberin olsun şimdi sen kızcan ama öküz volkan çok acıkmıştı bende dayanamadım :( seçosee :*" evet eve tek başıma gidecektim anlaşılan.
Merveye "tamam" yazıp yolladım ve cevapsıza düşen numarayı aradım. İlk çalışta açtı sanki aramamı bekler gibiydi. "Alo" dedim ama cevap vermedi "Alo, beni aramışsınız ama siz kimsiniz?" "Alo" konuşmuyordu, bende sustum. Çok garip sesler geliyordu bunlar hışırtı gibi,frekans gibiydi. Önemsemedim ve sapıktır düşüncesiyle telefonu kapatıp numarayı engelledim.
Eve varmak üzereydim, biz bi binanın en üst kaındaki dublekste yaşıyorduk. evimizin denize uzaklığı 5 dakikacıktı Merve ve Volkansa aynı binada oturuyorlardı,yan binamızda. Merve 6. Volkan 9. katta yaşıyorlardı.Hayat remen onların aşık olmaları için tesadüflerle doluydu. Tabikide onlar çok mutlulardı onlar mutlu oluncada bende çok mutlu oluyordum çünü Merveyi çok seviyordum her halde Volkanada.
Eve vardığımda zili çaldım kimse açmadı bu demek oluyordu ki annem yine koaförde babam olacak adam gökalp işteydi.Çantamdan anahtarımı alıp kapıyı açtım.
Bu aralar cidden çok fazla su içer olmuştum ve işte yine susamıştım. Su içmek için mutfağa girdim dolabın üzerinde bir not vardı "Bebeğim baban ve ben bir haftalığına anneannenin yanına gidiyoruz sana kredi kartını bıraktık şifresi (57455) içersinde 400 tl'ye yakın para var idare et yemeklerinide dışarıdan söyle seni çok seviyoruz -Annen."
"bak bu harikaağağağağağ" diyerek dans etmeye başladım.Evde tek kalmaya bayılıyordum çünkü Merve ve Volkanı çağırıyordum. Kafa dağıtıyoduk. Watsapp'tan grubumuz vardı, gruba mesaj attım "bebeklerim 5 dakikaya bizde oluyorsunuz bizimkiler bir hafta evde yok hdbhsgka"
Üzerimi değiştirmeye odama çıktım ve siyah kuru kafalı şort pijamamı ve onun üzerinede bana üç beden bol olan beyaz tişörtümü giydim saçlarımı ördüm çok uzun olduğundan biraz uğraştırdı.
Mesaj atalı 15 dakika alan geçmişti ama bunlar bana ne geri dönmüşlerdi ne de eve gelmişlerdi, iç sesim kızıım bunlar seni ekti umurlarında değilsin dedi. Ne kadar da gerizekalı bi iç sesim vardı öyle. Aslında aklıma gelmedi değil derken kapı çaldı koptur koptur aşşağıya indim ve kapıyı açtım. Bizimkiler elleride poşetlerle kapıda duruyolardı.
"ooo hoş geldiniz biraz daha geç gelseydiniz evi bascaktım" diyerek hunharca gülmeye başladım. Merve hem gıcık olmuştu hemde utanmıştı Volkanda bana eşlik etti anıra anıra güldük. Olmayan şeylerle Merveyi utandırmaya bayılıyordum çünkü utanınca çok tatlı oluyordu. Merve utangaç bi halde "markete gittik canım yok öyle bi şey" diyerek poşetleri hayava kaldırdı.
Eşşek utanınca nası tatlı oluyodu. "tamam tamam hadi gelin" diyip kapıyı kapattım. İçeri geçtik "ben bişeler hazırlıyım" diyip mutfağa gittim. Maşşalah ne buldularsa almışlar, poşetler abur cubur doluydu. Hepimize birer kola aldım ortaya iki çeşit cip karıştırdım ve çikolatalarıda kucaklayıp içeri daldım.
Televizyonu açmıştık hepimizde yabancı dizi izlemeye bayılırdık e2'yi açtım mom balamıştı,pür dikkat izlerken telefonumun titrediğini hissettim. "Bi dakika ne? ne? bi dakika? oha ne?" istemsizce bağarmıştım. Merve "noldu lan mal" diye bacağımı cimcikledi. Bu bu engellediğim numaraydı.
