Annemin "Hadi Asya kalk artııık!" demesiyle gözlerimi açtım çok terlemiştim gördüğüm o berbat kabustan olsa gerek.
Tam beş gündür kabus görüyodum ve hepsi birbirine çok benziyordu bu gerçekten garipti. Yataktan kalktım belime kadar uzanan saçlarımı topuz yaptım ve kahvaltıya indim. "Günaydın herkese" diyerek annemin yaptığı tostumu yedim.saate baktığımda saat 06.45 i gösteriyodu biraz daha oturursam okula geç kalacaktım.
hemen kalktım ve banyoya koştum kısa bi duş aldım bi yandan çantamı hazırlıyodum bi yandan uzun saçlarımı kurutmaya çalışıyodum, sonunda hazırdım saat 07.15 "oh makyaj için vaktim var" diyerek makyaj masama oturdum kalın bi eyeliner çektim ve parlatıcı sürdüm. Eyeliner mavi gözlerimi ortaya çıkartıyordu.
Üzerime dar siyah tişörtümü kot şortumu ve spor ayakkabılarımı giymiştim. Yine çok güzel olmuştum. çantamı alıp aşşağıya inerken servisin korna sesini duydum yine tam zamanında inmiştim. Annem ve Gökalp çoktan işe gitmişlerdi. Gökalp annemin yeni kocası,onu sevmiyorum annem her ne kadar onu sevsede o pis bir sapıkı benim gözümde.
Servisteydim on onbeş dakika sonra okula gelmiştik. cool bi havayla sınıfa giderken sınıfın palyançosu İrem "Asyaaa kızım okula bi çocuk gelmiş taş taş hatta ne taşı kızım çocuk bildiğin meteor" dedi matematik sınavından yüz almışcasına bi heyecanla. Benim erkeklerle pek işim olmazdı sonuçta hepsi beyisiz varlıklar. ee ne demiş büyük düşünür Asya NO MANİTA NO CRY DRİNK MİLK AND FLY.
