Biraz erken oldu okumalara göre .
Neyse artık...
Başlayalım!!!
Vote , yorum atmayı unutmayalım.
Ortamın berbat kokusunda dışa belli olmayan duygularımla her hangi bir sağlık görevlisinin vereceği haberi bekliyordum. Hastanenin yoğun kokusu midemi bulandırırken sabahtan beri kahvaltı yapmış olmamam gün yüzüne çıkıyordu. Korkuyordum. O beni bilmem kaç kere ölümden kurtarmıştı ama ben bir şey yapamamıştım .Benim için , canını tehlikeye atmıştı prens. Kötü canavarın adamlarından korumuştu , prens. Ama prenses ona yardımcı olamamıştı. Belki dedi kız. Belki, kurbağa - prenses misali öpse geçer miydi bu acıları?
Geçmezdi tabi ki. Ama bir ümit...
Kafamı hastanenin sandalyesinin başlığına koymuş üstümdekini pek umursamadan uzanmıştım. Geleli yarım saat falan oluyordu ki bu tarafa doğru kadın ağlama sesleri ve adım sesleri geldi. Boş olan koridor üç genç bayan, bir çocuk ve iki yetişkin adam ile doldu.
"Oğlum nerede?" Tabi ya, annesiydi. Zaten yeterince benziyordu Aslan, kadına. Ama doğru konuşmak gerekirse babasıyla annesinin birleşimi gibi bir şeydi.
Adam ağlamasa da üzgün olduğu yüzünden belliydi. İki kadın da ağlıyordu. Diğer genç adam ise kucağında yaklaşık üç yaşlarında bir çocukla ayakta üzgün ifadesi ile bekliyordu.
"Ameliyatta hanım efendi, sakin olup oturaklarda bekler misiniz?" Hemşirenin sesi ile durgun ve bir o kadar yıkılmış bakışlarımı o tarafa döndürdüm.
"Hanım efendi isterseniz bir elinizi yıkayın , yüzünüz ve kıyafetleriniz hep kan." Kadının bana yönelik konuşması ile sadece başımı onaylamaz anlamda salladım. O da gitti zaten . Bu durumda yüzümdeki ve kıyafetlerimdeki kan ile ilgilenemezdim. Herkesin bakışları bana doğru döndü. Adam kucağında ki çırpınan çocuğu yere bıraktı ve gitmesine izin verdi. Çocuk ameliyat kapısına doğru gitti . Cama vurdu ve "Amca" diye bağırdı.
Yapma be çocuk! Ben zor durmuşken , duruyorken sen yapma bari.
"Anne amcam niye burada?" Yaşından dolayı olsa gerek tatlı çıkıyordu sesi. Kelimeler de yarım yamalak...
"Gel oğlum bu tarafa doğru." Annesinin konuşması ile herkesin Aslanın neyi olduğunu anlamıştım. Çocuğun konuşması ile daha da ağlayan kadın oturduğu sandalyeden bana doğru döndü.
"Ağlama kızım?" Sende ağlıyorsun demek istesem de sustum.
"Siz de ağlamayın Teyzeciğim." Durdu ve yüzümde, gözlerimde dolaştı Aslana benzeyen hareleri.
"Aslanın anlattığı hanım kızımız sen misin?" Genç kadının konuşması ile hiç çekinmeden başımı onaylar anlamda salladım.
"Benim abla." dediğimde gülümsedi ve Aslanın annesine döndü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AHESTE
ChickLitHava fazlasıyla soğuktu zaten... ben daha da soğuktum herkese karşı , özelliklede ona karşı. Neden mi? çünkü; oydu , bana hayatın bu kadar acımasız olduğunu öğreten. oydu , iyi dediklerimin aslında hiç de iyi olmadıklarını gösteren . oydu, ben bili...