AHESTE |0.7

8 2 0
                                    

                                            ithaf durmadan okuyan biri için; 

Geçen bölümü geç saatlerde yazdığımdan dolayı tekrar düzenledim . 

Okumalar yavaş yavaş artıyor ancak beğeniler hala aynı....

Ne kadar üzgün olsam da yeni bölümü erken yazmayı planlıyorum. 

Başlayalım...

Zorunluluk altında kalmak berbattı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Zorunluluk altında kalmak berbattı. Dünyaya bir şeylerin zorunluluğu altında kalmak için gelirdi insan. Okula gitmek zorundasın yoksa para kazanamazsın. İşe gitmek zorundasın yoksa geçinemezsin . En önemlisi de...

Nefes almak zorundasın yoksa boğulursun , ölürsün ve kimse umursamaz . 

Şuan ise benim bir zamanlar kahramanım olan ancak şuan düşmanım kategorisinde yer alan babam nefes almamı engelliyordu. 

Nefes alamıyordum... Ölmek için bile nefes alman gerekir...

"Ba-ba nefes alamıyorum" derken boğazımdaki fazla olmasa da beni zorlayan baskı ile konuşmakta ve kelimelerimi devam ettirmekte zorluk çekiyordum.

Neden baba, bunu bize niye yaptın...

"Kapat çeneni! Hazırlan gidiyoruz , sana yeterince tolerans gösterdim." Ne kadar da değişmişti. Siyah sakalları beyaza doğru gitmiş. Mis kokusu , yanında yatmam için annem ile kavga ettiğim o güzelim kokusu gitmişti ve yerine almak istemeyeceğim bir koku gelmişti.

Daha fazla baskıya dayanamıyordum ancak nasıl kurtulmam gerektiğini de bilmiyordum . Büyük boy aynasından yansımamızı gördüm. Ne kadar babamın beni sarmalayan ellerinin şuan beni susturmak için çaba gösterdiğini görsem de orada dikkatimi pantolonunun arka tarafındaki siyah silahı dikkatimi çekti.

Gözüme çarpan silahı almak için yere yığılmış gibi yaptım . Eğilmemle silahı, kazağı ile pantolonu arasından almam ve geriye doğru adımlamam bir olmuştu. Silahı babama doğru döndürdüm ve uzattım.

Baskıdan dolayı nefes alıp vermeye çalışırken asla ağırlık gelmeyen silah , babama doğru tutarken çok ağır geliyordu.

"Bana silah mı kaldırıyorsun kızım?" Sanki,  az önce beni boğmaya çalışan kişi  o değilmiş gibi konuşması ile sinirlendim. O'na benziyordum . Çabuk sinirlenirdim .

"Beni boğmaya çalıştın baba." derken bir adım yaklaşmıştı ve bende ona ayak uydurup biraz daha sert tuttum silahı . Hala daha aramızda adımlar vardı ve kaderi benim elimdeydi.

"Seni boğmadım ama ,Fidan." Konuşurken uzun zamandır görmediğim yüzünü inceledim . B,r çiçek gibi solmuştu . Çalan zil ile canlı bombanın olacağı yere gideceğimiz ve Aslanın beni alacağı aklıma geldi. Aslında Sami alacaktı ancak onun ayrı bir görevi vardı . 

AHESTEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin