Bölüm Şarkısı: Cem Adrian- Ben Seni Çok Sevdim
DEVRİM
O uğursuzun ismini duyduğum ilk gün yeni mezun olduğumuz günlerden biriydi. İnci, sıkça birlikte takıldığımız barlardan birinde buluşmak istediğinde güzel bir haber vereceğini düşünmüştüm. İnci heyecanlı görünüyordu, ışıl ışıl gülümsemesi gözümü alırken o adamın ismini söylediği an tüm ışıklar aniden söndü ve ben bir başıma karanlıkta kaldım.
"Ben çok fena aşık oldum arkadaşlar," derken kalbime sıktığı kör kurşundan habersizdi. "Adı Cenk. Babamın ortaklarından birinin oğlu."
Ada, İnci'nin sözleriyle yüzünü buruşturdu. Sonra da dostunun huyunu bildiğinden alaycı bir ses tonuyla konuşmaya devam etti. "Biraz abartmıyor musun? Kaç kere gördün ki sen bu Cenk denen adamı?"
İnci, Ada'nın sözlerindeki alaycılığa aldırmadan devam etti. "İlk olarak ailecek bize yemeğe geldiklerinde gördüm." dedi yeniden hülyalı bir sesle. "Sonra da kuzenlerimle eğlenmeye gittiğimizde yeniden karşılaştık. Ah, o kadar kibar bir adam ki..."
Sözleriyle gözlerimi devirmeme engel olamadım. İnci gördüğü ve etkilendiği her adamı başlangıçta üstün özellikler yükleyerek anlatır, sonrada hayal kırıklığına uğrardı. "Hep böyle başlıyor biliyorsun," dedim İnci'ye. "Sonrada o adamların su katılmamış odun oldukları ortaya çıkıyor." Henüz yanıldığım olmamıştı ve bunun kalbimdeki yangına iyi gelen bir tarafı vardı.
"Bu sefer farklı," dedi İnci yeniden sesinde parlayan bir hevesle. "Bu sefer gerçekten fena tutuldum."
Tüm sözlerine rağmen İnci'nin basit bir hoşlantıyı abarttığını biliyordum. Bu yüzden ona inanmadım elbette. İçimdeki aşık adamın ölümcül bir yara almasını kabul etmem demekti bu. Daha hiç temiz havaya çıkmamış, günyüzü görmemiş zavallı yanımı öldürmek istemiyordum.
"Abarttığını ve o adama henüz aşık olmadığını hepimiz biliyoruz. Adamın sana bir ilgisi var mı?" diye sordu Ada. Gözlerim yüreğim ağzımda bir şekilde İnci'ye dönerken sabırla İnci'nin Ada'nın sorusunu cevaplamasını bekledim.
"Henüz yok," diye mırıldandı İnci kendinden emin bir şekilde. "Ama yakında olacak, çok uzun sürmez."
Sürmeyeceğinden emindim. İnci hırslı bir kadındı, isteyip elde edemediği hiçbir erkek olmamıştı şimdiye kadar. Benim açımdan sorun teşkil eden kısım o erkeklerden biri olamayışımdı. Bu gerçeği olduğu haliyle kabullendim sanıyordum. Oysaki henüz denememiştim bile. Hiç denemeden, savaşmadan bir korkak gibi birilerinin gelip İnci'nin kalbini çalmasını bekliyordum. Ve bu korktuğum bir gün başıma gelecekti. Cenk denen adam olmasa bile bir gün İnci'nin karşısına deliler gibi aşık olacağı bir adam çıkacaktı.
Düşüncelerim içimde bir kıvılcım başlattı. İnci'nin ilgisini çekebilmek için ne yapmam gerektiğini sorgulamak istedim. Ada votkasını bitirdiğinde içkisini tazelemek için yanımızdan kalktığında dayanamayıp açıkça İnci'yle konuştum.
"Benim neyim eksik?" derken sesimin öfkeli çıkmaması için savaş veriyordum. "O adamda olan ama bende olmayan şey ne?"
İnci şaşkınlıkla gözlerini kırpıştırdı. "Ne demek istediğini anlamadım Devrim."
"Diyorum ki farz edelim ben seni tavlamak istiyorum. Bunun için bende olması gereken kriterler neler? Yeterince yakışıklı ya da zengin mi değilim?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Müzik Kutusu (Tamamlandı)
RomanceBir insanı yıllarca uzaktan sevebilir misiniz? Hem de onu her gün görürken, en yakınındayken... Devrim sevmişti. Bir istiridyenin incisini sakladığı gibi yıllarca da saklamıştı sevdasını. Sonra bir gün geldiğinde fark etti, öyle büyümüştü ki aşk a...