Müzik Kutusu (Tamamlandı)

3. Bölüm

DEVRİM

Bölüm Şarkısı: Mabel Matiz- Söylese O Ben Söyleyemem

Şarkıyı bitirdiğimde İnci'nin şaşkın bakışları hala üzerimdeydi. Kısa bir an şaşkın bakışları tatlı bir tebessümle yüzümde dolanırken karşısındaki adamın konuşmaya başlamasıyla bana yeryüzünde cenneti andıran o an tuzla buz oluvermişti. Söz konusu İnci olduğunda kalbim sızlamaya alışık olsa da bu kez ruhumda parlayan umut kıvılcımları kalbimi yakıp geçecek gibi hissediyordum. Zira İnci yeşil gözlerini o adama çevirdiği anda nefes alamıyor gibi hissettim. Gözlerimi onların üzerinden alamadan çaldığım gitarı bırakıp Ada'nın yanına döndüm.

"Harikaydın!" dedi Ada gözlerinde takdir eden bakışlarla. "Aşk daha güzel anlatılamazdı bence."

Ada'nın sözlerine alayla gülümsedim. "Aşktan anlar mıydın sen?" Ada hayatımda tanıdığım en mantıklı insandı. İlişkilerin ve aşkın insanları esir edip boş yere dikkat dağıttığına dair kuvvetli bir inancı vardı. Başıma gelenleri düşünürsek ona hak verdiğim zamanlar olmuyor değildi.

"Aşktan anlamak için aşık olmak gerektiğini düşünmüyorum," dedi Ada bilmiş bir şekilde gülümseyerek. Tropik adalardaki denizlere benzeyen açık mavi gözleri böyle anlarda öyle korkutucu görünürdü ki yıllardır ürktüğümden ona bir kere bile itiraz etmemiştim.

Sesli bir kahkaha attıktan sonra "Tamam Kızılcık," diye mırıldandım. "Bana böyle bilmiş bir şekilde baktığında bana fikrine katılmama seçeneği bırakmıyorsun. Gözlerinden hala korkuyorum." Ağabeyi Bulut, Ada'ya Kızılcık diye hitap ederdi ve bende arada ona böyle takılmayı severdim.

"Küçük çocuk musun sen Devrim?" diyerek sahte bir öfkeyle omzuma vurdu Ada. Bu sırada İnci'nin yanımıza yaklaştığını fark eden kalp atışlarım hızlanmaya başladı. Küçük bir ihtimalde olsa İnci ona olan aşkımdan şüphelenmiş olabilir miydi?

"Sana inanamıyorum!" dedi heyecanla. "Bu kadar harika bir sesi senelerdir bizden nasıl gizlersin?"

"Sana olan aşkımı da yıllardır gizliyorum İnci, buna mı takıldın?" demek istesem de diyemedim.

Elbette İnci anlamamıştı. Bense küçük de olsa umuda kapılan kalbime sövmeden duramıyordum. Aslında farkında olmam gerekirdi. Yıllardır İnci'ye aşık olduğumu ona ima bile etmemiştim. Söylediğim bir şarkıdan her şeyi anlamasını beklemek biraz çocukça bir inanıştı.

"Şarkı söyleyebildiğimi fark etmem çok da eski değil zaten," dedim buruk bir gülümsemeyle.

"Nasıl fark edemedik ki?" diye hayıflandı İnci. "Kesinlikle daha sık şarkı söylemelisin." Sen nasıl istersen!

Ada, İnci'nin karşısında bocalamaya başladığımı fark edip konuyu değiştirmek için girişimde bulundu. "Siz ne konuştunuz Cenk'le?"

İnci hülyalı bir şekilde güldükten sonra omuz silkti. "Havadan sudan işte."

Ada, İnci'nin söylediklerine inanmadı. "Pek havadan sudan şeyler konuşulmuşa benzemiyor."

İnci'nin Ada'ya vereceği cevabı beklerken tepkisiz kalabilmek adına nefesimi tuttum. Duyacağım cevabın canımı yakmasına hazırlıklı olabilecektim böylece.