GİRİŞ BÖLÜMÜ

950 29 10
                                    

Hemennn tarih bırakınn hadiii!!!

İlk tarih benden; 11. 12. 2021 / 17.10

Yukarıdaki müziği açmayı ve oy vermeyi unutmayın....

"Bu bir başlangıçtı; umutsuzluğa, karamsarlığa ve mutsuzluğa..."

~TANITIM BÖLÜMÜ~

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

~TANITIM BÖLÜMÜ~


Korkuyu ve ölümü hiç bu kadar bedenimde hissetmemiştim. Ölümüm sadece bir tetiğin çekilmesine yakınken bedenim titremeye devam etti. Çok kez korku hissetti bu bedenim, çok kez ölümlerden döndüm, ancak bu defa çok farklıydı bu defa hiçbir şeyin acıması yoktu. Son nefesim karşımdaki adamın tek bir hareketine bakarken soğuk zeminde bedenim titredi. Ne yapmaya çalıştığını veya neyin peşinde olduğunu bilmiyordum ama bir şekilde bizden intikam almaya çalıştığını anlamıştım. Her şeyin cezasını hep ben çekiyordum zaten, şimdide...

Gözlerimi, ellerimi ve ağzımı siyah bezle bağladıkları için ne etrafımı ne beni kaçıran adamı ne de sesimi duyurabiliyordum çevreye. Diz çöktüğüm zeminden bir anda kolumdan tutularak kaldırıldım. Anlamsız çıkan bağrışlarım onları durdurmadı ve nereye gittiğimizi bilmeden kolumdan tutan adamla yürüdük.

"Yürü!" Sert çekiştirmesiyle ayağım dengesini kaybedecekken sertçe daha sıkı kavradı kolumu ve düşmeme izin vermedi.

"Açın kapıyı!" diye bağırığında büyük bir gürültüyle bir kapı açıldı ve içeri girdiğimizi hissettim çünkü sıcağa kavuşmuştum. Bunun etkisiyle bedenim tekrar titrerken beni bir depo gibi bir yerde tuttuklarını anlamıştım.

"Getirdim kızı Patron."

"Oturt."demesiyle bir sandalyeye oturdum.

"Oğlum neden misafirimize nazik davranmıyorsunuz?! Yemek getirin, açın gözlerini, elini, ağzını."

İlk ağzımı açtılar. İki saattir bağlı olan çenemi oynattığımda bu defa arkada olan ellerimi çözdüler. Gözlerimdeki bez parçasını bir çekişte yere düşürürlerken gözlerim ilk birkaç saniye etrafı göremese de görüş açım netleşirken ilk önce beni getirdikleri yeri inceledim. Büyük, çok büyük bir kullanılmayan bir deponun sanırım en büyük odasını kullanıyorlardı. Boyaları dökülmekte olan duvar koku yaparken, odanın bir diğer köşesinde duran uzunca masaya takılı kalırken bakışlarımı oradan çektim ve beni alı koyan masasında oturduğum adama döndüm.

"Kimsiniz, ne istiyorsunuz benden?!" Öfkeyle seslendim. Günlerdir ilk defa konuşmuştum ve bu konuşma çenemi çok acıtmıştı. 48 saattir...

Soğuk bir kahkaha attı. "Ooo, baksanıza kızımız ne kadar dişli!" Odadaki korumalarda adama eşlik ederken adamın kahkahası kesildi ve koltuğunda dik oturup masaya yaslandı.

MEYUS: BAŞLANGIÇ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin