12. BÖLÜM "SİLAH"

222 14 0
                                    


27.03.2022

Selammmm^^^

Biz geldikkk!!!

Nasılsınız, keyifler nasıl????

Bölüm başlığından bir şeyler çıkarmışsınızdır zhjsjs???

Neyse fazla tutmayayım, keyifli okumalarr🕊🌸🌸

Lütfen oylama ve yorum yapmayı unutmayın sizlerden tek isteğim bu, kitabın daha fazla kitleye ulaşması için sizin desteklerinize ihtiyacım var...

Şimdiden teşekkürler😊😘

Medyaya eklediğim görsel'i bölüm içinde karşılaşacaksınız zaten ;)



12. BÖLÜM "SİLAH"



Öpüşü derinleşirken dudaklarım onun dudakları altında eziliyordu. Gözlerimi kapatıp daha önce Furkan'da bile tatmadığım bu duyguyu Araz'da bulurken dudaklarımızı ayırmak istedim ama izin vermedi ve eliyle beni dudaklarına mühürledi. Gözlerimde yaşlar birikirken açmadım gözlerimi. Araz elini yanağıma dayamış dudaklarımdan âdeta su içercesine öperken ona karşılık vermememle sinirlenmiş olacakki alt dudağımı ısırdı. Acıyla inlerken yine çekilmek istedim ama yine izin vermedi. Nefesim tükenirken ittirdim ama hareket bile etmedi. Nefesim göğsümü döverken kafamı geri çektim ama yine izin vermedi. Acıyla tekrar tekrar inlerken geri çekti dudaklarını ve bana baktı. Bende gözlerimi açtığımda dudaklarını yalıyordu.

"Üzerimden kalk!" diye bağırdım nefesimi düzene sokmaya çalışırken. Beni dinlemedi ve tekrar dudaklarıma kapandı, bu defa da eli üzerimdeki tulumun askılarına gitti. Askıyı eliyle indirdiğinde korku vücudumda yavaş yavaş gezinmeye başlarken gözlerimdeki yaşlar akmaya başladı. Araz'ın sert öpüşü devam ettikçe onu ittirmem bir işe yaramıyordu. Ellerini yanaklarımdan çekti ve üzerindeki ceketi çıkardı. Dudaklarımız kısa bir anlığına ayrılırken onu ittim ve o koltuktan yere düşerken bende ayağa kalktım. Arkama bile bakmadan salondan çıkıp merdivenleri de aynı hızla çıktıktan sonra odama girip kapıyı kapattım ve yaslandım. Hıçkırıklarımı hayrırarak ardı arkası çıkmasına izin vererek hüngür hüngür ağladım. Her içtiğinde bana böyle dokunacak mıydı, dokunmayama kalkışacaktı? İçki içmemesi gerektiğini biliyordu ve bunu bile bile yanımda içki içip kendinden geçiyor ve bana dokunmak istiyordu. Yavaş yavaş kapının önüne çöküp dizlerimi de kendime çekip bir süre orada öylece ağladım. Sonra aklıma yarın kendi adımı ama kendi soyadımı taşımayan bir defilem olduğu aklıma gelince oturduğum yerden kalktım duşa girip üzerimi de değiştirdikten sonra yatağa girip gözlerimi kapadım. Çok kez gözlerimi kapatıp az önce aşağıda yaşananlar geldiğinde gözlerimi açıp ağlıyor sonra geri uyuyordum.

***

Sabah en erken vakitte kalkıp dün geceyi hiç yaşanmamış bir şekilde farz edip üzerime günlük bir elbise giyip odadan çıktım. Defilede giyeceğim elbisem Burcu'nun elindeydi, bu yüzden defile başlayana dek bu elbiseyle idare edip her şey tam hazır olduğunda bende hazır olacaktım. Merdivenlerden inip mutfağa girdiğimde İrem ve annesi yoktu. Bende hemen kahve makinasına yönelip kahve için su ve kahve koyduktan sonra neredeyse evin her yerinde mutlaka olan uzun camdan dışarıyı izledim. Korumaların birkaçı ön, birkaçı arka bahçede nöbet tutuyorlardı. Dikkat ettiğim şey ise bu evde çok korumanın olmasıydı. Neden bu kadar çoklardı bilmiyorum ama illaki bununda bir sebebi vardır. Sonuçta burası koskoca Araz Ateş'in eviydi, kim bilir kimlerin damarına basıp kimlerin kuyularından suyu çekmiştir. Kötü bir adamdı gözümde, hiçbir şeyi hak etmeyen biriydi. Acaba dedim, anne ve babası yaşasaydı böyle olur muydu? Çok farklı bir karaktere sahip olduğunu ilk karşılaşmamızda yani yetiştirme yurduna geldiğinde anlamıştım. Siyah renge takıntısını, bazı soruların verilmeyen cevaplarını, dik, sert ve öfkeli olması... onu tanımadan bile tanıtıyordu.

MEYUS: BAŞLANGIÇ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin