1.1

7.2K 693 629
                                    

Selamm

Bu kitabı da çok uzatmayı düşünmüyorum 20 bölüm olur gibi daha uzunu zorlar, üzgünüm 🤧😭

Changlix kısmını hallettim şimdi de sıra Yejoon Innie ikilisi kaldı

İyi okumalarrrr 🎉

***

Jisung, arkadaşlarına bu sabah aldığı mavi kar sürprizini anlatırken Yejoon da yüzünde bir gülümseme sessizce onları izliyordu. Chan'ın evi üyelerle olan fotoğraflarla, grubun posterleri ile doluydu.

Kafasını çevirip az önce konulmuş çerçeveye baktı bu sefer.

Yemek yerken kurdukları kamera karşısında poz vermişlerdi hepsi, şimdi ise o karede kendisi de vardı. Dudaklarında ki gülüş büyürken eli çenesinde, çerçeveyi izliyordu ki yanına oturan çocukla ona döndü bu sefer.

"Naber?" dedi Innie hep yaptıkları gibi ilk nasıl olduğunu sorarken. Gülümsedi. "İyiyim, sen?"

"Fazlasıyla iyi." Omuz silkerek elindeki küreyi uzattı biraz da Yejoon oynasın diye. Yejoon kar küresini alıp hızlıca ters çevirip düzeltmiş ve içindeki yapay karların dağılışını izlemeye başlamıştı.

"Beraber gidecek miyiz okula hep olduğu gibi?" diye sordu Innie'ye merakla. Artık yurtta yaşamadığı için Innie'nin yoluna ters düşüyor olabilirdi bu yüzden de beraber gidip geldikleri yola artık tek devam edebilirlerdi.

Innie ona baktı. "Ben değişen bir şey göremiyorum? Zaten seni evinden almıyor muydum, kafan uçmuş."

"Innie ya."

Yejoon duyduğu cümle ile gülüşünü tutamadan konuştuğunda elini uzatıp Innie'nin saçlarını okşamış, Innie ise alık alık bir şekilde ona gülümseyen çocuğa bakmıştı.

"Kalbin çok güzel biliyor musun?" dedi Yejoon dürüst davranarak. "Böyle asi durmaya çalışıyorsun ama içinde bir bebek var gibi."

Öksürdü. "Abartma Yejoon."

"Abartmıyorum ki. Öylesin cidden. Şirin."

Yejoon tekrar güldüğü zaman Felix'in bakışları onu bulmuş, hayran hayran iç çekmişti. Tüm gün Yejoon ve arkadaşları o kadar iyi anlaşmıştı ki kendisi izlemekten muhabbete bile dahil olamamıştı. Şimdi ise hava kararmış, günün son saatlerini geçiriyorlardı.

"Yarın gelirim seni almaya." dedi Innie ona bakarak. "Ararım, çıkarsın."

"Sıkı giyin sabah. İncecik giyiniyorsun, hasta olacaksın."

"Giyinirin giyinirim."

Innie onu geçiştirirken Yejoon omuzuna vurmuş, o da gülerek bileğinden tuttuğu çocuğu mutfağa götürmüştü. Masaya oturdukları zaman aralarına kurabiye tabağını çekti.

"Biraz tatlı yiyelim."

"Şu makaron mu oluyor?" dedi Yejoon merakla tabaktaki tek makaronu işaret ederken. Daha önce hiç yememişti bu yüzden merak ediyordu fakat Innie'nin de çok sevdiğini biliyordu.

"Evet." dedi Innie hayatındaki en zor savaşı verirken. "Ye bakalım beğenecek misin?"

Kazanan Yejoon'du.

Yejoon omuz silkti. "Cık, vazgeçtim. Çikolatalı diğer kurabiye daha güzel duruyor."

O kurabiyeyi eline almış ağzına atacaktı ki Innie "Sabır," diyerek makaronu tuttu ve çocuğun aralık dudaklarının arasına yerleştirdi tek kerede. Yejoon şokla gözlerini büyütüp ona döndüğü zaman parmakları ile ittirmiş, yarısı dışarıda kalan makaronu yedirmeye çalışmıştı.

cause i love you, changlix ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin