cause i love you, changlix ✓

1.3

Merhabaaa, hepinizin yeni yılı kutlu olsunn 💕💕

Bölümü gece atacaktım ama iki saatlik uyku ile durduğum için bitiremedim bu yüzden dokuzda uyumuşum o yüzden kusura bakmayınföcşdöxşx

Şimdi gittim

Bol bol yorum bekliyorumm

***

Felix, Changbin'in göğsünde uzanıyordu.

İkisi odalarına çekildikleri zaman uykuları olmadığı için sohbet etmeye başlamışlar, dışarıda yağan kar yağışı da onlara eşlik etmişti. "Yejoon," dedi Felix mutlulukla. "Alışıyor."

İç çekti. "Baba diyor daha rahat veya nasıl desem hareketlerini yaparken çekinmiyor, asıl neden baba demesi değil biliyor musun?" Changbin'in beline daha sıkı sarıldı. "Asıl neden bizi benimsemesi, isterse hiç baba demesin fakat bizi benimsiyor. Bizi ailesi olarak görüyor Changbin ve bu o kadar mutluluk verici ki."

Changbin bu cümlelere kesinlikle katılıyordu. "Yejoon'un iyi olması çok güzel," deyip tek eliyle Felix'in saçlarını okşadı. "Sanırım artık Minho ve Jisung'u anlıyorum."

Felix gülerek ona baktı, hafifçe doğrularak Changbin'in de doğrulmasını sağlamış ardından da yanından kalkıp eşinin kucağına yan bir şekilde oturup öyle omuzuna yaslanmıştı. "Nasıl yani?"

"Ya, Minho ve Jisung'un akılları hep böyle Innie'deydi. Diyorum ki çocuğu salın, okulda ne olabilir, ne olabilir yani. Ya da bir iş yapacağız Jisung diyor ki 'ben bir Innie'yi arayayım'. Akılları hep çocuklarında ikisinin, ben böyle garip bulunca da Minho bana diyordu ki 'sen anlamazsın.'" Changbin kendi kendine güldü. "Cidden anlamıyormuşum."

"Bunu bugün fark ettim," diyerek devam etti. Aklım sürekli Yejoon'daydı. Okula gitti mi? İyi mi? Biri bir şey dedi mi, yemeklerini aksattı mı, onu üzecek bir şey oldu mu, eve döndü mü... Bir sürü soru vardı ve Chan'ın odasında şarkı yazarken bir anda farkındalık bastı. Aslında Minho'nun da Jisung'un da o garipsediğim davranışını ben yapıyordum bugün."

Felix bu sözlerle gülüp eşinin boynuna sarılıp yanağından öpmüştü. "Biz de baba oluyoruz sevgilim," deyip yanağını okşadı. "Tek benimseyen, bu hisle dolan Yejoon değil. Biz de öyleyiz."

"Çok güzel olduk ya biz."

Kıkırdadı. "Kesinlikle. Biz çok güzel olduk."

Dudaklarını Changbin'in dudaklarına örtüp eşinden minik bir öpücük kapan Felix mutlulukla uyurken Changbin de, sırf Felix sevdiğini için, tişörtünü çıkarıp yatağın içine girmiş ve eşine sarılıp öyle uyumuştu.

Sabah çalan alarm ile Felix yataktan kalktığı gibi titredi, gece boyu evin ısısı düşmüş olmalıydı. Hızla vakit kaybetmeden yarı çıplak Changbin'in üzerini örtmüş ardından da Yejoon'un odasına geçmişti. Gece boyu onu da sürekli kontrol edip üstü açılıyor mu diye bakmıştı.

Onun da açılan üstünü tekrardan kapatarak banyoya doğru adımladı. Elini yüzünü yıkayıp kahvaltı hazırlamaya başlamıştı. Bugün şirkete geçmeliydi, Minho ve Hyunjin ile yaklaşık bir hafta sonra çıkacaklar minik program için kısa bir dans gösterisi hazırlamalıydı.

Bu düşünceyi kafasına yazıp kurduğu kahvaltıya son bir bakış atıp tekrardan yükselen evdeki sıcaklık ile hırkasını çıkarıp Yejoon'un odasına geçti.

"Yejoon," dedi kısık sesle. Uyuyan çocuğu gözüne o kadar güzel geliyordu ki okul olmasa Felix asla uyandırmazdı bile. Yüzündeki gülümseme ile yatağının başında dizlerinin üzerine çöktü.

"Bebeğim, uyanman gerek. Yoksa geç kalabilirsin."

Yejoon sıcacık yatağından hiç çıkmak istemiyordu. :(