cause i love you, changlix ✓

1.8

SELAAAAAAMMMMM 🤗🤗🤗🤗🤗

Cause I love you ficini yazarken dinlediğim, bu kitaba özel tüm şarkıları birleştirip bir çalma listesi yaptım belki seversiniz diye

Profile bırakacağım birazdann ❣️❣️❣️❣️❣️❣️

Kaçtımmm

***

"Yejoon."

Felix, dakikalar süren savaşının ardından Yejoon'un odasına girdiğinde oğlu sabahtan beri olduğu gibi yine yatağında uzanıyordu. Bir derdi olduğu belliydi de, paylaşmak istiyor muydu işte orasını bilememişti.

"Bebeğim," diyerek sadece ona bakan oğlunun yanına giderek dizlerinin üstüne çöktüğünde elini uzatarak alnına koydu. "Hasta da değilsin, neyin var? Paylaşmak ister misin benimle, hım? Belli bak bir şeyler olduğu."

Yejoon da elbette paylaşmak istiyordu ama kafasında cümleleri nasıl toparlayacak, bunu bilmiyordu. Innie'den öğrendiği şeyle ona kızmamıştı, elbet bir gün söylemeleri gerekiyordu ama ne tepki vereceklerini bilmediği gerçeği korkutuyordu.

Bu yüzden tüm gün canı sıkkındı, yatağının içinde, tekrara aldığı şarkı ile odanın dev camından şehri izliyordu.

Felix, o hala cevap vermezken minik bir gülümseme ile "Bakalım ne dinliyorsun?" diyerek kulaklığının tekini kendi takmıştı.

Güldü. "DAY6 - I like you, güzel tercih. Benim çocuğum olduğun nasıl belli."

Yejoon bu sefer kendini tutamadan güldü, Felix bu fırsatı anında yakalayıp yüzüne vururken "Neyin var?" deyip Yejoon'un kayması ile beraber yanına uzandı ve ona sarıldı.

İkisi de şimdi şarkıyı dinliyor, susuyorlardı.

Yejoon ona baktı. "Birini sevmek yanlış değil, değil mi baba?"

"Elbette," dedi Felix mevzuyu sonunda anlarken. Yejoon'u belinden tutup oturttuktan sonra kendisi de oturur bir pozisyona gelip ona bakmıştı. Ciddi bir şey konuşacakları belliydi.

"Peki benim yaşımda?" diyerek kaşlarını kaldırdı bu sefer Yejoon. Onun yaşında nasıldı, Felix bu konu hakkında ne düşünüyordu? İyi miydi, sonraya mı ertelenmeliydi? Innie olduğunu öğrenirse ne tepki verirdi peki?

İşte bunların hepsini ve daha tonlarcasını düşünüyordu.

"Bunun için tek bir şey demeyeceğim," dedi Felix özenle kelimelerini seçtikten sonra. Yejoon'un elini tuttu. "Kimi çocuklar var senin yaşında ve hala olgunlaşmamış, fazlası ile nasıl davranacağını bilmeyen, onlar için aşk şu an çok büyük bir şey. Çünkü bir ilişkinin sorumluluğunu kaldıramazlar."

Devam etti. "Ama kimileri de var senin gibi, olgun, aklı başında, derslerini de, ilişkisini de birbirine karıştırmadan yürütebilecek. Nasıl davranması gerektiğini bildikleri için onlara erken değil." Gülümseyip saçlarını okşadı. "Şimdi söyle bakalım bana, sen aşık mı oldun hım?"

Yejoon'un içi bir yandan rahatlarken bir yandan da "Seninle bunu konuşmak çok utanç verici!" deyip elleriyle yüzünü kapatmıştı. Felix bununla beraber kıkırdayıp ellerini indirdi.

"Ben senin hem babanım, hem arkadaşın. Utanma ve bana dürüst ol bebeğim."

"Ya kızarsan?"

Kafasını salladı. "Kızmayacağım."

"Ama-"

Güldü. "Cidden kızmayacağım."

Bunlar fazlası ile ikna ediciydi, Yejoon kendini sakinleştirmeye çalışırken Felix de ona zaman tanıyordu, zorlandığı ve çekindiği belliydi. Changbin sitenin spor salonuna indiği için şu anda evde ikisi yalnızdı, Changbin'in çok kıskanç olduğunu bildiği için de bu Yejoon için şimdilik iyiydi.