HOW I MET YOUR FATHER (Bakugou x reader)

~ŞÜPHE~

♪

Saat bayağı bir geç olmuştu ve yurda varabilmişlerdi. Şimdi de bu akşamın en korkunç anı gelmişti. Sensei'ye hesap verme zamanı...

Aizawa: Anlaşılan sizi bir başınıza bırakmak her zaman için tehlikeli olacak. Iida, çıkar çıkmaz yanıma gelmiş olmalıydınız.

Iida: Geliyorduk Sensei! Ama yolda beklenmeyen şeylerle karşılaşınca-

Aizawa: Caddelerden gitmek yerine karanlık dar sokaklardan geçmeseydiniz bir sorun olmazdı.

Kumi: Sensei?

Aizawa: *sesli bir nefes verir* evet Todoshi.

Kumi: Şey... Bana kalırsa, daha önceden bizden haberdar oldukları için karşımıza çıktılar. Yani öylesine bir hava almaya çıkmış gibi görünmüyorlardı.

Aizawa: Ahh... Ya birinize bir şey olsaydı? *Derin bir sessizlikten sonra Bakugou'ya dönerek* Bakugou! Sen iyi misin?

Bakugou: *dişlerinin arasından* Evet.

Kirishima: Sensei peki Dabi'nin özgünlüğünü silen kişi?

Aizawa: Herhangi bir proheronun böyle bir özgünlüğü yok. Bir ben varım ama ben de orada değildim. Henüz bir şey yok.

Iida: Tuhaf olan sadece özgünlüğünün silinmesi değil, aynı onunkiler gibi mavi alevlerle ona saldırılmasıydı.

Aizawa: O sırada kimseyi görmediniz mi?

Kirishima: Hayır.

Iida: Ben de görmedim.

Uraraka: Biz Tokoyami-san ve Hagakure-chan ile birlikte Toga'nın peşindeyik. Yani biz de kimseyi görmedik.

Koda: Ben de bir sürü Twice ile uğraşıyordum.

Aizawa: *Kumi'ye dönerek* Peki sen Todoshi?

Kumi: Ben... Kimseyi görmedim. Twice o sırada benimle dövüşüyordu. Geldiğimde ilk gördüğüm Iida'nın Dabi'nin üstüne koştuğuydu.

Aizawa: *gözlerini kısarak yüzüne daha dikkatli bakıp* peki. Odalarınıza dağılın artık.

Hepsi birden: Hai!

|

Odalarına dönerken;

Uraraka: Ya iki farklı kişi vardıysa?

Hagakure: Nasıl yani?

Uraraka: Yani biri Sensei gibi özgünlüğünü silip diğeri de Monoma-san gibi kopyalayıp ona karşı kullandıysa?

Hagakure: Belki de kopya değildir. Dabi ile aynı özgünlüğe sahiptir.

Uraraka: Aynı özgünlüğe sahip olmak...

Hagakure: Sen ne düşünüyorsun Kumi? Oldukça zekisin biraz düşünsen tüm olayı bile çözersin belki.

Uraraka: Evet doğru söylüyor :) Başka zaman olsa bir sürü teori üretirdin bu akşam fazla sessiz kaldın.

Kumi: Aa şey... Ben bilemiyorum bir fikrim yok bu konuda.

Uraraka: Senin? Fikrin yok?

Kumi: *evet anlamında yavaşça başını sallar*

Hagakure: Aaaa anladımm.

Kumi: Neyi?!

Hagakure: Bakugou-san. Onun için endişelendin. Onu öyle baygın gördüğünden beri suskunsun zaten.