•••
Kumi: Ne demek annesi?!
Chunso'yu mutfak masasına oturtup koridorun arka kısmında annesinin ona anlattıklarını Kumi'ye anlatıyordu.
Bakugou: Aradığımız kadın. Yani ismini de söyledi. Chunso'nun söylediği isimle aynı.
Kumi: Onu çok uzun süre aradık. Chunso için ihbarlar, ilanlar bıraktık. Şimdi nereden çıktı bu kadın?
Bakugou: Bilmiyorum. Sensei'ye haber vermek en doğrusu. Kadın şu an evde zaten. Bununla ilgilenecek birilerini gönderir muhtemelen.
Bu kadar mükemmel geçen bir akşam ve geceden sonra böyle bir haber duymayı hiç beklemiyordu, yalan değil modu düşmüştü bir tık.
Kumi: Tamam, Chunso'nun yanına gidelim. O da daha kahvaltı yapmamış zaten.
|
Bakugou: Ödevlerden kaçabiliceğini düşünüyorsan yanılıyorsun.
Chunso: Ama park!?
Bakugou: Ödevin bittikten sonra nereye gidersen git.
Chunso: Kumiii!
Bakugou anında Kumi'ye dönmüştü. Yumuşak gönüllü davranıp ona yüz vermemesi gerekiyordu çünkü. Kumi ise kendisine dönen bakışlarla gerilmiş ve gözleri bir chunso'nun bir de Bakugou'nun arasında gidip geliyordu.
Kumi: Şey... Abin haklı. Ödevlerini bitirelim, ondan sonra nereye istersen gidebiliriz. Olur mu?
Chunso: Olur...
Pek gönüllü bir kabulleniş değildi ama idare ederdi.
Odasındaki çalışma masasının önünde oturmuş Chunso'yu da kucağına almıştı masaya boyu yetişsin diye. Oflaya puflaya ödev yapıyorlardı.
Kumi: O harfi o şekilde mi yazıyorduk?
Chunso: Ben o şekilde yazıyorum.
Demek ki Bakugou'ların havasında suyunda bir şey vardı. Daha 3 sene kadar onlarla birlikte yaşayan çocuğun bile sanki aynı anneden doğmuş gibi Bakugou'ya bu kadar benzeyebilmesi... Pes dedirtiyordu. Onun gibi kendi bildiğini doğru kabul edebiliyordu.
Kumi: Ama tatlım, doğru olanı bu değil. Hadi gel doğrusunu yazalım.
Eline bir silgi alıp Chunso'nun yazdığını silmişti. Yanına, ona öğretmek için çıkardığı karalama kağıdına doğrusunu önce kendisi adım adım göstererek yazdı ve aynısını ödev defterine yazmasını istedi küçük çocuktan.
Chunso da sağ elini dirseğinden masaya, çenesini de eline yaslamıştı. Sol eliyle tuttuğu kalemiyle de defterine harfin doğrusunu yazıyordu.
Kumi: Sen solaksın.
Chunso: O ne demek?
Kumi: *güler* yani sol elinle yazıyorsun.
Chunso biraz düşünmüştü. Herkes de öyle yazmıyor muydu zaten?
Chunso: Sen hangi elinle yazıyorsun?
![](https://img.wattpad.com/cover/283926507-288-k838917.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HOW I MET YOUR FATHER (Bakugou x reader)
Fanficbir haftasonu oturup, çocuklarınızın ısrarı üzerine, onlara ''babalarıyla'' nasıl tanıştığınızı anlatıyorsunuz. hikaye sizin 35 yaşlarınızdan sonrasıyla başlıyor ve küçük bir geçmişe dönüş yapıyorsunuz. Smut soracaklara cevabı şimdiden vereyim. eve...