16.BÖLÜM: "Öldürmek"

1.3K 39 76
                                    

Bölüm Şarkısı: Can Ozan/Toprak Yağmura

(14. Bölüm fragmalarından ilham alınarak yazılmıştır.)

"Birisi cinayet işlediği için onu öldürmek cinayetten,mukayese kabul etmeyecek kadar kötü bir cezadır.Bir yargı hükmüyle öldürmek eşkıyaların öldürmesinden ölçülmeyecek kadar korkunçtur."
-Dostoyevski

Yazar'dan

Ceylin Ilgaza mesaj attıktan sonra Enginin arabasına atlamış,Engin gelince de araba hareket etmeye başlamıştı,Engin Ceylinin varlığını fark etmeden biran önce olabildiğinden daha uzağa gitmeye çalışıyordu.

Ceylini ve Engini hiçbir yerde bulamayan Eren,Pars ve Ilgaz şuanda otoparkın kamera kayıtlarına bakıyorlardı,kamerada Ceylinin arabaya bindiğini gördüklerinde.

"Al işte buyur,ah Ceylin ah,Engin Ceylinin yanında olduğunu bile bilmiyor,kendini yalnız sanıyor"
"Doğru,Avukat Hanım oksijen yerine,adrenalin ile yaşıyor "
"Büyük bir ihtimal ile Engini durdurmak için bindi,Eren şu aracın plakasını alın GPS varmı diye kontrol edin,gerçi yoktur kaçan adam salak mı ki arabada GPS bırakacak"
"Tamamdır savcım"

Tüm emniyet güçleri hem Ceylin için,hemde Enginin kaçışı için ayağa kalkmıştı,yana döne onları arıyorlardı..

Ceylin arabanın arkasına sinmiş bir şekilde hafif hafif nefes alıp veriyordu,Engin her an herşeyi fark edebilirdi,biraz sonra Engin radyoyu açtığında İncinin en sevdiği şarkı çıkmıştı,aslında bu bir tesadüf değildi Engin bilerek İncinin sevdiği tüm şarkıları radyoya yüklemişti. Ceylin ise içinden bir kez daha Enginin psikopat olduğunu geçirmişti.

GECE/ORMAN

Ceylinin Anlatımı:

Uyandığımda ilk önce nerde olduğunu kavramaya çalıştım,başım feci şekilde ağrıyordu. Sanki her tarafım uyuşmuş gibiydi,o an elimde bir ağırlık hissettim,elime baktığımda silahı gördüm ve ayağa kalkarak korkarak bir şekilde hemen yere attım,geri geri gitmeye başladığımda sanki bir yere takılmış gibi yere düştüm önüme baktığımda ise resmen nutkum tutuldu.

"E-E-Enginn"

Diye bir fısıltı çıkmıştı ağzımdan,başından vurulmuş bir şekilde ölü gibi yatıyordu,korkarak elimi boynuna geçirdiğimde işte tam o an gözlerim sonuna kadar açıldı,ölmüştü,Engin ölmüştü,ama bu nasıl olurdu,ben hiçbirşey hatırlamıyorum en son hatırladığım Enginin beni fark edişi ve yaşanan boğuşma idi,neler oluyordu,Engini ben mi öldürmüştüm.

İSTANBUL EMNİYETİ/SAAT 03.00

"Haber yokmu hâlâ Eren" esneyerek sormuştu Pars,kimse bu saate kadar kirpik bile kırpmadan çalışıyordu.
"Maalesef savcım"
"Yok bu böyle olmayacak" demişti çaresizce Ilgaz
"Napalım Ilgaz,gidelim sabaha kadar tüm İstanbulu mu arayalım,koskoca şehir kimbilir nerdeler şuanda"
"Böyle duramayız"
"Yahu bir fikrin varsa söyle,elimizde ne sinyal takipi var,ne de aracı gören duyan biri var,ne biçim iş bu ben anlamadım"
"Vallahi bende savcım,şuan bir ihbar düştü sisteme,Yeniköy de bi erkek cesedi bulunmuş"
"Ormanda mı"
"Evet savcım"
"Gidelim bari,ormanda da Engini ararız tabii ya niye aklımıza gelmedi,kaçak bir adam niye şehiri tercih etsin ki,orman hem daha sakin hemde plan yapmak için daha müsait bir yer,tabii her yere haber vereceğimizi biliyordu köpek,neyse Ilgaz hadi"
"Geldim"

Umutsuzca ormana giden Eren,Pars ve Ilgaz yolda giderken ekiplere ve Metin Amire de haber vermişlerdi,olay yerine vardıklarında olay yeri inceleme onlardan önce gelmişlerdi,olay yerine girdiklerine.

●ILCEY● ONE SHOTSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin