41.BÖLÜM: "Hayal Etmek"

1.1K 51 74
                                    

Bölüm Şarkısı: Elvis Presley/Burning Love

"Doğru olan şeyi yaparken korku hissetmemelisiniz
-Rosa Parks

Yazar'dan;

Ceylin Ilgazı göğsünden ittirince Ilgaz karşısındaki kadının çekici tavrına daha fazla dayanamazken,Ceylinin yüzüne baktığında birkez daha hissetti o tutkuyu,usulca eliyle Ceylinin elini avcunun içine aldı,başparmağını okşadı.

"Belkide hayat neye ihtiyacımız varsa bize onu veriyordur."

Demesiyle Ceylini kucağına çekmesiyle ve uzun zamandır öpmek istediği dudaklara yapışmıştı,Ceylinin elleri istemsizce Ilgazın saçlarını çekiştirirken Ilgaz bir elini Ceylinin bacağına koymuştu,daha fazlasını isteyerek Ceylini aniden kucağına almıştı,o gece onlar için unutulmaz olacaktı.

~SABAH/OFİS~

Ceylin yorgunlukla uyanmış yanına baktığında Ilgazı görememişti,üstünü giyindikten sonra Ilgazın mutfakta birşeyler hazırladığını gördü,arkasından sarılıp parmak uçlarını yükselterek ensesine bir öpücük kondurdu.

"Ooo günaydın Ceylin Hanım,biraz daha uyusaydın bayıldığını falan zannedecektim."
"Dün gece nasıl yorulduysam demek ki"
"Hmm,öyle mi?"
"Öyle"

Ceylinin dudaklarına öpücük kondurdu,biraz sonra ikiside hazır olan kahvaltıya oturmuşlardı;

"Ceylin,ben diyorum ki bugünü kendimize mi ayırsak?"
"Oo sen ve çalışmamak doğru mu duyuyorum"
"Evet,doğru"
"Senin ateşin falan mı var,sen dosya görmeden duramazsın çünkü"
"Belki eşim ile zaman geçirmek istiyorum"
"Hmm olabilir,tamam o zaman,ne yapıyoruz?"
"Sen ne istersen"
"Beni daha da şaşırtıyorsun"
"Siz istediğiniz kadar şaşırın Ceylin Hanım,bunlar hep aşktan"
"Hmm o zaman bu da aşktan"

Diyerek Ilgazın dudaklarına öpücük kondurdu,sonra hazırlanarak kendilerini dışarıya attılar,ilk önce Ceylinin çok istediği şeyi yani at binmeye gittiler.

"Tamam şimdi ayağını şuraya koy,dizginleri de tut,oldu"
"Yalnız sen nerden biliyorsun at binmeyi"
"Çocukluktan gelen bir hayranlık diyelim,dur bende geliyorum"

Diyerek Ceylinin arkasına atlamış,beline sarılmıştı,bindikleri at Ilgazın özel atı idi,o yüzden kimse birşey söylememişti,daha sonra ise alışveriş merkezine gittiler,mağazadan mağazaya gezerken Ceylin aniden bebek reyonuna girmişti.

Ilgaz şaşkınlıkla Ceyline bakarken,Ceylin eline aldığında bebek patiklerine hayranlıkla bakıyordu.

"Ceylin,napıyorsun?"
"Ya Ilgaz şunların tatlılığına bak,bebeğimizin ilk hediyesi bence bunlar olsun"
"Sen hamile misin?"
"Haa yok ya henüz değil ama olursa bence bunları giydirelim,bence bunları da alalım"
"Hmm sen böyle hayaller mi kuruyorsun"
"Sen kurmuyor musun?"
"Ben hergün kuruyorum,ama karşılıklı olması hoşuma gitti seni mi kıracağım,bunu da alalım"

Ceylin sevinçle Ilgazın boynuna atladığında Ilgaz da Ceylinin boynunu öpmüştü,biraz daha dolaştıktan sonra eve dönmüşlerdi,birlikte yemek yapmaya başladıklarında bir uyum içinde çalışıyorlardı,sofra kurulduğunda kapı çalmıştı,Eren gelmişti.

"Eren kardeşim hoşgeldin,Buse'nin ne işi var seninle"
"Hoşbulduk abi Özlemin bir arkadaşı bizi 2 günlük bi kampa davet etti de,gitmemek olmaz şimdi Buseyi de sizden başka bırakacak kimse yok"
"Haa sorun değil kardeşim,siz bakın keyfinize"
"Eyvallah kardeşim,sana söz senin çocuğun olduğunda 2 gün ben bakacağım,bana bak çantasında herşey var,Kraliçe biliyordur zaten"
"Tamam hadi görüşürüz"

●ILCEY● ONE SHOTSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin