Sıkılmıştım, hemde çok. Büyük ihtimalle 2 saattir bu dumanın içindeyiz. Ne durup mola verdik ne de bir şey yedik. Ve ben sıkıntıdan patlamak üzereyim. Yılan yola çıktığımızdan beri ölü gibi uyuyor.
"Ya yılan acaba diyorum, mola versek diyorum? Hmm?" Diye biraz yüksek sesle konuştum belki uyanır diye ama yok arkadaş kıpırdanmadı bile. Gerçekten ölmüş olabilir mi? Yok ya nefes alıyor.
"Tuvaletim de geldi. Alooo! kime diyorum ya?" Bir yıla- pardon şimdi kızmasın; bir karanlık yılanların lideri nasıl uyandırılır ya?
Yılan'ın yanına yaklaştım ve dokunmak için elimi uzattım belki dürterim diye ama elim boşluğa düştü. Havaya dokunmaya çalışıyor muşum gibi..
"Bak emir vermek istemiyorum ama beni zorluyorsun." Diye bildiğin bağırdım ama yine bir tepki vermemişti. Harbi kafayı yiyeceğim!
Peki, emir vermemi istiyorsan veririm...
"Emrediyorum, dur!" Diye bağırdım ve haraketlilik bitti, durmuştu. Ama dumanları yılan durdurmadı, ben durdurdum. Duman beni dinledi...vay be.
"Şimdi de aşağı, yere inmeni istiyorum." Bu sefer daha sakin ve sessiz bir şekilde konuştum. Aşağı baktığım da ise yavaş yavaş alçaldığımızı gördüm. Gerçekten de duman beni dinliyordu.
Yere indiğimiz de elimi ileri uzattım ve elim dumanların içinden geçince geri çektim ve bu sefer dışarı doğru adım atıp çıktım.
Şu an yeri öpesim var ama yapamayacak kadar sıkıştım. Bir ağacın arkasına geçip işimi halledince tekrar dumanın yanına doğru ilerledim ve yanına gidip içine girdim.
Benim bu yılanı uyandırmam lazım yoksa açlıktan ölücem.
"Ya sen benim yoldaşım değil misin? İnsa- pardon hayv- tekrar pardon karanlık yılanların lideri yoldaşını ölüme terk eder mi? (Bir de bayıl istersen feriha? Sjxjskfjskxks) sen nasıl bir lidersin ya?" Diye bağırdığım da bir an da kafasını kaldırıp bana baktı. Kötü bir şey mi dedim acaba?
"Kimse benim liderliğimi sorgulayamaz! Hiç kimse! Efendim olsan bile ki daha efendim bile değilsin. Bir daha sakın buna cüret edeyim deme!" Diye bildiğin kükredi.
"Tamam özür dilerim ama çok açım ve sen de uyanmayınca ben şey edeyim dedim, seni uyandırayım. Niye kızıyorsun anlamış değilim." Diye mırıldandım.
"Etme şey falan! Hem ben senin bakıcın mıyım? Git kendi yemeğini kendin bul ve beni rabat bırak." Dedi ve tekrar kafasını yere koyup uyumaya başladı. Öküzonda! (Nasıl ama? Anakonda ve öküzün birleşimi öküzonda. Çok yaratıcıyım demi? Akxjskdkwkxks)
Tekrar dumanın içinden çıkıp etrafta yiyecek bir şeyler var mı diye bakınmaya başladım. Ama gel gör ki ormandan başka hiçbir şey yok burada.
Pekâlâ, duman beni dinliyor yani yemek olabilecek bir yere beni götürmesini isteyebilirim. Tanrım, beni bu kadar zeki ve mükemmel yarattığın için teşekkürler.
Duman'ın içine girdim ve isteğimi dile getirdim.
"Duman acaba diyorum beni en yakın köy yerine götürsen ve bende göbüşümü doyursam?" Şu an kendime inanamıyorum, bir dumanı binek olarak kullanıyorum.
Duman'ın havalandığını hissettiğim de ayakta dengemi koruyamayacağımı bildiğim için oturdum.
Köye varana kadar açlığımı dizginlemem lazım... acaba en yakın köy ne kadar uzaklıktadır? Tabii gerizekalı gibi kendi iç sesime sorarsam cevap alamam.
Giderken sıkılmamak için omegamla konuşmak istedim ama kendileri trip attığı için cevap vermedi, yine de son bir kere daha şansımı denemek istiyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dark Lord Cyrus || TaeKook
Fantasygörülmesi imkansız iki olay gerçekleşmişti; delta ve alfa bir beden de birleşmişti, omega ve karanlık lordu cyrus bir beden de birleşmişti. *Tüm hakları Anka'nın Ateşinde saklıdır.