Deniz, beyaz kadar masum ve iyiken Kerem, siyah kadar kirli ve arsızdı. Onları bir araya getiren ise aşktı.
uyuşturucu kullanımı ve cinsellik içermektedir
Özgür'deki Kerem ve Deniz'in hikayesi
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yorum yapmayı ve vote vermeyi unutmayın iyi okumalar 🐢💘
2017-Kerem
Okulun otoparkında gergin bir şekilde Deniz'i bekliyordum. Olanları ona anlatmıştım o da yardım edebileceğini söylemişti. Umarım halledebilirdi. Halledemezse abimden bu sefer kurtulamazdım.
Otoparka giren siyah arabayla oturduğum yerden kalktım. Deniz, arabayı park edip yanıma geldi.
"Teşekkür ederim."
"Daha bir şey yapmadım."
Bu sıralar bana sanki biraz soğuk davranıyor gibi hissediyorum. Yani önceden olsa o sıcak gülümsemesini yüzünden eksik etmezdi. Belki okulunda sorun vardır ve sadece bana karşı böyle değildir.
"Gelmen bile bir şey emin olabilirsin."
İkimiz beraber fakülteye doğru yürümeye başladığımızda "Olayı bana herhangi bir şey atlamadan tekrar anlatabilir misin?" deiye soru sordu.
"Birkaç çocukla laf dalışına girmiştik. Sonra biri ibne deyince benim kafam attı. Kavga etmeye başladık. Sonra bizi ayırmaya bir hoca geldi. Ayırdıktan sonra beni odasına götürdü. Klasik bıktım senden sözlerini etti. Asıl can alıcı kısma geliyoruz."
Bu kısmı yardım isterken ona anlatmamıştım. Duyunca etmez belki diye. Ama şimdi buraya kadar gelmişken geri dönmezdi. Yani öyle umuyordum.
"Hocanın yaptığı bazı şeylerden aldığım sinyaller doğrultusunda bu işten kurtulmak için onu öptüm."
Deniz olduğu yerdr durup "Ne?!" diye bağırınca birkaç kişi dönüp bize bakmıştı.
"Yanlış anladığımı söyle lütfen. Hocanı mı öptün sen gerçekten?"
"Evet. Yanlış anlaşılmadan dolayı oldu. "
"Bunun nasıl bir yanlış anlaşılması olabilir Kerem. Aklım almıyor gerçekten."
Bıkkın bir şekilde nefes verdim. Öğüt dinlemek istesem abime giderdim zaten.
"Yardım edecek misin?"
"Sen gelme içeriye. Ben halledip geleceğim."
"Tamam."
O binaya giderken ben de yakındaki banka oturarak bir sigara yakıp rahatlamaya çalıştım. O bu işi hallederse daha rahat edecektim.
Ortada çok büyütülecek bir şey yoktu. Öptüm gitti işte. Ne çok büyütüyorlar iki insanın dudaklarının birleşmesini. Alt tarafı öpücük işte. Sikmedik ya.
Yarım saat sonra Deniz yanıma geldiğinde ayağa kalktım.
"Hallettim. Ama bir daha aynı şeyi yapmaya kalkarsak bak yaparsan değil, kalkarsan seni ben bile kurtaramam."
Sevinçle boynuna sarılıp hemen geri çekildim.
"Sen. Harika bir adamsın. Harika."
..
Akşam bizimkilerle yine dışarıya çıkmış kafa dağıtıyorduk. Kucağımda oturan kızı umursamadan sahnede dans eden bir çocuğu izliyordum.
"Ben kucağındayken bari başkalarını izleme."
"Bu konuyu kapattık sanıyordum."
"Yanında olmamı istiyorsun ama benimleyken başkalarına bakıyorsun. Bu konuyu nasıl kapatmış olabiliriz?"
"Seni yanımda falan istediğim yok Gizem. Rahatsız oluyorsan gidebilirsin."
Sinirle kucağımdan kalkıp tokatı yapıştırdı.
"İğrenç bir adamsın. Umarım bir gün birine aşık olursun da o da sana böyle davranır."
"He canım he."
O hızla giderken gerilerek arkama yaslandım. Eve erken gitme derdim olmadan zaman geçirmek ne kadar güzelmiş. Gerçi ben o zaman bile eve erken gitmiyordum. Bu yüzden sürekli annemden hakaret dolu laflar işitiyordum.
Şimdi o laflar yoktu. Daha güzeli eve gidince annemi görmeyecek olmamdı.
Sorunlu bir çocuk olmamdan yakınıyordu ama kendisi düzgün annelik yapmıyordu ki. En azından bana yapmıyordu. Onun için bir kızı bir oğlu bir de sorunu vardı.
Babamın zaten dünya yansa umrunda olmazdı.
Kafamı sağa doğru çevirdiğimde Deniz'i gördüm. Yanında daha önce görmediğim bir çocuk vardı. Deniz de çocuktan pek haz ediyor gibi durmuyordu.
Gidip şu yardımlarının bir karşılığını verelim bakalım.
Yerimden kalkıp bizimkilere hemen döneceğimi söyleyerek Deniz'in yanına gittim. O benim geldiğimi görmediği için elimi omzuna attım. Anında bana dönerken kocaman gülümsedim.
"Bir saattir seni arıyorum Deniz. Telefonuna niye bakmıyorsun ya?"
Bana anlamayan bakışlar atarken ona iyice yaklaştım ve kulağına "Bana ayak uydur." dedim. Ne yapmaya çalıştığımı anlamış şekilde kafasını salladı.
İkimizde flörtöz bir şekilde güldüğümüzde önümdeki beden abartılı bir şekilde öksürdü. Ben ona taraf dönmeden Deniz'in yakası ile oynuyordum.
Adam çok güzel kokuyordu . Bağımlılık yapacak kadar güzeldi. Onunla olan kişiler ne kadar şanslılar bu kokuyu daha yakından alıyorlardı.
Deniz'in kokusundan dolayı kısa bir an onlara odaklanamasam da Deniz'in bıkkın bir şekilde verdiği nefesle çocuğa döndüm.
Elini Deniz'in boştaki koluna atmış işaret parmağı ile daireler çiziyordu. Deniz kolunu çekmeye çalıştığında daha çok yapışmıştı.
Deniz'in kolunu tutup hızla kendime çektim ve bıraktım. Diğer elimi de yakasına çıkarıp kendime doğru çektim ve hızla dudaklarımızı birleştirdim.
Yönelimi hakkında hiçbir fikrim yoktu. Belki çocuktan da bu yüzden rahatsız olmuştu, bilmiyorum. Ama ortada bir şey yoktu.
Alt tarafı bir öpücüktü.
O zaman benim için alt tarafı olan bir öpücüğün karşımdaki kişi için önemli olduğunu nereden bilebilirdim ki? Deniz'in ilk öpücüğüydü. Benim onu kurtarmak için öpütüğüm an onun aşık olduğu kişiden aldığı ilk öpücüğüydü.
Yazdığım en erken first kissti bu. Ben de şok içindeyim gerçekten .d
Kerem'i az çok anladığınızı düşünüyorum. Sanırım beşinci bölümden sonra bizim zamanımıza döneceğiz.
Özgür'de zaman atlaması olmuştu hatırlarsanız bu kitabın zaman dilimi ondan öncesi
Bir dahaki bölümde görüşmek üzere minim kaplumbağlarım 🤍🐢
