13

713 39 11
                                    

Yorum yapmayı ve vote vermeyi unutmayın iyi okumalar 🐢💘

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yorum yapmayı ve vote vermeyi unutmayın iyi okumalar 🐢💘

Kerem

Birkaç hafta önce tamamen Deniz'e yerleşmiştim. Benim için ayrı bir oda olsa da onunla onun yatağında yatıyordum. Kendimi güvende hissettiğim nadir bir ortamdı.

Şimdi de o nadir ortamlardan birindeydim. Asaf ve Onur'un yanındaydım. Uyuşturucu olayından sonra Asaf, Onur'a baya kızmıştı. O olmasa ben sanki ulaşamayacakmışım gibi davranmıştı ama sonunda tatlıya bağlanmıştı.

"Deniz ve sen ne iş?"

Asaf'ın sorduğu soruyla yayıldığım koltukta biraz diklendim.

"Yardım ediyor bana. İyileşmem için."

"Boynundaki izleri biz yapmadığımıza göre ve senin de bizim dışında başkasıyla takılmama gibi bir huyun olduğuna göre..."

"Evet zeki Onur. Deniz yaptı. Birkaç kez yatmış olabiliriz."

"Sadece iyileşmen için değil her anlamda yardım ediyor gibi."

Onur'un söylediğiyle üçümüz birden kahkaha atmıştık. Masada duran içkilerden birini alacakken Asaf elime vurdu.

"Alkolde yok Kerem."

"Ama.."

"Boşuna ağlama. Yok dediysek yok."

Oflayarak arkama yaslandım. Deniz herkesi tembihlemişti anlaşılan. Alkol bağımlılığım yoktu sonuçta niye içmeme izin vermiyorlar?

"Sigara?"

"Şansını çok zorluyorsun Kerem."

"Yaşıyorum sonuçta. Niye bu kadar kastınız?"

"Bir daha aynı şey tekrarlanıp da ölme diye, gerizekalı."

"Onur'dan bile azar işitiyorum ya. Harika."

İkisi de beni takmadan içkilerini içmeye devam ettiler. Onur oturduğu yerden kalkıp Asaf ve benim arama oturdu. 

"Ben sizi çok özledim siz beni özlemediniz mi?"

Asaf'la birbirimize bakıp gülerek Onur'a yaklaştık. Asaf bir elini Onur'un bacağına koyup "Özlememiz mümkün mü?" dedi ve dudaklarını birleştirdi. Onlar öpüşürken ben de Onur'un boynuna minik öpücükler konduruyordum. Ayrılıp Onur bana döndü. Dudaklarımız birleştiğinde refleks olarak gözlerimi kapatmıştım. Tam o anda gördüğüm bedenle gözlerimi açıp hızla Onur'dan ayrıldım.

"Kerem iyi misin?"

"Evet. Ben lavaboya gidip geliyorum."

Oturduğum yerden kalkarak evin arkasındaki banyoya girdim. Ellerimi mermere dayayıp aynadaki yansımama baktım.

"Sakin ol. Sakin ol. O burada değil."

Birini öperken annemi görmem hiç normal değildi. Büyük ihtimalle beynim benimle oynuyordu. Uzun zamandır sesini bile duymuyordum. Şimdi nereden çıkmıştı bu? 

Musluğu açıp yüzümü bol suyla yıkadım. Suyu kapattığımda daralan nefesimle tişörtümün yakasını çekiştirdim.

"Hayatıma müdahale etmesine izin veremem. Hayır."

Son kez yüzümü yıkayıp çocukların yanına gittiğimde bıraktığım şekilde beni beklediklerini gördüm. Gülümseyerek "Beni beklemeniz ne hoş." dedim.

"Kerem, iyi olduğuna emin misin?"

"Evet. Kaldığımız yerden devam edersek daha iyi olacağım."

Onlara doğru bir adım atmıştım ki duyduğum sesle durdurdum.

Ah tabi iyi olursun orospu seni. Daha iki gün önce Deniz'in altında inlerken şimdi burda başka iki erkeğin altına girmek için hevesleniyorsun. Tam senlik hareket.

"Sus."

Karşımdaki iki bedenle hızla oturdukları yerden kalkmışlardı.

"Kerem.."

Ölmen gerekiyordu. Ölmemişken sana hayatını yaşatacağımı mı düşündün?

Ellerimi kulaklarıma götürerek kapattım ve "Sus dedim. Sus." diyerek bağırdım. Elimde olmadan akan göz yaşlarımla birkaç adım geriye giderken yere düştüm.

"Kerem sakin ol biz buradayız. Onur Deniz'i ara."

"Deniz'i mi arıyayım? Ambulans daha yardımcı olur sanki."

"Dediğimi yapsana sen."

Sana acıyorlar farkındasın değil mi? Başta da seni sevdiği için koruduğunu düşündüğün Deniz. En çok o acıdığı için yanında duruyor. Yazık sana. Kimsenin sevgisini kazanamamışsın.

Söylediği her kelimede biri boğazımı sıkıyormuş gibi hissediyordum. Gözyaşlarım hızlanmıştı. Ellerim titremeye görüşüm bulanıklaşmaya başlamıştı. En kötüsü de içimde bir yerlerde ona hak veren tarafımın olmasıydı. Belki onun sesiyle baş edebilirdim ama bununla baş edemezdim. 

Deniz'in bunca zaman bana acıdığını ve bu yüzden ne zaman düşsem yanımda olduğu düşüncesi bile beni boğmaya yetiyordu.

"Hayır hayır. Öyle değil. Acıdığı için değil hayır. "

Asaf bana yaklaşmaya çalıştığında yerde bulduğum bir şeyi ona fırlatarak kendimden uzaklaştırdım.

"Herkes yapar o yapmaz."

O gün onu aramasaydın sence seni merak edip evine uğrar mıydı? Leşinin kokusundan komşular rahatsız olurdu da anca öyle bulurlardı seni. Seni annen sevmiyor, bir başkası niye sevsin?

Son dediğinden sonra sanki dünyam durmuş gibiydi. Etraftaki sesler susmuş, renkler gitmişti sanki. Zaten bildiğim bir gerçek neden canımı bu kadar acıtmıştı ki? 

"Kerem.."

O ana kadar sessizleşen ve karan dünyam onun sesiyle birazda olsa düzelmişti.

"Kerem bak ben geldim."

Yerde bana yavaşça emekleyerek yaklaşan adama baktım.

"Acıyorsun değil mi? Diğerleri gibi."

"Ben diğerleri gibi değilim. Bunu bu zamana kadar anlamış olman gerekiyordu."

Kafamı sağa sola sallayarak "Ne farkın var ki? Acıyorsun işte. Bu yüzden yanımdasın." dedim. Aramızdaki mesafe çoktan kapanmıştı. Elini yanağıma koyup ona bakmamı sağladı. Yavaşça okşadığı yanağımı eline yasladım.

"Farklıyım. Çünkü seni seviyorum."

Annesinin bile sevmediği yaralı ve karanlık ruhu seviyordu. Deniz beni seviyordu. Ve ben buna geç de olsa inanacaktım.

Biri çıkıp Kerem'in çocuklarla beraber olmasın laf edecek ✌🏻

Bir dahaki bölümde görüşmek üzere minik kaplumbağlarım 🤍🐢

Deniz&Kerem//bxb Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin