14

801 37 7
                                    

Yorum yapmayı ve vote vermeyi unutmayın iyi okumalar 🐢💘

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yorum yapmayı ve vote vermeyi unutmayın iyi okumalar 🐢💘

Deniz

Odadaki tekli koltukta ayaklarımı kendime çekmiş bir şekilde oturmuş yatağımızda uyuyan Kerem'i izliyordum. Haftalardır kriz geçirmeyen çocuk ilk defa arkadaşlarının yanına gittiğinde büyük bir kriz geçirmişti.

O arkadaşlarının yanına gitmesini hiç istememiştim ama ona gitme dersem inadına gideceğini bildiğim için herhangi bir şey söylememiştim. Yalan yok, Onur denen o çocuğun ona tekrar uyuşturucu vermesinden korkmuştum. Asaf 'ın evine girdiğim ilk an ikisinin de ne kadar korktuğunu ve endişelendiğini gördüğümde bir daha böyle bir hataya düşmeyeceklerini anlamıştım.

Kerem'in duvara sınmış halde ağlayışı hâlâ gözümün önündeydi. Benden uzaklaşıp ona yardım etmemi engellemeye çalıştığı zaman kendimi ilk defa onun için işe yaramaz biri gibi hissetmiştim. İlk defa ona yardım edeceğim sırada yardımımı geri çevirmişti. 

Ve ilk defa gözlerinin içine baka baka ona onu sevdiğimi söylemiştim. Tabi o bunu benim dediğim şekilde mi anladı, bilmiyorum. Ama yine de söylemiştim işte. Onu kurtarmak için onu sevdiğimi söylemiştim.

Çalan kapıyla uyuşan bacaklarımı yavaşça aşağıya doğru sarkıttım. Biraz açılmasını bekledikten sonra aynı yavaşlıkla koltuktan kalkıp Kerem'in yanına yürüdüm ve alnından öptüm.

"Hemen geliyorum."

Pikeyi güzelce üstüne örttükten sonra odadan çıktım. 

Kapıyı açtığımda beyaz gömleğinin birkaç düğmesi açık, takımın ceketini eliyle omzunda tutan Karan'la karşı karşıya kaldım. Zaten kapıyı bir kere çalmasından onun geldiğini anlamıştım. Hiç konuşmadan kafamla içeriyi gösterdim. Yorgun adımlarla salona doğru yürümeye başladığında kapıyı kapattım.

Ceketini tekli koltuğa bırakırken "Uyuyor mu?" diye sordu ve üçlü koltuğa oturdu. Ben de onun yakına oturup kafamı koltuğun başına koydum.

"Evet."

"Alya ne söyledi?"

"Bir daha bu kadar ağır bir kriz geçirirse hastaneye yatması gerektiğini söyledi."

Karan sıkıntıyla nefes alıp eğilerek kollarını dizlerinin üstüne koydu.

"Kerem hastane de yapamaz."

"Biliyorum."

Elimi sırtına koyup "Merak etme. İyileşecek." dedim. Saçlarını koparacak gibi çekiştirip elini yüzüne indir. Aynı elini havaya kaldırıp "Krize girmesini ne tetikliyor oğlum ya? Delireceğim." dedi. 

O an söylemek istedim. Annesi yüzünden bu halde olduğunu. Söylesem bile görmeden inanmayacaktı, biliyorum. Bu yüzden söyleme fikrinden vazgeçtim.

"Bildiğim tek şey kafasının içinde bir ona sürekli ölmeyi hakkettiğini söylediği. Çünkü her kriz anında aynı şeyi tekrarlıyor."

Doğrulduğunda ona doğru döndüm. Gözü bir yere takıldığında nereye baktığını anlamaya çalıştım bir süre. Daha sonra çenemden tutup kafamı sağa doğru yatırdı ve boynumu açığa çıkardı(?).

"Ne oldu senin boynuna?"

Kendime içimden bildiğim bütün küfürleri ediyordum şu an. Ona asla kardeşinle sevişirken o yaptı diyemezdim. Özellikle Kerem bu haldeyken. Herhangi biri ile yattığımı söylesem de kızacaktı. Sonuçta kardeşi benim gözetimimdeydi. 

"Yanlış soru oldu. Kim yaptı bunu? Yakın bir zamanda olmuş."

Sona doğru sesi sinirli çıkmaya başlamıştı. Aferin seks dâhisi Karan, aferin. Anla hemen her şeyi.

"Kardeşin gözetimimdeyken kimseyle yatmadım merak etme. "

"Ne zaman yattın o halde? İki aydır çocukla sen ilgileniyorsun çünkü de."

"Yatmadım. Küçük bir oynaşma sırasında oldu. Kerem'in arkadaşları bizdeyken dışarı çıkmıştım. O zaman oldu."

Yalandan kim ölmüş? Kimse.

"Bizdeyken derken?"

"Ha şey Kerem iki hafta önce bana taşındı. Kriz anında hemen müdahale edebilmem için."

"Ve haftalar sonra en büyük krizini sen yanında yokken geçiriyor."

Sona doğru bir şey fark etmiş gibi sinirli sesi gitmiş ve daha alçak sesle konuşmuştu.

"Sen bu çocuğa gerçekten iyi geliyorsun galiba."

Tebessüm etmemek için kendimi zor tutup "Sanırım." dedim.

Karan ayaklanıp "Ben bir Kerem'e bakayım." dedi.

"Benim odamda."

"Niye senin odanda ?"

"Sen niye her şeyi sorguluyorsun? Ben Özgür değilim, Karan. Herhangi bir konuda sana hesap vermeme gerek yok. Kardeşin uyanıksa ona da böyle saçma sapan şeyler sorma."

"Sormam."

O Kerem'in yanına giderken kafamı geri koltuğa yaslayıp tavana diktim gözlerimi. Umarım Kerem'e gerçekten iyi geliyorumdur da bir an önce iyileşir. 

Kerem'e iyi gelen bendim, evet. Ama ona kötü gelenlerden onu koruyamamıştım

Bütün depresyonumu Deniz&Kerem'i yazarak atıyorum😭

Bir dahaki bölümde görüşmek üzere minik kaplumbağalarım🐢🤍

Deniz&Kerem//bxb Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin