Gözlerimi açtığımda kapalı, hafif gölgeli bir odada buldum kendimi. Etrafımı yattığım sedyanin üzerinden bir kaç dakika boyunca süzdüm, göğsümü çepe çevre sarmalayan bir bandajın farkına vardım. Yüzümde bir maske ve maskenin altında yüzümü saran bir bandaj vardı. Uyandıktan yaklaşık 5 dakika sonra içeriye sarı saçlı, beyaz tenli, 1,70 boylarında orta kilolu bir bayan geldi. Üzerine yapışan siyah bir t-shirt, alttan ise dar, siyah bir tayt giyiyordu. Yanıma yaklaştı, o an dikilip karşı koymak istedim ama gözlerini kısarak ve sert bir bakış atarak bişey tetiklemiş gibi oldu, bir anda maskenin beni sıktığını ve nefes almamı zorlaştırdığını hissettim.
Yanıma gelerek bana " Direnmen yersiz ve gereksiz." dedi.Sessiz bir şekilde hemen yanımdaki sandalyeye ters bir şekilde oturdu. Konuşmaya çalıştım fakat maske buna izin vermedi. Kontrolüm sanki onun elindeymişcesine kendimi salıverdim. Kız tekrar normale dönerek bana baktı, "Artık konuşabilirsin." dedi. Tekrar rahat nefes aldım, kontrolüm bendeydi.
- Kimsiniz? Buraya nasıl geldim?
- Ben Sophie Garcia, T.C.A. saha ajanıyım. Burası eski adıyla Ruslan Drago, şimdi ise buraya ayak basamadıkları için Sparta diyoruz. Şanslısın ki keşif ekiplerimiz seni tam da yabani köpekler kulübeye koşarken buldu, sonuç olarak burdasın.
- Etkilendim, peki ya şi-* Kapı açıldı ve içeriye birkaç kişi daha girdi *
Üzerlerinde siyah kaba bir üniforma vardı, yüzlerindeki gaz maskesinden dolayı yüzleri görünmüyordu. Sağ üst omuzlarında yuvarlak içine alınmış iki yılan kafası vardı. Logo tıpkı sağlık bakanlığınınkine benziyordu.
Sophie'nin yanına gelerek birşeyler homurdandılar ve Sophie onları kafasıyla onaylayıp gönderdi. Sophie yanıma geldi birkaç saniye baktıktan sonra sessizliği bozdum;- Sorun ne?
- Hiçbirşey, sadece ufak bir sorun çıktı. Hemen dönerim. Burdan ayrılma.
- Tabii, ayrılmam. * Sophie maskemi çıkardı, ve bandajlarımı gevşetti, tam o anda kıs bir bakışmadan sonra dudaklarıma yapıştı. Şaşkın bir şekilde kendimi gevşettim. Hala şaşkındım. O sırada Sophie kelepçenin bir ucunu sağ elime, diğer ucunu ise sedyeye takı verdi. *
- Üzgünüm, burda kalmalısın. Gitmene izin veremem.
- Lanet olsun, Sophie aç şunu!
Hiç aldırmadan hızla kapıdan çıktı ve kapıyı kapattı. Hemen elime baktım, kelepçeden kurtulmak imkansız gibiydi. Her insan gibi biraz zorladım fakat hiç tepki yoktu. Burda sıkışıp kalmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölüm ve Ötesi : 2043 (#Wattys2015)
Ciencia FicciónSoru ve Cevaplarınız için ask.fm/RafetcanSaat m.facebook.com/rafetcansaat Kitapta geçen olaylar, kurumlar, askeri birlikler vb şeyler tamamen hayal ürünüdür. Herşey bittikten 25 yıl sonra... Dünya küresel ısınmanın, açlığın, dehşetin, kıyametin ve t...