Çaresizlikten uyuya kaldım, geminin koridorlarındaki ayak seslerini duyar duymaz yattığım yerde uyandım. Koridordaki askerler ortak lisanda konuşuyorlardı. Tüm bağırışmayı duyabiliyordum. Aralarından seçtiğim cümleler "Efendim çok kalabalıklar, köprüden akın akın geçiyorlar. Bunu yapmaktan başka seçeneğimiz yok!" oldu.
Tam o sırada ateş sesleri duyulmaya başladı. Geminin alarm sistemi devreye girdi* ALARM! YABANCI CİSİMLER RUSLAN DRAGO GİRİŞ BÖLGESİNDE *
- ASKERLER GERİ ÇEKİLİN! KOMUTA MERKEZİNE!
Ayak sesleri gitgide uzaklaştı. Elime baktım, kelepçenin hala sedyeye bağlı olduğunu gördüm, sol elim hala serbestti. Hemen yattığım yerin sağındaki komidinin çekmecesini açtım. İçinde ne var ne yoksa yere fırlattım, tam o sırada ayak sesleri diğer taraftan tekrar yükseldi, bir yabancının sesini duydum. " Odaları arayın burda olmalı! " düşmanın odalara dağıldığının farkındaydım. Aniden kapımın önüne geldiklerini farkettim. Kapıyı birkaç kez zorladılar, çekmeceden dışarıya fırlattığım bıçağı yerden almak için var gücümle zemine eğildim, biraz daha zorladım ve bıçagı yerden aldım. Tekrar sedyeye geri döndüm ve maskeyi geri taktım. Gözlerimi kapattım ve sol elimi örtünün altına sakladım. Kapıyı kırıp içeriye girdiler
- " Dur dur! Ateş etme!
Yanıms yaklaştılar nefeslerini dahi hissedebiliyordum, biri tam elini maskemin üzerine atacakken koridordan ateş sesi duyuldu, düşman askerleri arkalarini bana döndüler ve kapıya nişan aldılar. Tam o sırada birden sağ tarafımda bekleyen askeri bıçakladım. Diğer asker şaşkınlıkla bana döndü, tam ateş edecekken Sophie bikini giymiş bir vaziyette içeriye daldı ve askere M14 ile iki el ateş etti. Asker yere yığıldı. Kabul etmeliyim ki o kadar dehşet verici bir sahneye rağmen Sophie'yi baştan aşağıya süzmüştüm.
- Sophie seni gördüğüme sevindim!
- Bende öyle yabancı *gülümsedi"
- Adım Carlos, Carlos Cortez.
- Biliyorum, 3 yıldır peşindeyim. C.D.C. merkez üssünden kaçtığından beri. Hadi gidelim kaybedecek vaktimiz yok.
- Kelepçeyi unuttun galiba?
- Naaaa...hhhahah. * Sürtük gibi gülümsedi *
Sophie yanıma geldi ve kelepçenin altını çevirdi, ufak düğmeye bastıktan sonra kelepçenin iki ucuda açılıverdi.- İşte... Gidelim mi Bay Cortez?
Birkaç saniye gülüştükten sonra ayağa kalktım ve yerdeki askerlerden birinin Barettasını aldım. 1 şarjör mermisi vardı. Hızlı adımlarla kapıya yöneldik. Tam o sırada koridorun batısına uzanan yoldan düşmanların geldiğini farkettik, başta bir kişi geliyordu ardından sayıları ikiye çıktı. Sophie ile adam paylaşımını yaptık ve adamlara nişan aldık. Aynı anda ateş ettik ve iki asker yere yığıldı. Sophie'ye baktım
- " Garcia planın nedir? " dedim
- " Gemiden köprünün girişine bağlanan güvenlik kulübesine gitmeliyiz, kumanda odasındakiler köprüdeki bombaları aktif hale getirmemiz için oraya gidip elle kontrol etmemiz gerektiğini söyledi " dedi Sophie.
Peki diyip koridora fırladık ve koşmaya başladık. 10 metre ilerdeki dönemeçten sağa döndük, açık kapıdan dışarı fırladık. Gün ışığı gözüme geldiği gibi hafif bir travma yaşadım. Sophie hemen geri döndü ve kalkmama yardım etti.
- " İyi misin? " dedi
- " İyiyim " dedim
Asma köprüyü karşıya geçeeken oto yolun üzerinden gelen yabanileri görebiliyorduk. Asma köprünün sonundaki kulübenin orda 4 asker gördük, siper almış, batıdan gelen yabanilere ateş ediyorlardı. Yanlarına vardığımızda hepsi Sophie'ye baktı ve süzer gibi oldu. Sophie sinirlendi ve yabanilere ateş etmeye başladı, o sırada askerlere ateş etmeye devam etmeleri için emir yağdırmaya başladı. Hemen beni kulübenin girişinin yanına çekti,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölüm ve Ötesi : 2043 (#Wattys2015)
Science-FictionSoru ve Cevaplarınız için ask.fm/RafetcanSaat m.facebook.com/rafetcansaat Kitapta geçen olaylar, kurumlar, askeri birlikler vb şeyler tamamen hayal ürünüdür. Herşey bittikten 25 yıl sonra... Dünya küresel ısınmanın, açlığın, dehşetin, kıyametin ve t...