•16•

471 50 23
                                    

Bölüm şarkısı: Sleep On My Shoulder - Brazzaville

➰➰➰

"Baba mı?" dedi arkamdan Taehyung. Kollarımdaki kızı dikkatlice kucağıma alıp koltuğa yatırdım. O kadar inceydi ki kemikleri kırılacak ve elimde kalacakmış gibiydi. Aklıma bir şey geliyordu ama o muydu emin değildim.

"Benim tek bir kızım var o da İs, sence o olabilir mi?" dedim endişeyle Taehyung'a.

Bu sırada merdivenlerden hızlı hızlı inip yanıma gelen Lisa etrafa bakındı ve İs'i görünce hemen yanına çöktü. "İs bu. Enerjisinden anladım ama niye geldi ki?"

Sorumu cevaplayan sözlerinden sonra koltukta yatan kıza daldım. Bana bakan gözleri aynıydı, o masum bakışları hepsi onundu. Bembeyaz saçı ve bembeyaz teni vardı, kirpikleri bile kar tanesi gibi beyazdı. Adı gibi değildi, adının tam tersiydi ama gözleri öyleydi. Simsiyah.

"Bilmiyorum." Lisa'nın yanına geçip alnına elimi koydum, onun narin yüzünü sevdim. "Neden bu kadar zayıf. Ne yapabilirim onun için."

"Yanından ayrılma bugün, senin varlığını hissetsin. Uyanınca bakarız gerisine." Gözleri morarmış dudağına düştü, parmaklarıyla kaldırıp içine baktı ve bıraktı. "Form değiştirdiği için bedeni alışmaya çalışıyor bu haline. Merak etme bir haftaya düzelir."

"Teşekkürler." dedim ona. Gülümseyip salondan ayrıldı ve Taehyung ile beraber kaldık.

"Çok masum duruyor." Elini omuzuma atıp okşadı, yatıştırmaya çalışıyordu ve başarıyordu da. Onun yanımda olduğunu bilmek her şeyden çok daha iyi geliyordu. "Ona iyi bakman gerekecek."

Ayağa kalkıp koltukta yatan minik kızımı yatağa çıkartmak için kucağıma aldım. Rahatça yatıp dinlenmeliydi. "Bana boş oda gösterir misin, güzelce dinlenmesini istiyorum."

Önden ilerleyip bizim odamızın üç yanında kalan odaya girdi. Diğerlerine göre küçük iki kişilik yatağın örtülerini açtı ve ben onu yatırdıktan sonra üstünü kolları dışarı kalacak şekilde örttü. Saçlarını arkasından yanlara bıraktım, güçsüz bedenine göre çok sağlıklı saçları vardı.

"Bugün sizle gelemem, siz gidersiniz. Onunla kalacağım." dedim Taehyung'a kenardaki koltuğa oturup bakarken.

Yanıma gelip dizimdeki elime parmaklarını geçirdini ve sıkıca tuttu. Baş parmağı ile tenimi varla yok arasında bir yumuşaklıkla okşadı. "Tamam."

Gözlerimi İs'ten çekip ona baktım. Bir anda durgunlaşmıştım, İs'i köpek formunda görmeye o kadar alışıktım ki bu hali beni etkilemişti. Gülümsedim, elini sıkıp yanağına doğru uzanıp burnumu sürttüm ve güzel kokusunu içime çektim. Minik bir öpücük bırakıp başımı omzuna yasladım.

"Arkadaşlar Jin Tae'yi öptü gözlerimle gördüm." Bağıra bağıra dolanan Lisa'nın sesi kulaklarımıza doldu. Gerçek bir röntgenciydi. İkimizde kıkırdarken bizim aksimize yatakta sesten dolayı huzursuzca kıpırdanan İs'in elleri yumruk oldu. Koltuktan kalkıp yanına oturdum ve onu yatıştırmak için saçlarını okşadım. Minik ellerini tutup hafifçe sıkıp yanında olduğumu belli etmeye çalıştım. Bir kaç saniye sonra gevşeyen ellerinden beni hissettiğini anladım ve rahat nefes alıp tekrar koltuğa geri döndüm.

"Sakalların çıkmış, gel seni traş edelim." dedi parmaklarının tersiyle yeni çıkmaya başlayan sakallı yanaklarımı ve çenemi okşadı. Gözlerim İs'e kayacakken çenemi tuttu ve durdurdu. "Hemen yanda olacağız bir şey olmayacak ona."

PHILTRUM |TaejinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin