Bölüm şarkısı: Katy Perry- E.T f.t Kanye West
Selam, ben geldim. Tamam yorum atmayacaksınız biliyorum ama ben yine de isteyeyim. Bir iki yorumcuk atsanıza.
➰➰➰
Saçlarımın arasında süzülen ince parmakların kime ait olduğunu biliyordum. Gözlerimi açıp tepeden bana bakan harelerle buluştum. Bu gözlerin arkasında bir sürü şey saklıydı, onları merak ediyordum ama öğrenmem gerçekten zor olacaktı. Çünkü kendisini kuytusunda öyle güzel saklıyordu ki, o kendini göstermedikçe onu görmen imkansız gibiydi.
"Adamı yakaladınız mı?" Dirseklerimden destek alarak yatakta oturur pozisyona geçtim.
"Uyanır uyanmaz adamı mı soruyorsun? Cidden." Başını geriye atıp derin nefes aldı ve saçlarını dağıttı. "Yakaladık."
"Önemliydi o adam, tabii ki soracağım." dedim önüme gelen saçlarımı elimle geriye doğru atarken.
"Yemek için seni kaldırmaya gelmiştim, hadi hazırlanda gel." dedi ve yanımdan kalkıp gitti.
Peşinden ben de kalkıp günlük kıyafetler giyinip elimi yüzümü yıkadıktan sonra merdivenlere geldim. Salonda ilerleyen Jimin, merdivenlerden inen beni görünce durdu. "Çok duyduğuna eminim ama ben de söyleyeceğim, sen baya yakışıklıymışsın lan."
Duyduğum iltifatla birlikte gülüp başımı yere eğdim ve yanına gelince ona baktım. "Teşekkür ederim biliyorum yakışıklıyım."
"Eskiden resimlerini görürdüm arada, gerçekte daha da iyisin." dedi mutfaktan içeriye girince.
"Beni tanıyor muydun?" dedim şaşırarak, evet az çok tanınıyordum ama onların beni tanıdığını düşünmemiştim.
"Dedi, bir dergi çekimiyle tüm Kore'yi ve dünyayı ayağa kaldıran ressam ve model olan adam." Seulgi elindeki salatayı tabağa döküyordu. Rengarenk görünen salata iştah açıcıydı. "Sosyal medyanda otuz milyon takipçin var Jin. Bırakta tanıyalım yani."
"Teşekkür ederim." Tek diyebileceğim buydu çünkü utanıyordum.
Masaya geçip çektiğim sandalyeye oturdum. Karşıma da Tae oturmuştu.
Ona bakınca bir tuhaf oluyordum ve bu tuhaflığım dışarıdan görülüyor muydu emin değildim ama saklamak için elimden geleni yapıyordum."Listedeki iki adam yakalandı geriye bir kadın ve bir adam kaldı. Bugün kadını yakalayıp adamın yerini öğrenmeliyiz." Jimin saçlarını önüne alıp alnını kapatmıştı ve konuşurken çok tatlı duruyordu.
"Gideriz elbet." Sakin sakin konuşup kahvaltısıyla ilgilenen Lisa, masadan yumurta alıp Jisoo'nun tabağına bıraktı. Kendisine yaklaşan Lisa'nın saçlarını öpüp gülen Jisoo o saniyede kendini buradan soyutlamıştı.
"Ben gelmesem bir sorun olur mu? Dağ evine uğramam lazım." Dedemin bahsettiği kitap dağ evindeydi ve onu alıp içindekilere bakmak istiyordum.
Daha önce o kitabın sadece başını okumuştum ama yazanların hiçbir anlamı olmadığı için sıkılıp bırakmıştım. Şimdi ise en ince detayına kadar incelemeliydim."Sorun olmaz. Masada yedek anahtar var onu alırsın giderken. Garajda araba da var özel korumalı onunla git." Jungkook elindeki sürahiyle kendine portakal suyu doldurdu ve Jimin'in bardağına baktı. Onunda boş olduğunu görünce bardağını alıp doldurdu ve önüne bıraktı. Onu böyle düşünürken, neden kendinden uzaklaştırmaya çalışıyordu ki? Kurcalamayıp kendilerine bırakmak istiyordum ama yıllardır aralarındaki çözülmeyen şeyin kurcalanmadıkça daha da düğümleneceğinden endişeliydim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PHILTRUM |Taejin
Fiksi Penggemar"Bir çok dengeyi değiştirdin Jin." Sıcak eli yanağımı okşamaya başladı. "Benim dengelerimi de değiştirdin." Gözlerini gözlerime mühürlendi. "Ve ben bundan hiç şikayetçi değilim." _________ 25.01.2020 23.03.2022