Bölüm şarkısı: Years of Silence - Thurisaz
Yeni Taejin ficime de bakmayı unutmayın, bundan sonra oradan devam edeceğiz.
Bu bölüm stillwith7jk 'a ithafendir.
Seni seviyorum bebeğim.➰➰➰
"Aşağıdaymış, gidelim." dedim diğerlerine önden merdivenlerden inerken. Sarmal bir merdivenden iniyorduk ve başım aşırı dönmüştü fakat çaktırmadım. Zaten çaktırsam da ne değişecekti ki?
"Neredesin?" dedim yine ona. Fakat içimde kapıya yaklaştıkça kötü bir his harmanlanıp duruyordu.
"Kapının arkasındayım, kimse yok gel." dedi bana yine aynı cılız sesiyle. Büyük kapıya baktım, bir yerden aralık bırakılmıştı. Bizim içeri girmemiz için.
Jungkook ve BamBam önden gidip kapıyı kırarcasına açtılar ve bingo! Etrafımızdaki ışıklar değişti ve her tarafı kırmızı ve mavi ışıklar sarmıştı. Kocaman bir alanın sağ tarafı kırmızı sol tarafı maviydi, sadece orta kısmı mordu. İkisinin birleşimiydi.
"Hoşgeldiniz, baylar ve bayanlar. Gösterimizi izlemek için, ne kadar fazla kişiysek o kadar eğlenceli olur değil mi?" Karşı da ayakta durup bize delirmiş gibi gülerek seslenen Soja eliyle karşımızdaki kapıyı işaret etti. "Birinci oyuncumuz Kim Taehyung."
Açılan kapıdan çıkan Taehyung yavaşça ortaya doğru ilerledi ve durdu. Şu an hepimiz ne olduğunu anlamaya çalışıyorduk. Birbirimize bakıp cevap bulmaya çalışıyorduk. "Ne oyunundan bahsediyorsun sen puşt. Yolun sonuna geldin siktirtme oyununu." diye bağırdı Jungkook, tepedeki balkondan sırıtan Soja'ya.
"Hayır hayır eğer böyle yaparsan o ölür. Bunu istemeyiz değil mi Jin?" Pişkince mağduru oynarmış gibi cümlelerini sıralıyordu.
"Ne yaptın ona?" diye dişlerimin arasından konuştum. Kendinde görünmüyordu, gözleri bembeyazdı. Tıpkı onu korumak için ağacın arkasındaki gözleri bembeyaz varlığı öldürdüğüm gibiydi. Büyü altındaydı.
"Ben değil, yüce taşımız yaptı." dedi eliyle tavanda parlayan mor taşı gösterirken. Yok edeceğim taşta oydu, büyüyü sağlayan da. "Şimdi ortaya gel ve onunla savaş. Eğer gelmezsen onu tek bir sözümle öldürürüm." dedi. Sesi değişmişti, daha kalın ve robot sesi gibiydi.
Diğerlerine dönüp "Lütfen yaklaşmayın. Sadece bana bırakın, onu kurtarınca Soja'yı öldürün." dedim. Cümlelerim o kadar netti ki bana karşı çıkamadılar.
Yavaşça ona bakarak adımladım ve tam karşısında durdum. Gözleriyle beni takip ediyordu, yerinden biraz bile kıpırdamıyordu. Her ne kadar belli etmesem de elim ayağıma dolanmıştı, ne yapacağımı bilmiyordum. Karşımdaki oydu ama değildi de.
"O zaman oyun başlasın. Kim Taehyung onu öldür." dedi Soja ve sesini duyan Taehyung sırıtıp üstüme doğru adımlamaya başladı.
Geri adımladım ve onun üstüme doğru gelmesine izin verdim. "Taehyung benim SeokJin, yapma." dedim. Elimi uzatıp yanaklarına yaslamaya çalıştım fakat bileklerimden tutulup karşıdaki duvara fırlatılmayı beklemiyordum. Sırtım acıyla bütünleşirken zar zor kendimi yerden kaldırıp üstüme uçan Taehyung'un kolunu tutup sırtında birleştirdim ve kaçmasını engelledim. "Güzelim ne olursun dur."
Ama elimden kurtulmaya çalışında ileriye doğru ona zarar vermeyecek şekilde itip kendimden uzaklaştırdım. Salonda onunla karşılıklı bakışıp dönerken içimden İs'e seslendim. "İs yardımına ihtiyacım var. Gel ve Soja'yı o anlamadan öldür. Özel güçlerini kullan, seni fark etmesin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PHILTRUM |Taejin
Fanfiction"Bir çok dengeyi değiştirdin Jin." Sıcak eli yanağımı okşamaya başladı. "Benim dengelerimi de değiştirdin." Gözlerini gözlerime mühürlendi. "Ve ben bundan hiç şikayetçi değilim." _________ 25.01.2020 23.03.2022