O gece avazım çıkana kadar bağıra bağıra şarkı söylemiş ve sürekli danst etmiştim. Arada yerime oturup içkimi içiyor, soluklandıktan sonra tekrar kalkıp dans ediyordum. Arasıra Berk'i de zorluyordum. Benimle dans etmeye çalışıyor ama beceremiyordu. Ben bu halimize gülerken arada gözüm ona çarpıyordu fakat onu her gördüğümde bana bakarken yakalıyordum. Yine utanmıyor bana bakmaya devam ediyor bir kere bile gülmüyordu.
Açıkçası ona uydurabileceğim tek kelime 'duvar' olurdu. Bana karşı bir kere içten gülümsememişti. Bırak içten gülümsemeyi içkisini kaldırdığında biri sanki biri zorla dudaklarının kenarını kıvırmış gibiydi. Bütün akşam oturduğu o koltukta elindeki içkiyle oyalanmış durmuştu. Arada arkadaşlarına gülüyordu gerçi. Kalan zamanlarda ise bana bakıyor, duvar gibi bakıyordu. Duvar dediğim ise ne gülüyor ne de gözlerinde duygu bulunduruyordu. Bütün akşam bana öyle bakmıştı yani.
Şuan saat gece yarısı üç civarıydı. Pist yavaş yavaş boşalmış. Ayakta duran insanlar hafifçe sallanıyordu. Ben kaçıncı bardağı içtim hatırlamıyordum ama kendimdeydim.
"Herkes mayışmaya başladı. Ben sıkılmaya başladım." dediğinde etrafıma bakındım cidden sıkıcı olmaya başladı. Berk yerinden kalkıp;
"Durun şimdi geliyorum." diyerek gitmişti. Onun arkasından nereye gittiğini gördüğümde şok oldum. Canlı performans yapılan yere gidiyordu ki her oraya gittiğinde ben şarkı söylüyordum. Sesimi beğeniyordum ama abartı ve ya şarkıcı olacak bir kapasite bulamıyordum hiç bir zaman. Arada evde toplandığımızda söyler eğlenirdik. Barlar bana göre değildi. Evet gittiğimiz çok barda şarkı söyledim ama olmazdı burası.
"Size kendisi gibi sesi harika olan bir kızı çağırmak istiyorum. Alkışlarınızda Rüya!" dediğinde etrafta alkış tufanı koptu ve ben donup kaldım. İstemiyorum deyip oturabilirdim ama bu Berk'i üzerdi.
Ben şaşırmış bir halde dururken gözümün önünde bir el gördüm. Kafamı kaldırdığımda Berk bana gülümsüyordu. Hafifçe tebessüm edip elini tuttum ve beni kaldırmasına izin verdim. Sesime güveniyordum hem sadece bir şarkıydı değil mi ? Ne olabilirdi ki?
Sahneye geldiğimde elime mikrofonu aldım ve titrek bir nefes çektim içime.
"Berk gitarı çalabilir misin?" dediğimde "En sevdiğim şey." diyerek eline gitarı almıştı.
Kafamı ona arkamda ona dönüp "Kıss Me" dediğim de Berk kocaman gülümsemiş başı ile onay vermişti. Bu şarkıyı sık söylüyordum, sesimi en çok bunda seciyordum sanırım.
Ellerimi mikrofona iyice yapıştırdım. Boğazımı temizledim ve kendimi notlara bırakarak gözlerimi kapadım.
Settle down whit me
Sakinleş benimle,
Cover me up
Sar beni,
Cuddle me in
Sokul bana,
Lie down whit me
Uzan benimle,
Hold me in your arms
Kollarında tut beni.
Notalara o kadar dalmıştım ki etrafımdakileri düşünmüyordum. Şarkıya kendimi iyice vermiştim ve her söz benden izinsiz çıkıyordu. Yavaşça gözlerimi açtım ve etrafa baktım. Bizim masa kocaman gülümseyerek bizi izliyorlardı. Gözlerimi başka bir tarafa çevirdiğimde erkek kızı kendine sarmış, benimle birlikte kızın kulağına söylüyordu. Gözlerimi başka yere çevirdiğimde kızın gözleri dolmuş bir yandan beni dinlerken bir yandan telefonun ekranına dikkatlice bakıyordu. Gözlerimi oradan alıp o masaya baktım. Bana dikkatlice bakıyor, elindeki içkisi ile oynarken kendince sözleri mırıldanıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Baloncu Kız
Teen FictionAlış veriş merkezinin üç katlı olması benim avantajımdı galiba. Şirin bir alış veriş merkezinin en alt katında balon ve bir sürü şeker satan o namı değer ‘Şeker Kız’ bendim. Üniversite parası için kuzenimle açmış olduğum bu dükkanla birlikte çok iy...
