Tamam bir dinazor,bir ejderha değilim ama ;bende tükendim . ''
25 dakikadır üniversitenin etrafında turluyordum..Tamı tamına 25 dakikadır.Üniversitenin tam kuzey doğusunda kalan büyük çınarın üzerindeki kalpli imsileri ezberlemiştim.Teker teker;otoparktaki arabaların plakasını sayabilirdim şu an.Ben yürüyüşe başladığımda,spor salonunun nünün e kavga eden çift şu an deliler gibi yiyişiyordu.
Eh,onların siniri geçmiş olabilirdi;ama benimki kesinlikle geçmemişti.
Kayıt yaptırmaya geldiğim ilk günden başıma gelene inanamıyordum.Daha ilk günden rektörün gözüne ne kadar sorunlu bir tip olduğumu sokmuştum resmen.
Normalde bu kadar çabuk her şeyi yıkabilen biri değildim ben.Adımlarım,tavırlarım oldukça dikkatliydim her zaman.Ama bu ikinci şans olayı –benim içinse tutsaklık- beni delirtiyor,sınırlarımı zorluyordu.Hayatım boyunca yaptığım her hatadan bir kaçıs yolu bulmuştum.Hemde hiç iz bırakmadan
.Ama bu sefer kaçmak için üstüm fazla kanlıydı.
Kaçamazdım,bu oyundan da çıkamazdım.O yüzden yapabileceğim tek şey oyunda kalmaktı.
Hem bu işin iyi yanları da vardı.Hayatımda hiç okula gitmemiştim.Bu benim için bir ilk olacaktı.
Biraz sakinleşmeyi başardığımda ana binaya yöneldim.Şu an Ozan’ı bulsam hiç fena olmazdı yani.Eve gitmek istiyordum.Ya da Ozan’ın kafamı dağıtmasını.
İnsan akımının arasına karışarak koridorda etrafıma bakındım.İnsanları inceliyor,Ozan’ı bulmaya çalışıyordum.Tek inceleyen de ben değildim hani.Üniversitenin gençlik ve çapkınlık mazotuyla tutuşan erkekleri bir baktı mı,ikinci bakış kaçınılmazdı.Baştan aşağı bir süzüş.3 yerde kilitlenme:bacaklar,göğüsler ve en son belki gözler.
Etkilemek için birkaç seksi bakış çabaları.ve yanından öylece gittiğimde gözlerdeki o hüsran ;Paha biçilemezdi.
1.Kat koridorunun sonuna yaklaştığımda geniş ahşap çerçeveli bir camın kenarında Ozan’ı gördüm. Köşedeki duvar yüzünden göremediğim biriyle konuşuyordu.Kasılıp,gevşeyen vücut hareketleri ,belirli aralıklarla saçını karıştırma ve o…. SEKSİ BAKIŞ ATMA ÇABALARI.
Ozan kesinlikle bir kızla konuşuyordu.
Ya da Ozan kesinlikle bir erkekle konuşuyordu.Çünkü Ozan gaydi. Ne? İki ihtimali de göz önünde bulundurmam gerekirdi tamam mı?
Avına yaklaşan bir kaplan gibi sessizce yanlarına ilerlerken bir yandan da kafam kopacak şekilde kimle konuştuğunu görmeye çalışıyordum.yaklaştım,yaklaştım,yaklaştım… Tam duvarın arkasında kim olduğunu görecekken,Ozan bütün görüş açımı kapatacak şekilde duvarı yaslandı.Allahın cezası.
yeni plan vakti.
Ayaklarımı yere vura vura-yani geliyorum diye bağıra bağıra- hızla gizemli ikilinin yanına ilerledim.Yanlarına vardığım an Ozan’ın omzunu ezercesine –evet sen bunu hak ettin dostum – kolumu omzuna attım. Yanda kim olduğunu merak etmekten ölsem de plan gereği gzlerimi ozandan ayırmadım
-‘’Naber kuzen?’’
- Şimdi bir son dakika haberi.Ozan gay değil.çünkü düpedüz yürüdüğü kişi bir kiz.ve cok güzel bir kiz.sapsari altin saclari,kahverengi sicacik gözleri ,minicik hokka burnu ve incecik beliyle - aşırı inceydi,bir sey yemiyor muydu bu?-bakilmayacak biri degildi-Bakislarindan da salaklik -pardon saflik diyecektim.-akiyordu hani..tipki ozan gibi . yine de tedbirli olmak lazimdi.boyle saf numarasini yatip sonrasinda bicagini bogazima dayayan cok küçük kaltaklar görmüştüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TOPUK SESLERİ
RomanceKanın ellerime damladığında bana ait olacaksın.Ama o zaman da her şey için çok geç olacak. Evrenin ilk parçacığı oluşmadan yazılmış bütün insanlığın kaderi.Kaderlerine uysunlar diye iki melek gönderilmiş yanlarına.Her şeyin bir amacı var bu dünyada...