19

5.5K 252 21
                                    

İyi okumalar 🩰
(Medya Ulaş)

Dışarı çıkacağım için mi gergin olmalıydım yoksa dışarı Ulaşla çıkacağım için mi seçemiyor ve ikisi için de geriliyordum.

1 gibi beni almaya gelecek, birlikte öğle yemeği yiyecektik. İyi bir yere gideceğimizi bildiğim için kumaş şort- ceket takımımın içine de beyaz bir crop giymekte karar kıldım. Saçlarımı bağlayıp hafif bir makyaj yapmıştım.

 Saçlarımı bağlayıp hafif bir makyaj yapmıştım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kapı çaldığında Pelin abla geçip kapıyı açtı. Ulaş Pelin ablaya  'merhaba' dedikten sonra gözlerini üzerimde gezdirdi.

"Çok güzel görünüyorsun."

Gülümsedim."Teşekkür ederim. Sen de öyle." İyi giyinmişti. Altında lacivert kumaş pantolon üzerinde ise krem rengi ince bir kazak vardı.

Gülümsemekle yetindi.
"Gidelim hazırsan."

Başımı salladım. Arkasını döndüğünde
"Ulaş" diye seslendim.

Merakla bana bakarken Pelin abladan anahtarı aldım.

"Benim arabamla gidelim mi? Bu cihazı sabitleyebiliyoruz koltuk gibi, beni kucağına almana da gerek kalmaz."

Duraksayıp bana baktı. "Seni kucaklamamdan rahatsız mı olursun?"

Sorusu beni fazlasıyla telaşlandırmıştı.
"Hayır ama-

"O halde benim arabamla gidebiliriz."

Dudağımı ısırıp başımı salladığımda arabasının önüne geldik. Ön kapıyı açıp dizlerimin altından elini geçirdi ve diğer elini sırtıma yerleştirip beni kaldırdı. Gözlerimiz birbirini bulurken kokusunu soludum. Beni koltuğa yerleştirip aracıma yöneldi . Nasıl katlaması gerektiğini anlattığımda katlayıp bağaja koydu ve yanıma oturdu.

"Akşam bara gitmek ister misin?"

Umarım duymamışımdır.

"Özgür?"

Dudaklarım hafifçe aralandı.
"Bunu istediğimi sanmıyorum."
Yemek yemeye giderken bile strese giriyordum bu yüzden bara gidebileceğimi hiç sanmıyordum.

"Sorun tekerlekli sandalye kullanman mı?"

Omuz silkmekle yetindim.

"Arkadaşımın barı var." diye söze başladı. "Rahat edebileceğin bir yere geçebiliriz."

Başımı iki yana salladım. Çabalasam da benim için fazlaydı.
"Belki başka zaman."

Daha fazla ısrar etmedi. Günlük şeylerden konuşarak yolu tamamladık. Arabayı park edip arkadan aracımı çıkarttı. Yanıma geldiğinde rahat etmesi için kollarımı boynuna doladım. Mekanın merdivenlerine bakıp kaşlarımı çattım.

"Ulaş dur."

Kaşlarını çatıp bana baktı.
"Ne oluyor canını mı yaktım?"

Zorlukla yutkundum.
"Buranın merdivenleri aracım için uygun değil."

Başını merdivenlere çevirdiğinde yüzündeki öfkeyi gördüm.

"Olması gerekirdi." diye tısladı.
Beni geri koltuğa bırakırken arabayı katlayıp bagaja koydu. Şaşkınlıkla ne yaptığını izliyordum. Yanıma gelip oturdu ve arabaya çalıştırdı.
"Neden içeri girmiyoruz?"
Beni taşıyıp insanlara rezil olmak istememişti belki de.

"Bu yaptıkları saygısızlık. Sana saygısızlık yapılan bir yere oturup yemek yemeyeceğim. Sen de yemeyeceksin."

Böyle mi düşünmüştü gerçekten? Gözlerimin dolmasına engel olamadım. Başımı cama çevirip gülümsedim.

"Size gidelim mi? Sana sushi yaparım."

Şaşkınca Ulaş'a döndüm.
"Sushi yapmayı biliyor musun?"

Başını salladı. "En sevdiğim yemek sushi. Öğreneyim demiştim."

"Gidelim o halde."

Yol boyunca benim fazlasıyla alçak evimde nasıl yemek yapacağını düşünmüştüm. Bu aklına gelmiş miydi? Bir markette durarak malzemeleri alıp gelmişti, ben de arabada beklemiştim.

Eve geldiğimizde beni arabama bindirdi. Birlikte mutfağa geçtik.
"Burası seni zorlamayacak mı? Biraz küçük."

Gülümseyip bana baktı. "O kadar da küçük değil. Zorlanmıyorum."

Paketleri boşaltmaya başlarken görmese de gülümsedim. Kesinlikle zorlanıyordu.

Yardım edebildiğim şeylerde yardım ettim ve birlikte sushiler hazırladık. Masayı kurduğumuzda Ulaş'ın küçük masada bükülen beline baktım.

"Salonda yemek ister misin? Orası daha rahattır."

Başını iki yana salladı.
"Böyle iyiyim."

Başımı sallayıp sushi yemeye başladım.
"Beni kazada bulduğunda..." yutkundum. "Nasıldım?"

Çenesi sıkıp bakışlarını masaya çevirdi.
"Gerçekten bilmek ister misin?"

Başımı salladım. "Babamlar hiç bahsetmiyor."

"Ölmek üzereydin. Seni bulduğumda arabadan çıkartmak için epey uğraşmam gerekti. Bacakların sıkışmıştı. Yüzün kanla kaplıydı her yerinde batan cam kırıkları vardı." Bana bakarken gözleri karnıma doğru indi.
"Kasığına koca bir cam parçası saplanmıştı."

Başımı salladım tekrardan.
"Yumurtalıklarıma zarar vermiş."

Şaşırmış gibi görünmüyordu.
"Kötüydün Özgür. Bunu mu duymak istiyorsun bilmiyorum ama çok kötüydün. Belki kaç gece rüyalarıma girdi o halin."

"Bana neden hala Özgür diyorsun?" diye sordum hızlıca.

" Kendini böyle tanıttın. Neden Özgür dediğini de biliyorum. Özgür olmak istiyorsan Özgür ol."

Ne demek istediğini anlayarak kocaman gülümsedim. Bana gülümsediğinde uzun süredir olmadığım kadar mutluydum.

Selamm
Umarım bölümü sevmişsinizdir💗

Meyus +18|| TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin