Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ulaş: Napıyorsun
Özgü:
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ulaş: Seni almaya geleyim mi Ulaş: Akşam yemeğini bende yeriz
Özgü: Ne yapacaksın yemeğe 😋
Ulaş: Makarna ve sushi yapmayı biliyorum sadece Ulaş: Bir de et
Özgü: Pekala yapabildiğin şeylerden kafana göre takıl ben yemek seçmem
Ulaş: O halde 7 buçuk gibi ordayım
Özgü: Tamamdır
🩰
Ulaş'ın geleceğini söylemek için asansöre binip aşağı indim. Abim zaten evde değildi. Babamla annemin yanına salona girdim.
"Selam çifte kumrular." dedim neşeyle.
Annem gülümseyip bana dönerken, "Amerika sana iyi geldi güzelim." dedi babam.
Gülümsemekle yetindim. Bana iyi gelen Amerika değil Ulaştı.
"Akşam bir arkadaşımın evine yemeğe gideceğim."
Annemin gülümsemesi sırıtmaya döndü. "Anlaşılan birileri Date'e çıkıyor?" dedi neşeyle.
Ben kıkırdarken babam kaşlarını çatmıştı. "Sevgilin mi var?"
Başımı iki yana salladım "Yok baba. Şimdilik." Şimdilik dememle kaşları daha da çatıldı.
"Kim?" diye sordu sadece.
"Ulaş." dedim dudağımı ısırarak "Kazadaki Ulaş." dedim daha açık olmak için.
Şaşkınca bana baktı"Konuşmaya başladığınızı bilmiyordum."
Omuz silktim. "Amerika'dayken geçmiş olsun demek için ziyarete geldi öyle konuşmaya başladık."
Bu kişinin Ulaş olması babamın daha ılımlı yaklaşmasına neden olmuştu. Şu zamana kadar erkek arkadaşlarıma karışmasa da hepsine başlarda sorun yaratırdı.
"Pekala seni bırakayım."
Başımı iki yana sallayıp saate baktı "Bir saat sonra beni almaya gelecek." Anneme döndüm.
