34

4.8K 269 82
                                    

İyi okumalar🩰

Yavaşça geri çekilip gülümsedim. Sanırım hala şoktaydı.

"Özgür." dedi inleyerek.
Gözleri dolduğunda dudaklarım aralandı. Ağlayacak mıydı?

"Güzelim sen yürüyorsun."
Titreyen sesi anında gözlerimi doldururken tekrar sıkı sıkıya sarıldım.

"Yürüyorum sevgilim." Başımda hissettiğim dudaklarıyla gülümsedim.

"Seni seviyorum." diye fısıldadı dudağıma bıraktığı yumuşak öpücükle.

"Seni seviyorum sevgilim." diyerek dudağını tekrar öptüm.

Geri çekilip dolu gözleriyle yüzüme baktı. Dudaklarını alnıma bastırıp biraz bekledi.
"Yürüyebileceğini biliyordum."

Geri çekildiğinde gülümsedim. Heyecanla beni süzüp tekrar öpmek için çektiğinde, "Sanırım biraz da misafirlerle ilgilenmen gerek."

Sakince etrafa bak. Bazıları eğlenmeye geri dönse de çoğunun gözü bizdeydi.
"Siktir et onları ben seninle ilgileneceğim."

Gülüp elini tuttum. "Saçmalama herkes burada, senin için geldiler."

Huysuzca homurdandığında kıkırdadım. "Annen de burada" diye fısıldadım.

Kaşlarını kaldırıp sırıtarak bana baktı.
"Tanıştınız yani."

Başımı salladım usulca. "Hıhım. Ama çok konuşamadık o geldikten 5 dakika sonra sen geldin."

Başını salladı. "O halde yanına gidelim hadi."

Fazlasıyla yavaş yürüyor çoğu zaman kolundan destek alıyordum ve Ulaş sabırla bana eşlik ediyordu. El ele yürüyerek annesinin yanına geldik. Birbirlerine sıkıca sarılmalarını gülümseyerek izledim.

"Gelinimle tanışmışsın."

Kaşlarım yavaşça kalkarken içimdeki çığlık atma isteğini bastırarak zorlukla yutkundum.

"Ahh" Melek abla gülümseyerek bana baktı. "Anlattığın kadar güzel ayrıca çok tatlı. İyi anlaşacağız." Göz kırptığında utançla dudağımı ısırıp tebessüm ettim.

Ulaş beni kolunun altına çekip başımı öptü. "Bizi bir akşam yemeğe davet etsene."

Annesi kahkaha atıp başını salladı.
"Ne zamana kadar burdasın güzelim?"

Anne oğul bana güzelim diyorlardı.

"1 hafta kadar buradayım."

"Salı günü müsaitseniz akşam yemeğe gelin lütfen." Parıldayan gözlerle bana baktığında başımı nazikçe salladım.

Annesi yanımızdan uzaklaşırken hızla Ulaş'a döndüm.
"Gelinin mi?"

Gözlerini kısıp baktı ve eğilip dudağımı öptü. "Evlenmez misin benimle?"

Güldüm. "Evlenirim sevgilim. Sadece annenin yanında böyle diyince tuhaf hissettim."

"Alış o halde."

Şaşkınca suratına baktım.
"Ne?"

Sadece sırıtarak yanağımdan makas almakla yetinip biraz geri çekildi ve tekrar bana bakarak baştan aşağı süzdü. "Çok güzel olmuşsun."

Tatlı tatlı gülümsedim.
"Teşekkür ederim."

Gelen tüm arkadaşlarıyla tanışıp sohbet ettik. Tüm gece boyunca dans edilip içildi. Birlikte koltuğa oturduğumuzda elini bacağıma koyup okşadı.

"Ne zamandır yürüyorsun."

"Yürüyebilmeye başlayalı çok olmadı. En fazla 5 gün. Ama iki haftaya yakın bir süredir bacaklarımı hissediyordum. Sana söylemedim çünkü sürpriz yapmak istedim."

Yüzündeki şaşkın ve anlamış ifadeyi izledim. "Parmaklarıma boşaldığın zaman," dedi ciddiyetle. "Hiç düşünemedim hissettiğini. Sikeyim ne kadar dikkatsizim. Seninle ilgili bir şey oluyor ve ben fark edemiyorum."

Şaşkınlıkla suratına baktım. "Azgınlıktan fark etmemiştindir," dedim şakaya vurarak. Ciddi anlamda kendine kızmasına hala şaşkındım.

Bakışları kısa bir süreliğine göğüslerime indi eğilip dudağımı öperken duyduğumuz öksürükle geri çekildik.

Abim suratını asıp bize baktı ve karşımıza oturdu. "Niye yalnız oturuyorsunuz? Kalabalıkta dursanıza."

Ulaş'ın gülmemek için zor durduğunu gördüm. "Yoruldum da ben. Biliyorsun çok yürüyemiyorum."

Kaşını kaldırıp yalanını siksinler bakışı attığında hemen susup omuz silktim.

"Sen niye geldin?" diye sordum

Kaşlarını çattı. "Ne demek niye geldin ben senin abinim."

Gülüp, "Haklısın abi," dedim.
Ulaş'tan destek alıp ayağa kalktım.

"Herkes doğum günü hediyesini verdi. Bir tek ben vermedim."

Ulaş merakla baktı.
"Bir de hediye mi aldın güzelim."

Başımı salladım. "Elbette aldım." Elimi kalkması için uzattım. Nazikçe tutup öptü ve ayağa kalktı.
"Nereye gidiyoruz?"

"Daha sakin bir yere."

Arkamızdan kötü kötü bakan abimi umursamadan dışarı çıktık.
Çalışanlardan biri istediğim paketi getirdi. Küçük bir paketti.

Ulaş'a uzatıp dudağımı ısırdım.
"Biliyorum daha çok erken. Ben seni çok seviyorum Ulaş. Belki 4-5 ayda birbirimizden uzakta bile olsak herkesten daha çok bağlandık biz. Ben sadece sana sevgimi ifade etmek istedim. Sana karşı. Herkese karşı. Hemen yapalım diye bir şey yok elbette. Sadece küçük bir adım. Ne dersin bilmiyorum."

Sözlerimin üzerine hızla paketten kadife orta boy siyah kutuyu çıkarttı.

Kaşlarını kaldırıp bir bana bir kutuya baktıktan sonra kutuyu açtı.

İçinde iki altın söz yüzüğü vardı.

Taa daaaaa

Bir günde kaç kere Ulaş'ın kalbine indirebilirim diye deniyor Özgü eğfşwğdşwğdşqğs

Bekliyor muydunuz?

Meyus +18|| TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin