Servisten aşağı indim ve adımlarımı okula yönelttim. Gerçekten çok uykum vardı ve bir an önce sınıfa girip kafamı sıraya koymak istiyordum. Dün Felix Avusturalya' dan sonunda gelmişti ve bizde sabaha kadar onunla vakit geçirmiştik.
Felix Avusturalya'da doğmuştu ama 9 yaşındayken Kore'ye taşınmışlardı, aynı zamanda da benimle aynı mahalleye. O zamanlar çok kırılgan ve naif olduğum için hiç kimse benimle oynamıyordu ve hiç arkadaşım yoktu. Felix ile de markette tanışmıştık. O ingilizce bir şeyler söylüyordu ama marketteki adam da bende hiçbir şey anlamıyorduk. Sonra Felix'in annesi geldi ve Felix'in kaybolduğunu, yeni taşındıklarını söyledi. Sonra Felix'in annesi onunla arkadaş olup olmayacağımı sordu ve bende olur demiştim. Yıllar boyunca konuştuk ama ben o korece öğrenene kadar ne dediyse aynen dedim. Sonra yıllar geçti ve biz ortaokul 3 olduk. O zaman ise Beomgyu ile tanıştık. Beomgyu ve ailesi Daegu'dan Seoul'a taşınmışlardı ve Beomgyu bizim sınıfa gelmişti. Biz Felix ile onunla arkadaş olmayı denemiştik ama o bizimle arkadaş olmak istememişti. Sonra bir gün kalkıp Hyunjin'e laf atmıştı ve onunla kavga etmişlerdi. Bende o zamanlar Hyunjin'i hiç sevmiyordum çünkü herkese bulaşıyordu. Sonra düşmanımın düşmanı arkadaşımdır hesabıyla Beomgyu ile yakın olmuştuk. Bir süre sonra Felix diğer insanlarla aramızın kötü olmasının güzel olmadığını söyleyip bizi Hyunjin ile barıştırmıştı. Sonra Hyunjin'e daha çok sinir olmaya başladım çünkü Felix ile çok yakın olmuştu ve Felix benim ilk arkadaşımdı. Tabi öyle böyle derken büyüdük ve aslında garip bir şekilde çok fazla benzediğimizi fark ettik. Tesadüf olamayacak kadar benziyorduk.
Servis ders başlamadan 35 dk önce geliyordu (Kesinlikle çok saçma ama neden böyle bilmiyorum) ve ben her okula geldiğimde uyuyordum. Beomgyu eşit ağırlıktaydı ben ise tek iyi dersim ingilizce olduğu için dil bölümündeydim. Yani farklı sınıflardaydık. O okula ders başlamadan 10 dk önce gelirdi bu yüzden bana bulaşmazsa uyumak için 25 dk sürem vardı.
Sınıfa girdim, sıraya çantamı bıraktım üstümde ki montu çıkarıp kendime yastık yaptım ve kafamı da onun üstüne koydum. Her şey istediğim gibi gidiyordu ta ki Choi Soobin sınıfa gelip bana seslenene kadar.
"Choi Yeonjun konuşabilir miyiz?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
nerve problem | yeonbin
FanfictionAptal yavşak Yeonjun sinir sorunları olan Soobin'den etkilenmeye başlamasıyla ona yazmaya karar verir. Jawny - honeypie