n i n e t e e n

889 91 1
                                    

Elim ayağım titriyordu. Soobin ben karanlık sinema salonu arka koltuklar. Film birazdan başlayacaktı ve ben heyecandan reklamlara daha doğrusu yeni çıkacak filmlerin fragmanına bakamıyordum. Başım eğik, ellerimle oynuyordum.

"Hey başlıyor." Kulağımda ve boynumda nefesini hissediyordum. Başımı ona çevirdim ve burun buruna geldik. Nefesi şimdi yanaklarımdaydı. Kendini hemen geri çekti ve önüne döndü. Bende gözümü ondan çekmek istemesem de para vermiştim o kadar ve izlemek istiyordum.

( No Way Home'dan minik bir spoiler⚠️⚠️⚠️⚠️⚠️)

Filmde her şey çok güzel gidiyordu. Keyfim yerimdeydi çünkü Soobin arada sinirleniyordu ve çok tatlı oluyordu. Yani diğer insanlar tatlı bulmuyorlardı galiba ama ben buluyordum. Ellerini sıkıyor koltuklara vuruyor ve mısırları fırlatıyordu. Mısır kafama gelmediği sürece komikti.

Sonra öpüşmeye başladılar. Mj ve Parker aslında duygusaldı ama şuan tek odaklandığım Soobin'di. Ona baktığımı anladığında kafasını bana çevirdi ve göz göze geldik.

"Ne oldu miden mi ağrıyor?" Mısır bazen midemi ağrıtırdı ve bunu mısır almadan önce de ona söylemiştim.

"Bak ne güzel öpüşüyorlar bizde mi öpüşsek kıskandım." Şaka yapıyordum ama öpse güzel olurdu. Sonra birden gözleri dudaklarıma kaydı. Siktir diye mırıldandım. Siktir. Gözlerim onun dudaklarındaydı ve ondan bir atak bekliyordum. Bir süreliğine gözleri gözlerime geldi ve geri dudaklarıma döndü. Sonra bir şey oldu.

Ben Soobin'in ensesinden kendime çekip dudaklarına kapandım. Biraz durdu ve karşılık vermeye başladı. Beni öptükçe sanki tüm enerjimi çekiyor ve tüm algılarımı kapatıyor gibiydi. Sanki sadece ikimiz vardık. Sesler, kokular, insanlar yok olmuştu bir anda. Sevgim sanki kendini göstermek istiyor gibi hızlı bir şekilde kalbimi çarptırıyordu. İkimizde nefessiz kaldığımızda kendini geri çekti ve yine o bakışlarla baktı bana. Aklını kurcalayan şeyler olduğu belliydi. Önüne döndü ve hiç bir şey söylemedi. Bende onu tekrarladım ve heyecanımı, kendini göstermeye çalışan sevgimi saklamaya çalışarak filme odaklanmaya çalıştım. Başım dönüyordu. Soobin başımı döndürüyordu ve bu benim hoşuma çok gidiyordu.

Film bitmişti ve biz hala konuşmuyorduk. Sadece birbirimize çaktırmamaya çalışarak (sadece çalışarak kesinlikle başaramıyorduk) birbirimizi süzüyorduk. Evimiz arasında bir 20 dk mesafe vardı. İlk beni eve bırakmak istemişti çünkü o önde ben arkada gitmeye başlamıştık ve gittiği yol bizim eve çıkıyordu.

Apartmanın önünde sadece bakışıyorduk. Anlamlı da değildi bakışmalarımız. Boş ve duygusuzdu.

"Şey teşekkür ederim film çok güzeldi sonra bıraktın eve falan, teşekkür ederim." Yine o sevdiğim küçük gülümsemelerinden bahşetmişti bana.

"Evet çok güzeldi yani film güzeldi, iyi akşamlar." Tekrar başlamıştık bakışmaya. Tam gidiyordu ki dedim fırsat bu fırsat. Kolundan çektim ve önüne döndürdüm. Ne yapacağımı biliyordu bana göre çünkü ne oldu tarzı bir şey sormamıştı. Kollarımın birini boynuna attım ve tekrar baktım dudaklarının tadına.

Bu benim ilk öpüşmem değildi. Soobin'den önce çok öpüşmüştüm ama kesinlikle en güzeli buydu. Zaten Soobin başlı başına hayatımda gördüğüm en güzel şeydi. Bu sinemadakine göre kısa sürmüştü ve ayrılan ben olmuştum. Çok utanıyordum ve koşa koşa apartmanın içine girmiştim. Kesinlikle eve gittiğim gibi ilk işim bizimkilere yazmak olacaktı.

Hiç beceremiyprum kissli seuler yazmaui aseksüel olsun bunlar lutfen ya

nerve problem | yeonbinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin