t h i r t e e n

1K 118 7
                                    

Kapıyı açtığım gibi Josephine koşarak geldi ve bana sürtünmeye başladı. Onu küçükken soğuktan donmak üzereyken bulmuştum ve onu bulduğum gibi eve getirip beslemiştim. Başta fikrim ona biraz bakıp sonra da sahiplendirmekti. Teyzem kedilerden çok köpekleri severdi bu yüzden istemez diye düşünmüştüm ama tam tersine çok sevmişti ve 'Ben zengin bir karıyım senin gibi bir eşeğe bakıyorsam buna da bakarım!' diyip fikrimi tamamen yıkmıştı.

"Bana bak Soobin bu çorbadan sende içeceksin üşüdün hasta olursan ben bakamam sana." Bir yandan çorbayı ısıtıyor bir yandan da Soobin'e laf yetiştiriyordum.

"Neden bakamazmışsın acaba?" Nedenini söylemek ve söylememek arasında kaldım ama bu ona ilk yürümem olmayacağı için boşverdim.

"Çünkü hasta bir Soobin çok tatlı görünür ve bende onu orda hasta olsun olmasın şapır şupur öperim." Bu cümleleri söylerken çorbanın başından ayrılmış yavaşça ona yaklaşıyordum.

"Aa şey, senin de pijaman ne garipmiş." Utandı mı bu şimdi. Oha bir dakika utandı mı gerçekten?

"Utandın mı sen?" Gözlerini kırpıştırarak bana baktı ve 'hayır' anlamında kafasını salladı.

"Hayır ne alakası var?" Utanmak gibi değilde daha çok şeydi. Gay panic. Sırıtarak kendimi ona daha çok yakınlaştırdım. Ya şimdi ya çok sonra. Tabi ki de ya şimdi ya hiç değil çünkü kendimi biliyorum. Yapamazsam 1-2 gün utanacağım sonrasında ise tekrar deneyecektim. Soobin kaşlarını çattı ve sonra hiç beklemediğim bir şey oldu. O aşık olduğum, taptığım gözleri dudaklarıma kitlendi. Bu çocuk benden hoşlanıyor muydu yoksa sadece bir etkilenme miydi? Kesinlikle basit bir dürtü olmalıydı. "Soobin-" Ne diyeceğimi ne yapacağımı bilmiyordum. Şimdi benim de gözlerim onun aşık olduğum, taptığım dudaklarındaydı. Bu işin sonu hiç iyi bitmez gibi hissediyordum.

"Seni öpersem kızar mısın bana?" Gözleri tekrar gözlerimdeydi şimdi. Soruma cevap verse bile kalbimin atış sesinden ona cevap duyabilir miydim emin değilim. Gözleri 'hayır kızmam' diyordu ama sadece etkileniyor olmasından korkuyordum. O kadar yakındık ki onun kokusunu net bir şekilde alabiliyordum. Deniz ve yanık.  Yanık!

"HASSKTR ÇORBA YANIYO!!" Hızlıca doğruldum ve ocağın başına koştum.

"Neyse yenir bence bu koyuyorum tabaklara ben." Arkamı dönüp ona baktım ve yine aşağıda ki bakışıyla bana bakıyordu. Tereddütlü ve düşünceli.

"Aç değilim pek ama sana eşlik etmek isterim." Başımı sallayarak gülümsedim ve dolaplardan tabakları çıkardım.

🍓🍓🍓

"Ya soobin gidecek misin kal burda ne olacak!?" Yine bakıyordu öyle. Ne vardı aklını kurcalayan Soobin? Neden tereddütlüsün bu kadar?

"Ya bilemedim ben rahat edemem her yerde." Sinsice gülümsedim ve kolumu boynuna doladım.

"Tamam üstümde yatarsın sende yenilik olur hem." Evet kesinlikle utanmak değil 'gay panic'ti bu.

"Sen neden bu kadar ısrar ediyorsun bakayım gerçekten beni yatağa mı atacaksın yoksa?" Boynunda ki kollarımı sıkılaştırdım ve kulağına fısıldadım;

"Sende sürekli sorduğuna göre istiyorsun galiba?"

nerve problem | yeonbinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin