KÜSTÜM ÇİÇEĞİ (tamamlandı)

Küstüm Çiçeği 9

Özge tokayı çekip çıkardı.

" prensesim"

"prensim"

"afiyet olsun, buyur sevgilim."

"size de efendim."

"müzik, müziği unuttum. Hemen geliyorum."

Kasetçalara klasik müzik koyup geri döndü.

Yemeklerini yedikten sonra Buğra Özge'yi dansa kaldırdı. Yüzükler çantadaydı. Öğlen ki konuşmadan sonra biraz daha beklemeye karar vermişti. Belki de ertelemesi gerekmiyordu. Çok kararsız kalmıştı. Özge ise cebinden o kutuyu çıkaracağını anı bekliyordu.

"istersen dışarı çıkıp bir şeyler içelim. Gezelim, sahilde yürüyelim."

"yeterince yedik, içtik, kavga ettik, ayrıldık, barıştık, yağmurda yürüdük, ıslandık, konuştuk, dans ettik. Hatta kaybolmuşluğum, bulunmuşluğum bile var. Bir gün için fazlasıyla aksiyon yaşadık."

"hakikaten aşkım, hiçbir günümüz bu kadar dolu dolu olmamıştı. O kadar yaşananın içinden, bugün aklımda kalan en güzel şey lezzetli bir çikolata sosu oldu. Profiterol kalmış mıydı yahu. Sen pek yiyememiştin."

"doydum doydum. Bir şey yemek istemiyoruuuum."

"ben yesem?"

"yanına bir paket peçete al."

"ha sen öğrenemedin daha. Kız gösterdim ya. Dur yine göstereyim."

"hayatımın sonuna kadar unutmayacağımdan emin olabilirsin."

" yaaa"

"serserinin tekisin. Halbuki pek efendi, pek ağırbaşlı duruyorsun."

"ağırbaşlı, efendi adamlar çikolata yemez mi?"

"yerler yemesine de. Of Buğra! Senin derdin ne?"

"açık açık söylersem, Firdevs ile tanışmam garanti değil mi?"

"yüzde yüz"

"bilemedim şimdi"

"iyi düşün"

"ah be Firdevs sen olmayacaktın ki! Bütün her şey içimde kalıyor o Firdevs yüzünden."

"ah kıyamam, yapacağından pek geri kalmıyorsun ama."

"kalıyorum, nasıl kalmıyorum?"

" neden geri kalıyorsun Allah'ını seversen?"

"göstereyim mi nolur, nolur?"

"göster hadi"

"cidden mi?"

"evet."

"ama böyle dememen gerekiyordu."

"demesem uzatacaksın"

"ama onun tadı orda. Ben istediğimi hissettirmek için türlü kelime oyunları yapacağım. Sen anlayıp kaçacak delik arayacak, kışın dışarıda kalmış serçe gibi titreyeceksin, çimdikleyeceksin, tehdit edeceksin. Şimdi böyle hiç anlamı kalmadı."

"bundan sonra ne desen tamam diyeceğim öyleyse. Oyun bitti Buğracım."

"hadi be! Ne desem mi?"

"ne desen"

"o zaman öp beni"

"çok kötüsün aşkım ya."

" ah kuzum! sen benim bir bakışımla, sesimin tonuyla bile renkten renge giriyorsun. Ben seninle uğraşmanın her yolunu biliyorum. Birini kessen başka yerden gelirim."