Merhaba. Öncelikle bu kurguyu kendi korkumdan esinlenerek yazdığımı belirtmek isterim. Palyaçolardan kendim de hikayede koulrofobisi olan Felix'in korktuğu gibi rahatsızlık duyduğum için ayrıntı gösteren fotoğraflar koymaktan kaçınacağım. Ama yine de betimleme ile halledebileceğime inanıyorum.
Uyarı❗
Bu Mpreg ve +18 (cinayet, cinsellik, küfür vs.) rahatsız edici sahneler barındırabilecek bir kurgudur...
- -
- 🤡 -
Güne her zamanki en doğal görünüme sahip olacağı makyajını yaparak başladı Felix. Aylardır kesmediği kahverengi saçlarını hepsini kaplamayacak şekilde arkadan topladı ve zaten güzel olan yüzüne ayrı bir hava katan perçemlerini bıraktı.
Yüzünde kapatmak istediği herşeyi ortadan kaldırmışken, bir de maskesini takmayı ihmal etmedi. Hızla üzerine geçirdiği, en az dikkat çekici olan kıyafetlerine son bir kez göz attıktan sonra kapüşonunu kapattı ve asla yanından ayırmadığı sırt çantasını aceleyle kollarından geçirip kendini evden dışarı attı.
Cebindeki kulaklığı çıkarıp kulaklarına taktı ve en sevdiği şarkıyı açtı. Her zamanki huzurlu güne başlayacağını düşündüğü anda gelen arama ile gözlerini devirdi ve açtı telefonu. "Efendim Jisung?"
"Ne bu bıkkın ses tonu? Arkadaşız biz canım, biraz nazik olmalısın?" Karşı hattan gelen kulak tırmalayıcı ses ile Felix bir kez daha göz devirdi ve ekledi "ne söyleyeceksen kısa kes Jisung. Zaten başım çatlıyor."
"Akşamdan kalmasın, elbette çatlar başın.. aman neyse polisler geldi bugün. Bir dava varmış ve seni sordular."
"Ahh yine mi şu paparazi olayı? Muhabirim ben Jisung, bana ne gönderildiyse onu gazeteye verdim. Şimdilerde doğru düzgün haber bile yapamıyoru-"
"Hayır. Açıklamak isterdim ama bu farklı bir olay ve bire bir ilgilenmek ister misin emin değilim."
Felix karşısındaki tabelaya yavaş yavaş adımlayıp üzerindeki fotoğrafa bakarak konuştu. "Katil palyaço davası mı Jisung?"
"Evet. Memurlara senin burada olmadığını ve bir süre gelmeyeceğini söyledim ancak şu yeni dedektifler bu işin peşini bırakmayacak gibi."
Karşısındaki fotoğrafı biraz daha dikkatli inceledikten sonra gözlerini kısıp kafasını iki yana salladı Felix ve broşürü yırtıp yere attı. "Birazdan orada olurum. Polisler tekrar gelirse haber ver." Dedi telefondaki arkadaşına.
"Tamam. Acele et. Görüşürüüz." Karşı hattaki vedalaştıktan sonra Felix telefonu kapattı ve yutkunup adımlarını daha da hızlandırdı. Her yerde aranan bir katil palyaçonun broşürleri vardı ve kafasını nereye çevirse aynı fotoğrafı görmekten bıkmıştı Felix. Sokakta yanlız kalmamak için olabildiğince hızlı ilerliyor ve metroda bile olsa yanlız kalmamak için elinden geldiğince çabalıyordu.
Sonunda ulaşmıştı ajansa. Azarlanmayı göze alarak hızla patronun yanına gitti. "Bay Lee üzgünüm ama hemen şimdi istifamı verebilir miyim?" Acele ile konuşurken içerideki kalabalık beklenmedikti. Kalabalık içinde azarlanmak istemediğinden gülümsedi ve kapıya yöneldi. "Daha sonra geleyim öyleyse." Dedi ve kapının kolunu çevirdi. Tam çıkacağı anda içeri giren kişiler onun adımlarını durdurmasını sağladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Clown / Hyunlix
Fanfiction"Kaçındığınız şeye dönüşürsünüz, nefret ettiğiniz şeyi de ölümüne seversiniz bir gün." ~milly