Clown / Hyunlix

11. bölüm

❗smut ve rahatsiz edici sahneler var❗

"Benden. O... benim bebeğim."

- 🤡 -

Felix Hyunjin'in dolu olan gözlerine baktı ve aynı zamanda kendi dolan gözleriyle şaşkınca o şekilde kaldı.

"D-doğrumu bu Felix." Changbin de diğerleri kadar şaşkın tavrıyla sordu. Buna karşılık Seungmin yanıtladı. "Doğru. Onun bebeğinin babası Hyunjin. Ben de eşi değilim."

Felix bir süre daha baktıktan sonra Hyunjin'in yanağına düşen göz yaşı ile tamamen ona döndü. "Özür dilerim.. Daha önce söyleyemediğim için özür dilerim." Dedi ve cebinden bir kağıt çıkardı Hyunjin. Bir süre baktıktan sonra gözlerinden daha büyük yaşlar dökülürken fotoğrafı havaya kaldırdı ve titreyen sesiyle ekledi. "Bu bizim bebeğimiz."

Fotoğraf bir süre önce Felix'in ultrasonda çektirdiği fotoğrafın bir kopyasıydı. "Jimin'den bu fotoğrafı almak için geç geldim." Dedi tekrar elini indirip Felix'e bakarken.

Felix şimdi ağlamak üzereydi. Kendi yaşlarını umursamadan minik elleri ile Hyunjin'in gözyaşlarını sildi ardından kollarını onun beline dolayıp kafasını gövdesine yasladı ve kendi göz yaşlarını ona sarılarak onun kokusu ile sildi. "Teşekkür ederim... Bunun senin için ne kadar zor olduğunu biliyorum." Diye sadece Hyunjin'in duyabileceği sessizlikte konuştu.

Onlar sarılırken Changbin Küçümser ufak bir gülüş ile bir şey demeden kattan ayrıldı. O gittikten sonra ise Yoongi sonunda kapıya yönelirken ekledi. "Evet onların bebeği ve bebekleri ile ilgili alacakları önlemler onları ilgilendirir. Kendi kafanıza göre karar vermeyin lütfen. Elle tutulur bir kanıt bulursanız tekrar görüşürüz tabii."

Felix'e ve diğerlerine 'hadi' anlamında başını eğdi ve geçmeleri için yol verdi. Ancak Felix ve Hyunjin ilerlemiyordu. "Felix neden gelmiyorsun?" Diye sordu Jisung. Felix cevap vermeden hala Hyunjin'e bakarak sordu. "Sen gelmiyor musun?"

"Bugün çalışıyorum ama yarın oraya geleceğim."

"Neden geliyormuşsu-" Minho bir köşede çıkışırken Hyunjin'in panikle kaşlarını kaldırmasıyla lafı yarıda kesilmişti. Hala sinirli olduğundan arkasına bakmadan çıktı oradan.

Jisung ise buna karşılık hızla Felix'in elini tuttu ve "gidelim." Diyerek kapıya sürüklddi. Henüz gitmek istemiyormuş gibi görünen Felix'e karşı Hyunjin el salladı ve 'git' anlamında başını eğdi.

Onlar gittikten sonra ise başını eğmiş, kaçmak için bahane arar gibi etrafta gözlerini gezdiren Seungmin'i yakasının arkasından tuttu ve bahçeye sürükledi. "Senden mi? Aklından ne geçiyordu?" Diye bağırdı.

"Changbin senin ona tecavüz ettiğini düşünecekti. Senin de sahiplenmeyeceğini biliyordum. Minnettar olsana biraz." Seungmin bilmişçe konuştu.

Hyunjin ise buna karşılık alaycı bir tavırla ekledi. "Çok teşekkür ederim Seungmin. Bebeğime babalık, sevgilime kocalık tasladığın için."

"Bebeği-ne demek. Wow gerçekten kabullendin. Nasıl oldu da yıktın duvarlarını?" Seungmin konuşunca Hyunjin başını yere eğerek yanıtladı. "Deniyorum işte. Bir baba ne yapar bilmiyorum ama deniyorum."

"Gerçek bir baba olsaydı şimdi seninle gurur duyardı. Ben seninle gurur duyuyorum." Seungmin Hyunjin'in omzuna elini koyarak konuştu.