Clown / Hyunlix

10. bölüm

"Ben Jeon Jiwoo. Lee Felix, Han Jisung, Lee Minho ve Kim Seungmin. Suçluyla ortak olma ve delilleri gizleme ihtimalinden tutuklusunuz.

- 🤡 -

"Bir yanlış anlaşılma olmalı." Jisung panikle konuşurken Jiwoo arkadaki polislere işaret etti ve onu dinlemeden gençlerı arabaya kadar sürüklediler.

Önde sonradan katılmış iki araç daha vardı ve Minho'yle Seungmin'in içlerinde olduklarını varsaydılar. Fakat Hyunjin hakkında bir şey söylememişlerdi. "Yoksa onu çoktan tutukladılar mı? O-olamaz." Felix tedirgince içinden geçirdi.

Yol boyu hem Hyunjin'i hemde ne hesap vereceğini düşünmekten iliklerine kadar kasılmıştı Felix. Elleri titriyordu ve bu durumun bebeğine zarar verebilme ihtimali olması daha da korkutuyordu onu.

Sonunda karakola ulaşmışlardı. "Biz bittik." Diye hep bir ağızdan düşünmeden edemiyorlardı. Bir ihtimal Minho'ya güveneceklerdi. O sert ve güçlü iş adamı imajını bozmazdı. Bir şekilde onları bu durumdan kurtaracak kadar ikna edici ve zekiydi. Ancak onun suratından bile az da olsa endişe seziliyordu.

Karakola girdiklerinde baş komiser de dahil palyaço davasını soruşturan herkes oradaydı. Ayrı olarak onları şoka sokan bir yüz daha soruşturma komitesindeydi. Hyunjin elinde dosyalarla bekliyordu. Ona karşı yargılayıcı bakışlar atarlarken neredeyse kendilerini ele veriyorlardı.

"Öncelikle bizimle iş birliği yapmalısınız. Umarım sağlıklı bir soruşturma olur." Hyunjin'in konuşmasıyla herkes daha da sinirlenirken yüzü ayrıca değişen biri vardı. Felix'i  gerildiği ve rahatsız hissettiği açıkça farkediliyordu ama Hyunjin dışında hiç bir memur buna aldırış etmemişti.

"Bizi sorgulamaya ne hakkınız var? Geçerli bir kanıtınız var mı?" Minho'nun sert ve şüpheci yaklaşımı ile Changbin masada kurulu olan bilgisayarı ona çevirdi ardından videoyu başlattı. Video oynarken konuştu. "Bu bay Han'ın dün gece evinin önünü çeken mobesaya yansıyan görüntüler. Şüpheli kostüme sahip kişinin arka tarafa girişi çekilmemiş fakat çıkışı çekilmiş. Üstelik onun yüzü blurlanmış."

"Yani? Bizi neyle suçluyorsunuz?"

"Şüpheliyi evinize aldınız bay Han. Eğer o adam gerçekten bizim aradığımız katil palyaço ise siz de işbirlikçi olarak ağır suçlar alırsınız."

Seungmin ikilinin konuşmasının arasına daldı ve ekledi. "Her palyaço maskesi giyen katil palyaço sayılmaz. Delilleriniz yetersiz."

"Sıradan bir palyaço da aranan katil gibi yüzünü blurlamaz. Söylesene Kim Seungmin, neden aldın o katili arabana?" Changbin'in konuşmasıyla Seungmin biraz önceki sakin ifadesini sinire çevirirken bağırdı. "Tuzak... Bize tuzak kuruyorlar!"

İkili birbirine bağırmaya devam ederken Felix iyice gerilmişti. Daha da gerginleşen ortamda hem Hyunjin'e olan sinirine hem de korkusuna engel olamadan titriyordu. Midesine giren bir anlık kasılma ile bacaklarını kırdı ve dizlerinin üzerine düştü. Acıdan çığlık atmamak için eliyle ağzını kapatıyordu.

"Bay Lee, sorun ne?" Changbin herkesin yaptığı gibi panikle Felix'e yaklaşırken sordu.

"O hamile! Kıçımdan bulduğunuz iki delille bizi bu şekilde germeye hakkınız yok! Bebeğe bir şey olursa ne hesap vereceksiniz?" Jisung kollarını Felix'e sararak konuştu. Aynı zamanda gözü Hyunjin'e de gidip geliyordu.